Türkiye ile ABD arasındaki ekonomik ilişkiler, iki ülke arasındaki diplomatik dalgalanmalara rağmen yıllardır güçlü bir yapıya sahip. Ancak son dönemde küresel ekonomik değişimler, bölgesel gelişmeler ve ticaret politikalarındaki farklılıklar bu ilişkileri nasıl şekillendiriyor? Bu yazımızda Türkiye-ABD ekonomik ilişkilerinin mevcut durumunu, yaşanan gelişmeleri ve geleceğe yönelik olası senaryoları ele alacağız.
İkili Ticaret Hacmi ve Yatırımlar
Türkiye ve ABD arasındaki ticaret hacmi yıllar içinde istikrarlı bir şekilde artış göstermiştir. 2023 yılında ikili ticaret hacmi 30 milyar doları aşarak rekor seviyelere ulaşmıştır. Türkiye, ABD’ye başta çelik, otomotiv parçaları, tekstil ürünleri ve tarım ürünleri ihraç ederken, ABD’den havacılık ekipmanları, enerji ürünleri ve yüksek teknoloji ithal etmektedir.
ABD’li şirketler, Türkiye’de otomotiv, enerji, teknoloji ve finans sektörlerinde önemli yatırımlara sahiptir. Öte yandan, Türk şirketleri de ABD pazarında genişlemeye devam etmektedir. Ancak, ABD’nin Türkiye’ye yönelik uyguladığı bazı ekonomik yaptırımlar ve gümrük vergileri, ticari ilişkilerde zaman zaman zorluklar yaratmaktadır.
Ekonomik İşbirliğinde Karşılaşılan Zorluklar
Türkiye-ABD ekonomik ilişkileri, iki ülke arasındaki siyasi gerilimlerden doğrudan etkilenmektedir. Özellikle Türkiye’nin Rusya ile yakın ilişkileri, savunma sanayisinde yaşanan anlaşmazlıklar ve ABD’nin Türkiye’ye yönelik yaptırım kararları ekonomik işbirliğini zaman zaman sekteye uğratmaktadır.
Öte yandan, ABD’nin Çin ile olan ticaret savaşları ve tedarik zinciri değişiklikleri Türkiye için hem bir tehdit hem de fırsat oluşturmaktadır. Türkiye, üretim kapasitesini artırarak ABD’li firmalar için alternatif bir tedarik merkezi olma potansiyeline sahiptir.
Geleceğe Yönelik Beklentiler ve Olası Senaryolar
Önümüzdeki yıllarda Türkiye-ABD ekonomik ilişkilerinde şu üç ana senaryodan biri gerçekleşebilir:
- İlişkilerin Güçlenmesi: Türkiye’nin stratejik bir tedarik merkezi olarak konumlanması ve ABD ile daha derin bir ekonomik işbirliği geliştirmesi mümkün olabilir. Bu senaryoda, yatırım anlaşmalarının artması ve ticaret hacminin 50 milyar dolar seviyelerine ulaşması beklenebilir.
- Mevcut Durumun Korunması: Türkiye-ABD ticari ilişkileri, mevcut seviyede devam edebilir. Ticaret hacmi dalgalanmalara rağmen büyüme eğiliminde olabilir ancak büyük çaplı işbirlikleri sınırlı kalabilir.
- İlişkilerde Gerilim ve Azalma: Siyasi krizler ve ticari anlaşmazlıklar derinleşirse, ABD Türkiye’ye yönelik ek yaptırımlar uygulayabilir ve ticaret hacmi düşebilir. Bu durumda Türkiye, yeni ticaret ortakları arayarak ABD ile olan bağımlılığını azaltabilir.
Son Söz
Türkiye ve ABD arasındaki ekonomik ilişkiler, karşılıklı çıkarlar doğrultusunda şekillenmeye devam ediyor. Küresel gelişmeler ve politik gerilimler bu ilişkiyi zaman zaman zorlasa da, iki ülke arasındaki ekonomik bağlar hala güçlü. Türkiye’nin, üretim kapasitesini artırarak ABD ile ticaretinde daha rekabetçi bir konum elde etmesi mümkün. Ancak bunun için uzun vadeli bir strateji, siyasi istikrar ve doğru diplomatik adımlar gerekiyor. Önümüzdeki süreçte iki ülkenin ekonomik ilişkilerini daha da geliştirebilmesi için ticaret engellerinin azaltılması ve karşılıklı güvenin pekiştirilmesi kritik önem taşıyor.