21’nci yüzyılın ticaret savaşları, artık petrol veya çelikten ziyade yapay zekâ, 5G ve yarı iletkenler üzerinden şekilleniyor. ABD ile Çin arasındaki gerilim, teknoloji devlerini birer piyon haline getirirken, Apple ve Huawei bu mücadelenin simge isimleri olarak öne çıkıyor. Küresel tedarik zincirlerinin kırılganlığı ve “çip krizi” ise bu savaşın dünyaya maliyetini gözler önüne seriyor.
1. Apple: Küresel Tedarik Zincirinin Kırılganlığı
Apple, Çin’in üretim devi Foxconn’a olan bağımlılığıyla biliniyor. Ancak ABD’nin Çin’e yönelik gümrük vergileri ve COVID-19 kaynaklı tedarik sorunları, şirketi Hindistan ve Vietnam’da üssünü genişletmeye zorladı. Çip krizi ise iPhone üretimini vurdu; 2021’de 6 milyar dolar kayıp açıklandı.
Ancak Apple’ın finansal gücü, tedarik zincirini çeşitlendirme ve TSMC gibi çip üreticileriyle özel anlaşmalar yapma imkânı sunuyor. ABD’nin Çin’e yönelik yatırım kısıtlamaları, Apple’ı Tayvan’daki üretimini artırmaya iterken, Tayvan siyasi gerilimleri de yeni riskler doğuruyor.
2. Huawei: Yaptırımlar ve Yerelleşme Çabası
ABD’nin 2019’da Huawei’yi “Entity List”e alması, şirketin Qualcomm çiplerine ve Google hizmetlerine erişimini kesti. Bunun sonucunda Huawei’nin küresel pazar payı %20’den %4’e düştü. Ancak Çin’in yerel pazarında 5G altyapısı ve HarmonyOS işletim sistemiyle ayakta kalmayı başardı.
Huawei’nin SMIC ile geliştirdiği 7nm çip (Mate 60 Pro’da kullanıldı), Çin’in teknolojik ilerlemesini gösterdi. Ancak bu çipin maliyeti ve verimliliği, TSMC’nin 3nm teknolojisinin gerisinde kalıyor. Çin’in 2023’te yarı iletken üretimine 143 milyar dolar yatırım yapması, kendi kendine yetme hedefinin göstergesi.
3. Çip Krizi: Stratejik Silah Haline Gelen Yarı İletkenler
ABD, Çin’in yüksek teknoloji çiplerine erişimini kısıtlayarak, Huawei’nin 5G ve AI yarışında geri kalmasını hedefledi. Hollanda’nın ASML’inin EUV litografi makinelerinin Çin’e satışının yasaklanması, Çin’in 7nm altı çip üretimini engelledi. Buna karşılık Çin, nadir toprak elementleri ihracatını kısıtlayarak Batı’ya gözdağı verdi.
Kriz, dünya genelinde fabrika yatırımlarını tetikledi: ABD’nin CHIPS Yasası (52 milyar darlık teşvik), AB’nin 43 milyar euroluk planı ve Hindistan’ın 10 milyar dolarlık yarı iletken hibesi, küresel tedarik zincirinin yeniden şekillendiğini gösteriyor.
4. Teknolojik Bölünme ve Küresel Etkiler
- Tüketiciye Maliyet: Apple’ın fiyat artışları, Huawei’nin lüks segmentini kaybetmesi, tüketici seçeneklerini azaltıyor.
- İnovasyon Yavaşlıyor: Teknolojinin “Batı” ve “Doğu” olarak iki kampa ayrılması, 5G ve AI standartlarının parçalanmasına yol açabilir.
- Çevresel Riskler: Her ülkenin kendi tedarik zincirini kurma çabası, karbon ayak izini artırıyor.
Sonuç: İş Birliği mi, Rekabet mi?
Teknoloji savaşları, ulusal güvenlik ile küresel ekonominin çıkar çatışmasını yansıtıyor. Çin’in yerelleşme hamleleri kısa vadede direnç sağlasa da, inovasyon için küresel iş birliği şart. ABD ve Çin’in “digital iron curtain” (dijital demir perde) riski, ancak teknoloji diplomasisi ve çok taraflı anlaşmalarla aşılabilir. Unutulmamalı: Transistörler siyasi sınır tanımaz; teknoloji, insanlığın ortak mirasıdır.