Dünya genelinde yenilenebilir enerji yatırımları ivmesini artırarak sürdürüyor. Türkiye ve Avrupa’dan güçlü yükseliş.
Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı’nın (IRENA) yayımladığı Yenilenebilir Enerji İstatistikleri 2025 raporu, 2015-2024 döneminde küresel yenilenebilir enerji kurulu gücünün %144 artışla 4,4 milyon megavatı aştığını ortaya koyuyor. Bu etkileyici büyüme, iklim krizine karşı artan farkındalık, enerji güvenliği arayışları ve karbon nötr hedefleri doğrultusunda hız kazanan politikalarla destekleniyor.
Avrupa’nın Yükselen Yıldızları: Almanya ve Türkiye
Rapora göre Avrupa’nın yenilenebilir enerji kapasitesi 2015 yılında 464 bin 14 megavat iken, 2024’te bu rakam yaklaşık %83 artışla 850 bin 245 megavata çıktı. Almanya, 97 bin 228 megavattan 178 bin 655 megavata ulaşarak kıtada açık ara liderliğini korurken; İspanya, Fransa ve İtalya gibi ülkeler de önemli artışlar kaydetti.
Türkiye ise 2015’te 31 bin 516 megavat olan yenilenebilir enerji kapasitesini 2024 yılı itibarıyla yaklaşık 69 bin megavata çıkararak Avrupa sıralamasında beşinci basamağa yerleşti. Bu yükseliş, Türkiye’nin hidroelektrik, güneş ve rüzgar gibi kaynaklara yönelik yatırımlarının sonuçlarını yansıtır nitelikte.
Hidroelektrik Gücünde Süreklilik: Türkiye ve Norveç Önde
Hidroelektrik santralleri (HES), yenilenebilir kaynaklar içinde halen en fazla elektrik üretilen kaynak olma özelliğini sürdürüyor. Küresel HES kurulu gücü 2015’te yaklaşık 1,2 milyon megavatken, 2024’te %16,6 artışla 1,4 milyon megavatı geçti.
Avrupa’da HES kapasitesi 214 bin 429 megavattan 225 bin 90 megavata yükselirken, Norveç 34 bin 291 megavat ile liderliğini korudu. Türkiye ise 2015-2024 döneminde %25,2’lik artışla 32 bin 386 megavat HES kapasitesine ulaşarak Avrupa’da ikinci en yüksek artışı gerçekleştirdi.
Elektrik Üretiminde Artış Sınırlı Kalsa da Süreklilik Sürüyor
HES’lerden elde edilen elektrik üretimi dünya genelinde %13 artış göstererek yaklaşık 3,9 milyon gigavatsaatten 4,4 milyon gigavatsaate yükseldi. Avrupa özelinde üretim sınırlı bir artışla 597 bin 677 gigavatsaatten 605 bin 365 gigavatsaate çıktı.
Norveç, 137 bin 975 gigavatsaat üretimle Avrupa liderliğini sürdürürken, İsveç 66 bin 240 gigavatsaat, Türkiye ise 64 bin 2 gigavatsaat üretimle onu takip etti. Bu veriler, Türkiye’nin yalnızca kurulu güçte değil, üretimde de Avrupa’nın ilk üçü içinde yer aldığını gösteriyor.
Geleceğe Dair Not: Güneş ve Rüzgar Kapasitesi Öne Çıkabilir
Hidroelektrik, hala en büyük yenilenebilir üretim kaynağı olsa da önümüzdeki yıllarda güneş ve rüzgar enerjisindeki büyümenin çok daha hızlı olması bekleniyor. Özellikle enerji dönüşümünde esnek ve düşük maliyetli çözümler arayan ülkeler için bu iki kaynak ön plana çıkıyor.
Türkiye’nin yenilenebilir enerji portföyünü daha da çeşitlendirmesi, enerji ithalatını azaltarak cari açığı düşürmesi ve iklim hedeflerine yaklaşması açısından kritik önem taşıyor. Son yıllarda artan lisanslı güneş enerjisi santralleri ve rüzgar çiftlikleri, bu potansiyelin değerlendirilmekte olduğunu gösteriyor.
Küresel enerji dönüşümünün en somut göstergelerinden biri olan yenilenebilir enerji kapasitesindeki bu hızlı büyüme, enerji sektöründe paradigmanın değiştiğini açıkça ortaya koyuyor. Türkiye’nin de bu dönüşümde aktif bir oyuncu olarak konumlanması, yalnızca çevresel sürdürülebilirlik değil, aynı zamanda ekonomik ve stratejik açılardan da önemli kazanımlar sağlayacak. Bu ivmenin korunması için yatırımların sürekliliği, mevzuatın öngörülebilirliği ve teknolojik gelişmelere açık bir piyasa yapısı kritik rol oynayacaktır.









