SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi’nin “Türkiye’nin Enerji Dönüşümü 2024 Değerlendirmesi ve 2025 Projeksiyonu” toplantısı, İstanbul’da gerçekleştirildi. Toplantının açılış konuşmasını yapan SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi Yönlendirme Komitesi Başkanı Selahattin Hakman, temiz enerjiye geçişin dünya genelinde hızlandığını ancak küresel ekonomik ve jeopolitik belirsizliklerin enerji politikaları üzerindeki etkisinin sürdüğünü ifade etti. Hakman, “2024 yılında temiz enerji teknolojilerinin küresel enerji sektöründeki payı yüzde 70’e ulaştı ve güneş enerjisi bu dönüşümde en güçlü itici güç oldu” dedi.
Türkiye’nin Enerji Dönüşümünde 2024: Stratejik Adımlar Yılı
SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi Direktörü Alkım Bağ Güllü, 2024’ün Türkiye için yenilenebilir enerji yatırımlarının hızlandığı, enerji güvenliği ve verimliliği konusunda önemli adımların atıldığı bir yıl olduğunu vurguladı. Güllü, “2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi, enerji politikalarına çevre ve iklim boyutunu entegre eden daha kapsamlı bir yaklaşımın sinyallerini veriyor” dedi. Güllü, enerji fiyatlarının normalleşmeye başlamasına rağmen Türkiye’nin fosil yakıtlara bağımlılığını azaltarak yenilenebilir enerji kapasitesini artırması gerektiğini belirtti.
2025: Türkiye’nin Yol Haritası
Güllü, 2025 yılında yapılacak yeni YEKA ihalelerinin enerji sektöründe yatırımcılar için öngörülebilir bir yol haritası sunduğunu söyledi. Türkiye’nin enerji sektörünün dönüşümünde yıllık 15 milyar dolarlık bir yatırım ihtiyacı olduğunu ifade eden Güllü, piyasalardaki şeffaflık ve öngörülebilirliğin bu finansmanın sağlanmasında kritik öneme sahip olduğunu belirtti.
Güllü, enerji dönüşümünün sadece enerji üretiminde değil, sanayi, ulaşım, binalar ve tarım gibi enerji tüketen sektörlerde de gerçekleşmesi gerektiğini söyledi. Özellikle sanayi sektöründe düşük karbonlu ve yüksek katma değerli üretim modellerine geçişin, uluslararası rekabet gücü ve sürdürülebilir ekonomik kalkınma açısından önemli olduğunu vurguladı.
Küresel Jeopolitik Riskler ve Türkiye’nin Dönüşüm Süreci
Hakman, küresel ekonomik ve politik gelişmelerin enerji sektörüne olan etkilerinin devam edeceğini belirtti. ABD seçimleri, Orta Doğu’daki çatışmalar ve Rusya-Ukrayna savaşının enerji sektöründe belirsizlik yarattığını ifade eden Hakman, Türkiye’nin hem bu risklere karşı direnç geliştirmesi hem de Avrupa Birliği’nin sınırda karbon düzenlemesi gibi kısıtlamalara uyum sağlaması gerektiğini vurguladı.
Geleceğe Bakış
SHURA toplantısında öne çıkan değerlendirmelere göre, Türkiye’nin enerji dönüşümünün başarıyla sürdürülmesi için uzun vadeli, bütüncül ve kararlı politikalar şart. Yeşil finansman, elektrifikasyon ve dijitalleşme gibi yenilikçi yaklaşımların yanı sıra sürdürülebilir kalkınma hedefleriyle uyumlu politikalar, Türkiye’nin enerji sektöründe hem ulusal hem de uluslararası arenada rekabet gücünü artıracak kritik unsurlar arasında yer alıyor.
