Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) Nobel Ödüllü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Daron Acemoğlu, Şahinler Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Şahin’in “Sıfırdan Zirveye” kitabının lansmanında gerçekleştirdiği “21. Yüzyılın Fırsatları ve Zorlukları” başlıklı sunumda, yapay zeka, yaşlanan nüfus, iklim değişikliği ve küresel değişimlerin Türkiye ve dünya üzerindeki etkilerine dair önemli açıklamalarda bulundu.
Türkiye Ekonomisi ve Asgari Ücret Sorunu
Gazetecilerin Türkiye ekonomisiyle ilgili sorularını yanıtlayan Acemoğlu, enflasyon, faiz indirimi ve asgari ücret politikalarına dair değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’de ekonomik sorunların temelinde düşük verimliliğin yattığını belirten Acemoğlu, şu ifadelere yer verdi:
“Türkiye’de asgari ücretlilerin oranı neredeyse yüzde 50. Bu, asgari ücretin yüksek olduğu kadar ekonominin verimliliğinin de düşük olduğunu gösteriyor. Verimlilik artmadan orta sınıfın ve işçi sınıfının refahını yükseltmek mümkün değil. Ücretlerin kalıcı olarak artması, sağlıklı bir büyüme için verimliliğin artırılması şart.”
Enflasyonu kontrol altına almanın temelinde tüketimin kısılması ve kurumsal reformlar olduğunu vurgulayan Acemoğlu, enflasyonun düşürülmesi için kurumların iyileştirilmesi gerektiğini söyledi.
“Yolsuzluğun kontrol edildiği, hukukun üstün olduğu, bakanlıkların denetlendiği bir ortam sağlanmadan verimlilik artırılamaz. Teknoloji ve insan kaynağına yatırım yapılmalı. Türkiye’nin gençlere fırsat tanıyan bir sistem kurması gerekiyor ki yetenekli insanlar ülkede kalsın.”
21. Yüzyılın Zorlukları ve Fırsatları
Sunumunda, yapay zeka, iklim değişikliği ve küresel değişimlere dikkat çeken Acemoğlu, bu akımların Türkiye ve dünya için hem riskler hem de fırsatlar sunduğunu ifade etti. Türkiye’nin özellikle insan kaynağına yatırım yapması gerektiğini belirten Acemoğlu, şunları söyledi:
“Türkiye’nin teknolojiyi doğru kullanması gerekiyor. Ancak bu oldukça karmaşık bir süreç. Eğer önümüzdeki 10-15 yıl içinde teknoloji ile verimliliği artırmazsak, Türkiye için durum daha da zor hale gelecek.”
Türkiye’nin jeopolitik konumuna da değinen Acemoğlu, ülkenin üç küresel risk bölgesinden ikisine yakın olmasının bölgesel ve küresel barış açısından kritik bir öneme sahip olduğunu belirtti.
“Türkiye hem Ukrayna hem de Ortadoğu’ya yakın bir ülke. Ortadoğu’da barış sağlanmadan, milyonlarca Suriyelinin geri dönüşü gibi sorunlar kolayca çözülemez.”
Yapay Zeka ve Otomasyonun Tehlikeleri
Yapay zeka alanındaki yatırımların 1 trilyon doları aştığını ifade eden Acemoğlu, bu teknolojinin beklenenden hızlı geliştiğine dikkat çekti. Ancak yapay zekanın insan verimliliğini artırmak yerine otomasyona yöneldiğini ve bu durumun eşitsizliği derinleştirdiğini vurguladı:
“Dijital teknolojiler insan verimliliğini artırmak için değil, otomasyon için kullanılıyor. Bu, eşitsizliğin artmasına ve büyümenin geniş kesimlere yayılmamasına neden oluyor. Eğer yapay zeka sadece sahiplerini zenginleştirirse, bu sistem sürdürülemez hale gelir.”
Acemoğlu, yapay zekanın doğru yönlendirilmesi gerektiğini, aksi takdirde daha büyük ekonomik ve sosyal sorunlara yol açabileceğini belirterek konuşmasını sonlandırdı.