Trump’ın Gümrük Vergisi Hamlesi Küresel Piyasalarda Baskı Yaratıyor

ABD Başkanı Donald Trump’ın yeni gümrük tarifesi kararları, hem küresel ticaret dengelerini hem de ABD’nin iç enflasyon görünümünü etkileyen çok katmanlı bir ekonomik tablo ortaya koydu. Trump’ın imzaladığı kararnameyle, başta Türkiye olmak üzere birçok ülkeye uygulanacak gümrük vergilerinde artışa gidildi. Türkiye’ye uygulanan vergi yüzde 10’dan yüzde 15’e çıkarılırken, bu artış oranı Türkiye’nin listedeki ülkeler arasında en az etkilenenlerden biri olmasını sağladı. Kanada’ya uygulanan verginin yüzde 35’e yükseltilmesi ise en sert artışlardan biri olarak dikkat çekti.

Bu gelişme, ABD’nin ticaret açığını azaltmak için başvurduğu korumacı ekonomi politikalarının son halkası olarak değerlendirilirken, kararname yayımlandıktan yedi gün sonra yürürlüğe girecek yeni tarifeler, özellikle ithal mallar üzerinde fiyat baskısı oluşturmaya başladı. Bu da ABD’de enflasyonun yönü ve para politikasının seyri açısından belirleyici bir faktör haline geldi.

Haziran ayında ABD’de çekirdek Kişisel Tüketim Harcamaları (PCE) enflasyonu %0,3 oranında artış gösterdi. Bu artış, yıllık bazda %2,8 olarak kaydedildi. PCE fiyat endeksinde yaşanan artış ise Mayıs’taki %0,2’den Haziran’da %0,3’e çıkarak fiyat baskılarının yukarı yönlü hareket ettiğine işaret etti. Mobilya, dayanıklı ev eşyaları ve eğlence ürünleri gibi gümrük vergisine daha duyarlı mallarda görülen fiyat artışları, enflasyon üzerindeki dış ticaret kaynaklı baskının bariz göstergesi oldu.

Haziran ayında mobilya ve dayanıklı ev aletleri fiyatları, Mayıs ayındaki %0,6’lık artıştan sonra %1,3 yükseldi ve bu alanda Mart 2022’den bu yana en büyük artış gerçekleşti. Benzer şekilde, eğlence araçları fiyatları da %0,9 arttı. Giyim ve ayakkabı maliyetlerinde %0,4’lük bir artış yaşandı. Diğer yandan, dört ay üst üste düşüş gösteren benzin ve enerji fiyatları %0,9 toparlandı. Hizmet sektörü fiyatları ise uçak biletleri, dışarıda yeme-içme ve konaklama alanlarındaki stabilite nedeniyle yine %0,2 oranında yükseldi.

Tüm bu gelişmeler, ABD Merkez Bankası (Fed) üzerinde faiz indirimi konusunda baskı oluşturuyor. Her ne kadar piyasalarda Eylül ayında bir faiz indirimi beklentisi hakim olsa da, açıklanan son enflasyon verileri bu ihtimali zayıflatmış durumda. Fed, son toplantısında politika faizini %4,25-%4,50 aralığında sabit tuttu ve Başkan Jerome Powell’ın açıklamaları, Eylül yerine Ekim ayında dahi bir faiz indiriminin zor göründüğüne işaret etti. Enflasyonun hedefe doğru ilerlemesi beklenirken mevcut veriler, hedefin halen uzağında kalındığını ve risklerin devam ettiğini gösteriyor.

Küresel piyasalar da bu gelişmelere duyarsız kalmadı. ABD Doları Endeksi bu hafta %2,5 artarak 100,14 seviyesine yükseldi ve 29 Mayıs’tan bu yana en yüksek değerine ulaştı. Bu, Eylül 2022’deki %3,1’lik artıştan bu yana en güçlü haftalık performans olarak kayda geçti. Doların güçlenmesi, riskli varlıklardan kaçışı tetikledi ve çoğu Asya para birimi değer kaybetti. Güney Kore öncülüğünde Asya hisselerinde sert düşüşler yaşandı. Euro ise yaklaşık iki ayın en düşük seviyesi olan 1,1412 dolar bandında seyrini sürdürdü.

Altın piyasası da doların baskısı altında kaldı. Spot altın fiyatı ons başına 3.287 dolarda yatay kalırken, külçe altın haftalık bazda %1,5 değer kaybetti. Bu durum, Trump’ın gümrük vergilerinin yol açtığı ticaret belirsizliğinin güvenli liman etkisinden daha zayıf kaldığını ortaya koydu.

Sonuç olarak, Trump’ın yeni tarife düzenlemesi kısa vadede ABD ekonomisinde enflasyonist baskıları artırırken, Fed’in para politikası esnekliğini sınırlayan bir ortam yaratıyor. Küresel ölçekte ise bu hamle, özellikle gelişmekte olan ülkelerin para birimlerini ve hisse senedi piyasalarını baskı altında bırakıyor. Türkiye için %15’lik oran göreli olarak düşük kalsa da, bu tarz dış ticaret müdahaleleri uzun vadede ihracat rekabetçiliğini etkileyebilir. Önümüzdeki aylarda, Trump’ın dış ticaret politikalarının hem ABD ekonomisindeki iç dinamikler hem de küresel piyasalardaki kırılgan dengeler üzerinde etkili olmaya devam etmesi bekleniyor.