Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye Raylı Sistem Araçları Sanayi AŞ (TÜRASAŞ) Sakarya Bölge Müdürlüğü’nde kurulan güneş enerjisi santrali (GES) projesinde sona gelindiğini açıkladı. Bu projeyle birlikte raylı sistem araçlarının üretiminde yenilenebilir enerji kullanımıyla büyük bir dönüşüm hedefleniyor.
Raylı Sistem Üretiminde Güneş Enerjisi Dönemi
Bakan Uraloğlu’nun yaptığı yazılı açıklamaya göre, Sakarya Bölge Müdürlüğü yerleşkesindeki fabrika çatılarına kurulan GES ile yıllık yaklaşık 3 milyon 350 bin kilovatsaat elektrik üretilecek. Bu üretimle, fabrikaların elektrik ihtiyacının %90’ı yenilenebilir enerjiyle karşılanacak.
Ekonomiye ve Çevreye Katkı
Projeyle sağlanacak enerji üretimi, 670 hanenin yıllık elektrik tüketimine eşdeğer olacak. Böylece:
- Yıllık 14 milyon liralık enerji tasarrufu sağlanacak.
- 10 yıllık süreçte yaklaşık 500 milyon lira ekonomiye katkı sunulacak.
- 1739 ton karbondioksit emisyonu önlenerek çevreye duyarlı bir üretim modeli benimsenecek.
TÜRASAŞ’ın Yenilikçi Yatırım Hamlesi
TÜRASAŞ’ın Türkiye ve Orta Doğu’nun en büyük raylı sistem üreticisi olduğunun altını çizen Uraloğlu, fabrikanın ileri teknoloji ürünleriyle ön plana çıktığını ve enerji alanındaki bu yeni yatırımla da örnek teşkil ettiğini belirtti.
GES yatırımı, sadece enerji maliyetlerini düşürmekle kalmayacak, aynı zamanda enerji arz güvenliğini artırarak üretim sürekliliğini de destekleyecek. Bakan Uraloğlu, bu girişimin TÜRASAŞ’ın rekabet gücünü uluslararası düzeyde daha da yukarıya taşıyacağını vurguladı.
Sürdürülebilir Ulaşım İçin Temiz Enerji
GES’ten elde edilecek elektrik, TÜRASAŞ Sakarya Bölge Müdürlüğü’ndeki fabrikalarda elektrikli tren setleri, hızlı trenler, banliyö araçları gibi raylı sistem araçlarının üretiminde ve bu araçların bakım-onarım süreçlerinde kullanılacak. Böylece ulaştırma sektöründe daha sürdürülebilir, çevre dostu ve ekonomik bir modelin önü açılmış olacak.
Türkiye İçin Model Olabilecek Bir Dönüşüm
TÜRASAŞ’ın bu yatırımı, sanayi tesislerinde yenilenebilir enerji kullanımının ne kadar stratejik bir hamle olabileceğini açıkça ortaya koyuyor. Enerji ithalatının yüksek olduğu bir ülkede bu tür yatırımlar, sadece ekonomik değil, aynı zamanda çevresel sürdürülebilirlik açısından da büyük değer taşıyor.
GES projeleri, Türkiye’nin 2053 Net Sıfır Emisyon hedeflerine ulaşmasında kritik rol oynarken, TÜRASAŞ gibi kamu destekli sanayi devlerinin bu yönde öncülük etmesi sektörün tamamı için teşvik edici olacaktır.
