Borsa İstanbul’da uzun süredir beklenen hareketlilik nihayet yabancı yatırımcıların kademeli alımlarıyla başladı. Ancak bu alımlar, tüm piyasayı kapsayan geniş çaplı hamlelerden ziyade, belirli ve güçlü şirketlere odaklanan seçici bir stratejiyle ilerliyor.
Yabancı yatırımcıların tahvil piyasasından çıkış yaparak hisse senetlerine yönelmesinin temel nedeni, doğrudan endekse yatırım yapmak yerine kaliteli ve potansiyeli yüksek şirketlere odaklanma istekleri. Bu durum, piyasada genel bir yükseliş beklentisi olsa dahi her hisseye aynı oranda ilgi gösterilmediğini ortaya koyuyor.
Uzmanlara göre yerli yatırımcıların da bu stratejiden ders çıkarması gerekiyor. Borsada bir toparlanma bekleniyor ancak bu toparlanmanın kalıcı ve güçlü olması, temeli sağlam, kârlılığı yüksek ve şeffaf şirketler üzerinden gerçekleşmeli.
Öte yandan borsadaki yükselişin arkasında makroekonomik verilerden ziyade, mevcut fiyatlamaların “çok ucuz” hale gelmiş olması yatıyor. Son iki yıldır değer kaybeden Borsa İstanbul’da birçok hisse senedi, tarihi dip seviyelerde işlem görüyor. Bu da, piyasada oluşacak en ufak olumlu sinyallerin dahi sert yükselişlere neden olabileceği anlamına geliyor.
Piyasanın bu yeni döneminde hem yabancıların seçici yaklaşımı hem de mevcut ucuzluk seviyesi, yatırımcılar için önemli fırsatlar sunarken, dikkatli ve bilinçli bir portföy yönetimi ihtiyacını da beraberinde getiriyor.
