Küresel piyasalar, diplomatik girişimlerin gölgesinde dalgalı bir seyir izliyor. Rusya ve Ukrayna arasında beklenen barış görüşmelerinden sonuç çıkmazken, enerji ve değerli metaller piyasası jeopolitik gelişmelere ve merkez bankası politikalarına duyarlı bir şekilde yön arıyor. Aynı zamanda Türkiye ekonomisine yönelik riskler yeniden masaya yatırılırken, ABD-Çin hattında yumuşayan ticaret gerginliği yatırımcıları temkinli bir iyimserliğe sürüklüyor.
Barış Görüşmeleri Beklentiyi Karşılamadı
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve ABD Başkanı Donald Trump, İstanbul’da yapılması planlanan Rusya-Ukrayna barış görüşmelerine katılmayacaklarını açıkladılar. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski ise daha önce yaptığı açıklamada, yalnızca Putin’in katılması halinde bu görüşmelere dahil olacağını belirtmişti. Böylece, dünya kamuoyunun heyecanla beklediği zirve, daha başlamadan “dağ fare doğurdu” yorumlarına neden oldu.
Putin, geçtiğimiz Pazar günü yaptığı açıklamada, Ukrayna ile ön koşulsuz doğrudan müzakerelere hazır olduklarını belirtmiş ve İstanbul’daki görüşmelerin kalıcı bir barışı hedefleyeceğini ifade etmişti. Ancak son üç gündür toplantıya kimlerin katılacağı ve görüşmelerin nerede yapılacağı belirsizliğini koruyordu. Kremlin, Çarşamba gecesi yaptığı duyuruda heyetin başında Putin’in danışmanı Vladimir Medinsky ile Savunma Bakan Yardımcısı Alexander Fomin’in olacağını açıkladı; fakat Putin’in adı listede yer almadı.
ABD tarafından yapılan açıklamada ise, Trump’ın Orta Doğu’da üç ülkeyi kapsayan turu nedeniyle toplantıya katılmayacağı belirtildi. Böylece, uzun süredir ilk defa Moskova ile Kiev arasında doğrudan gerçekleşmesi beklenen barış görüşmeleri, iki ana aktörün yokluğunda başlamadan sekteye uğramış oldu.
Tarafsızlık Tartışması Yeniden Gündemde
Putin’in son açıklamalarında 2022 yılında başarısızlıkla sonuçlanan ve Reuters’ın da ulaştığı taslak anlaşmadan bahsetmesi dikkat çekti. Söz konusu anlaşmaya göre Ukrayna, BM Güvenlik Konseyi’nin beş daimi üyesi ile birlikte bazı ülkelerin güvenlik garantileri karşılığında kalıcı tarafsızlığı kabul edecekti. Ancak Ukraynalı yetkililer, ülkenin tarafsızlığını kabul etmenin kırmızı çizgileri olduğunu ve bu öneriyi asla kabul etmeyeceklerini tekrar vurguladılar.
Enerji Piyasalarında Düşüş: ABD-İran Anlaşması Etkili
Küresel petrol fiyatları, ABD ile İran arasında olası bir nükleer anlaşma ihtimali nedeniyle sert düştü. İranlı bir yetkili, Çarşamba günü NBC News’e verdiği röportajda, yaptırımların kaldırılması karşılığında ABD ile bir anlaşmaya varmaya hazır olduklarını söyledi. Bu açıklama, Brent petrolün varil fiyatını %2,3 düşüşle 64,60 dolara, WTI türünü ise %2,4 düşüşle 61,69 dolara çekti. ABD-İran anlaşmasının gerçekleşmesi, küresel arz-talep dengesini etkileyerek fiyatları daha da baskılayabilir.
Altın Değeri Geriliyor: Fed ve Ticaret Gündemi Belirleyici
Altın fiyatları da son bir aydaki en düşük seviyelerine geriledi. ABD Merkez Bankası’nın (Fed) para politikasına dair ipuçları beklenirken, ABD-Çin arasındaki ticaret gerginliğinin geçici olarak yumuşaması, yatırımcıların güvenli liman arayışını zayıflattı. Spot altın ons başına %0,8 düşüşle 3.153 dolara, ABD altın vadeli işlemleri ise %1 gerileyerek 3.156 dolara düştü.
Türk Bankacılık Sektöründe Kırılgan Toparlanma
Fitch Ratings tarafından yayımlanan “Türk Bankaları Gözlem” raporunda, 2024’ün son çeyreğinde bankaların net faiz marjlarında menkul kıymet getirilerindeki artış sayesinde hafif bir toparlanma yaşandığı belirtildi. Ancak 2025’in ilk çeyreğinde TL faiz oranlarının yüksek seyretmesi ve politika faizindeki artışların bu toparlanmayı kalıcı hale getirmekte zorlanabileceğine dikkat çekildi.
Fitch ayrıca, sorunlu kredi yaratma oranlarının azalsa da yeni sorunlu kredi girişlerinin yüksek kaldığını belirtti. Raporda, politika yönünde yaşanabilecek ani değişikliklerin finansal sistemin istikrarını riske atabileceği vurgulandı.
Ticaret Cephesinde Belirsizlik: İyimserlik Kısa Süreli mi?
ABD-Çin ticaret savaşında geçici bir ateşkes sağlanmış ve Trump’ın Körfez turu sırasında birçok yatırım anlaşmasına imza atılmış olsa da, piyasalardaki iyimser hava kalıcı olmadı. Trump’ın ticaret politikaları konusundaki netlik eksikliği, küresel ekonomik görünüm açısından belirsizliği artırıyor.
Bu durum özellikle hisse senedi piyasalarında volatiliteye neden oluyor. Beklentilerin altında gelen tüketici verileri sonrasında gözler şimdi ABD ÜFE (Üretici Fiyat Endeksi) verilerine çevrilmiş durumda.
Fed’den Faiz İndirimi Beklentisi Gecikti
Fed’in bu yıl faiz indirimi yapacağı beklentisi sürse de, piyasalarda bu hamlenin Temmuz yerine Ekim ayında yapılacağına dair öngörüler ağırlık kazandı. Fed Başkanı Jerome Powell’ın ilerleyen saatlerde yapması beklenen konuşması, piyasalar için kritik önemde olacak. Özellikle faiz oranlarının geleceğine ilişkin vereceği sinyaller, piyasa yönünü belirleyecek ana unsur olabilir.
Değerlendirme: Belirsizlikler Ekonomiyi Kuşatıyor
Küresel diplomasi cephesinde yaşanan hayal kırıklıkları, petrol ve altın gibi güvenli limanlarda dalgalanmalar, ticaret politikalarındaki tutarsızlıklar ve merkez bankalarının temkinli adımları… Tüm bu gelişmeler, 2025’in ikinci çeyreğine girerken yatırımcıların temkinli kalmaya devam edeceğini gösteriyor. Siyasi ve ekonomik alandaki bu çok katmanlı belirsizlik, küresel piyasalarda yön tayinini her zamankinden daha zor hale getiriyor.