Türkiye Ekonomisi 2025’in Üçüncü Çeyreğinde Yüzde 3,7 Büyüdü

Türkiye ekonomisi 2025 üçüncü çeyrekte yıllık %3,7 büyüdü; tarım daralırken inşaat ve yatırımlar büyümeye destek verdi.

Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan verilere göre Türkiye ekonomisi 2025 yılının üçüncü çeyreğinde büyümesini sürdürdü. Temmuz–Eylül dönemini kapsayan üçüncü çeyrekte Gayrisafi Yurt İçi Hasıla, zincirlenmiş hacim endeksine göre geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 3,7 artış kaydederken, bir önceki çeyreğe göre büyüme oranı yüzde 1,1 olarak gerçekleşti. Böylece ekonomi, ikinci çeyrekte görülen güçlü performansın ardından daha sınırlı ancak dengeli bir büyüme hızını korudu.

Büyüme rakamları, piyasa beklentilerinin bir miktar altında kaldı. AA Finans beklenti anketine katılan ekonomistler, üçüncü çeyrekte yıllık bazda büyümenin yüzde 3,97 düzeyinde gerçekleşeceğini öngörüyordu. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış veriler de ekonomide istikrarlı bir seyrin sürdüğünü ortaya koyarken, takvim etkisinden arındırılmış büyüme oranı yıllık yüzde 3,4 oldu. Bir önceki çeyrekte çeyreklik bazda yüzde 1,6, yıllık bazda ise yüzde 4,9 büyüyen ekonomide, üçüncü çeyrekte ivmenin bir miktar yavaşladığı görüldü.

Faaliyet kollarına bakıldığında büyümenin sektörel dağılımı dikkat çekti. İnşaat sektörü yüzde 13,9 ile en güçlü artışı kaydederken, finans ve sigorta faaliyetleri yüzde 10,8, bilgi ve iletişim faaliyetleri yüzde 10,1 büyüdü. Ürün üzerindeki vergiler eksi sübvansiyonlarda yüzde 9,6’lık artış görülürken, sanayi sektörü yüzde 6,5, ticaret, ulaştırma, konaklama ve yiyecek hizmetleri ise yüzde 6,3 oranında büyüme gösterdi. Buna karşılık tarım sektörü yüzde 12,7’lik sert bir daralma ile büyümeyi aşağı çeken ana unsur oldu. Bu tablo, tarımda iklim koşulları ve maliyet baskılarının etkisini sürdürdüğüne işaret etti.

Üretim yöntemiyle hesaplanan GSYH, cari fiyatlarla üçüncü çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 41,6 artarak 17 trilyon 424 milyar 718 milyon TL’ye ulaştı. Aynı dönemde GSYH’nin ABD doları cinsinden değeri 432 milyar 880 milyon dolar olarak hesaplandı. Yüksek enflasyon ortamına rağmen nominal büyüklükteki bu artış, iç talep ve fiyat etkilerinin katkısını ortaya koydu.

Harcamalar tarafında yerleşik hanehalklarının nihai tüketim harcamaları yıllık bazda yüzde 4,8 arttı. Devletin nihai tüketim harcamaları yüzde 0,8 ile sınırlı bir artış gösterirken, gayrisafi sabit sermaye oluşumundaki yüzde 11,7’lik yükseliş yatırımların büyümeye olumlu katkı verdiğini gösterdi. Dış ticarette ise zayıf bir görünüm öne çıktı; mal ve hizmet ihracatı yüzde 0,7 azalırken ithalat yüzde 4,3 arttı. Bu durum, net ihracatın büyümeye katkısının negatif seyrettiğini işaret etti.

Gelir dağılımı göstergeleri de üçüncü çeyrekte yakından izlendi. İşgücü ödemeleri yıllık bazda yüzde 41,1 artarken, net işletme artığı/karma gelir yüzde 43,5 yükseldi. İşgücü ödemelerinin cari fiyatlarla Gayrisafi Katma Değer içindeki payı yıllık bazda değişmeyerek yüzde 35 seviyesinde kaldı. Ancak çeyreklik bazda 3,4 puanlık gerileme dikkat çekti. Bir önceki çeyrekte yüzde 38,4 olan bu payın düşmesi, ücret gelirlerinin büyüme pastası içindeki payının kısa vadede zayıfladığına işaret etti. Aynı dönemde net işletme artığı/karma gelirin payı yüzde 46’dan yüzde 46,7’ye yükseldi.

Genel tablo, 2025’in üçüncü çeyreğinde Türkiye ekonomisinin iç talep ve yatırım destekli büyümeyi sürdürdüğünü, ancak tarımdaki daralma ve dış ticaretteki zayıflığın büyüme hızını sınırladığını gösteriyor. Yılın son çeyreğine girilirken enflasyon, faiz politikaları ve dış finansman koşulları, büyümenin seyrinde belirleyici olmaya devam edecek.