Türkiye, genç nüfusu ve dinamik ekonomisiyle girişimcilik açısından büyük bir potansiyele sahip olsa da, iş kurmak ve büyütmek isteyen girişimciler için ciddi yasal ve toplumsal engeller barındırıyor. Girişimciliği teşvik etmek için atılan bazı olumlu adımlara rağmen, mevcut mevzuat, finansmana erişim zorlukları, bürokratik engeller ve toplumsal bakış açıları birçok kişiyi iş kurmaktan alıkoyabiliyor.
1. Yasal Engeller
a) Bürokratik Süreçler ve Karmaşık Mevzuat
Türkiye’de iş kurma süreci, özellikle küçük ölçekli girişimciler için hâlâ oldukça karmaşık. Vergi kayıtları, şirket kuruluş işlemleri, sigorta yükümlülükleri ve diğer yasal prosedürler zaman alıcı ve maliyetli olabiliyor. Küçük girişimciler, bu süreçleri yönetmekte zorlanırken büyük şirketler daha avantajlı konumda kalıyor.
b) Vergi Yükü ve Teşviklerin Yetersizliği
Türkiye’de küçük işletmeler ve girişimciler için vergi yükü oldukça yüksek. KDV, gelir vergisi, stopaj gibi çeşitli vergiler, iş dünyasına adım atan yeni girişimciler için büyük bir maliyet oluşturuyor. Devletin sunduğu teşvikler ve hibeler mevcut olsa da, bunların erişilebilirliği ve sürdürülebilirliği konusunda sorunlar yaşanıyor.
c) Finansmana Erişim Zorlukları
Girişimcilerin en büyük sıkıntılarından biri de finansmana erişimdir. Bankalar ve yatırımcılar genellikle yeni girişimlere şüpheyle yaklaşıyor ve yüksek teminatlar talep ediyor. KOSGEB, TÜBİTAK ve özel fonlar bazı destekler sunsa da, bu desteklerden faydalanma süreci uzun ve karmaşık olabiliyor.
2. Toplumsal Engeller
a) Girişimciliğe Karşı Olumsuz Bakış Açısı
Türkiye’de girişimcilik, özellikle memur zihniyetinin hâkim olduğu kesimlerde riskli ve güvencesiz bir yol olarak görülüyor. Aileler, çocuklarının devlet memuru olmasını veya büyük şirketlerde çalışmasını tercih ediyor. Girişimcilik, başarısızlık riski yüksek olduğu için toplumda çoğu zaman cesaretlendirilmeyen bir kariyer yolu oluyor.
b) Kadın Girişimcilerin Karşılaştığı Engeller
Kadın girişimciler, iş hayatında erkeklere kıyasla daha fazla engelle karşılaşıyor. Sermaye bulmada, yatırımcı çekmede ve iş dünyasında ciddiye alınmada çeşitli ayrımcılıklar yaşanabiliyor. Ayrıca, toplumda kadınların öncelikle ev içi sorumluluklara odaklanması gerektiğine dair yaygın bir algı bulunuyor.
c) İş Kültüründeki Sorunlar ve Güven Problemi
Türkiye’de girişimcilerin karşılaştığı bir diğer büyük engel, iş kültüründeki güven eksikliği. İş ortaklıkları, yatırımcı ilişkileri ve müşteri güveni konusunda ciddi sıkıntılar yaşanabiliyor. Ayrıca, ödeme ahlakının düşük olması, küçük işletmelerin nakit akışını yönetmesini zorlaştırıyor.
3. Çözüm Önerileri
- Bürokrasinin Azaltılması: Şirket kuruluş süreçlerinin hızlandırılması, girişimcilerin üzerindeki yükü azaltacaktır.
- Vergi Düzenlemeleri: Küçük işletmelere özel vergi indirimleri ve teşvikler artırılmalıdır.
- Finansman Kolaylıkları: Krediye erişimi kolaylaştırmak için devlet destekli düşük faizli girişimcilik kredileri yaygınlaştırılmalıdır.
- Eğitim ve Kültürel Dönüşüm: Girişimciliği teşvik eden eğitim programları yaygınlaştırılmalı, özellikle okullarda ve üniversitelerde girişimcilik bilinci artırılmalıdır.
- Kadın Girişimciler İçin Destek Programları: Kadın girişimcilerin iş dünyasına katılımını teşvik eden özel fonlar ve mentorluk programları oluşturulmalıdır.
Türkiye’de girişimcilik ekosistemini güçlendirmek, hem ekonomik büyüme hem de istihdam açısından büyük faydalar sağlayacaktır. Yasal düzenlemeler ve toplumsal farkındalık artırıldıkça, girişimciliğin önü açılacak ve Türkiye, yenilikçi iş modelleriyle küresel pazarda daha güçlü bir konuma gelecektir.









