Postmodern Portföy Teorisi (PMPT) Nedir?

Postmodern Teorisi (Post-Modern Portfolio Theory – PMPT), modern portföy teorisinin (Modern Portfolio Theory – MPT) eksikliklerini gidermeyi amaçlayan bir yaklaşım olarak ortaya çıkmıştır. Harry Markowitz’in 1950’lerde geliştirdiği modern portföy teorisi, yatırımcıların risk ve getiri arasında optimal bir denge kurmaya çalıştığını varsayar. Ancak bu teori, finansal piyasaların karmaşıklığını ve bireysel yatırımcıların farklı risk algılarını yeterince dikkate almamaktadır. Postmodern Portföy Teorisi, bu eksiklikleri gidermek ve daha gerçekçi bir çerçeve sunmak amacıyla geliştirilmiştir.

Modern Portföy Teorisi ile Karşılaştırma

MPT’nin temel varsayımları şunlardır:

  1. Yatırımcılar rasyoneldir ve riskten kaçınır.
  2. Risk, portföy getirisinin standart sapması ile ölçülür.
  3. Getiriler normal dağılım gösterir.

PMPT ise bu varsayımları eleştirir ve şu noktaları vurgular:

  • Asimetrik Risk: PMPT, yatırımcıların risk algılarının simetrik olmadığını kabul eder. Özellikle, yatırımcılar kayıplara karşı daha duyarlıdır. Bu nedenle, risk ölçümünde sadece standart sapma değil, negatif sapmalara (downside risk) daha fazla önem verilir.
  • Bireysel Hedefler: PMPT, yatırımcıların farklı risk-getiri hedeflerine sahip olabileceğini vurgular. Bu, özelleştirilmiş stratejilerinin geliştirilmesine olanak tanır.
  • Getiri Dağılımları: PMPT, finansal getirilerin genellikle normal dağılım göstermediğini, asimetri ve kuyruk risklerinin dikkate alınması gerektiğini öne sürer.

Postmodern Portföy Teorisi’nin Temel İlkeleri

  1. Negatif Sapma (Downside Risk):
    PMPT, risk ölçümünde negatif sapmayı kullanır. Negatif sapma, portföy getirisinin belirli bir hedefin altına düşme olasılığını ve büyüklüğünü ölçer. Bu yaklaşım, yatırımcıların kayıplara olan duyarlılığını daha iyi yansıtır.
  2. Sharpe Oranı Yerine Sortino Oranı:
    MPT’de risk-getiri oranını ölçmek için Sharpe oranı kullanılırken, PMPT Sortino oranını tercih eder. Sortino oranı, sadece negatif sapmayı dikkate alır ve yatırımcıların altı performansına odaklanır.
  3. Kuyruk Risklerinin Dikkate Alınması:
    PMPT, finansal krizlerde veya beklenmedik olaylarında ortaya çıkan aşırı dalgalanmaları daha iyi etmek için kuyruk risklerini hesaba .
  4. Bireyselleştirilmiş Portföyler:
    PMPT, yatırımcıların farklı risk iştahlarını ve finansal hedeflerini dikkate alarak özelleştirilmiş portföyler oluşturmayı teşvik eder.

PMPT’nin Avantajları

  • Daha Gerçekçi Risk Ölçümü: Risk ölçümünde negatif sapmaya odaklanarak, yatırımcı davranışlarını daha doğru bir şekilde yansıtır.
  • Özelleştirilebilirlik: Yatırımcıların bireysel hedeflerine uygun geliştirilmesine olanak sağlar.
  • Karmaşık Piyasa Dinamiklerine Uyum: Kuyruk risklerini ve asimetrik getirileri dikkate alarak daha sağlam sağlar.

PMPT’nin Sınırlamaları

  • Karmaşıklık: Hesaplama yöntemleri daha karmaşıktır ve daha fazla veri gerektirir.
  • Teorik Yapı: PMPT’nin bazı varsayımları, piyasa uygulamalarında tam olarak test edilmemiştir.
  • Yatırımcı Eğitimi: Yatırımcıların bu modeli anlaması ve uygulaması modern teorilere kıyasla daha zordur.

PMPT’nin Uygulama Alanları

  • Kurumsal Yatırım Yönetimi: Büyük ölçekli portföyler için risk ve getiri hedeflerini optimize etmek.
  • Hedge Fonlar: Karmaşık stratejiler ve asimetrik riskleri yönetmek için PMPT yöntemlerinden yararlanılır.
  • Kişisel : Yatırımcıların risk profiline uygun bireysel portföyler oluşturmak.

Değerlendirme

Postmodern Portföy Teorisi, yatırım dünyasında daha sofistike ve bireyselleştirilmiş yaklaşımları temsil eder. Modern Portföy Teorisi’nin eksikliklerini tamamlayan PMPT, özellikle bireysel yatırımcıların ihtiyaçlarına ve finansal piyasalardaki gerçekçi koşullara daha iyi yanıt verir. Ancak, bu teoriyi uygulamak için daha fazla bilgi ve veri gereklidir. Yatırım kararları verirken, hem MPT hem de PMPT’nin avantajlarını ve sınırlamalarını dikkate almak, daha bilinçli stratejiler oluşturmayı sağlar.