Günümüzde sosyal medya, bireylerin iletişim biçimlerini değiştirmekle kalmıyor; ekonomi ve siyaset gibi toplumun en dinamik alanlarını da derinden etkiliyor. İnternetin hızla yaygınlaşması ve sosyal medya platformlarının hayatın vazgeçilmez bir parçası haline gelmesiyle birlikte, bilgiye erişim hiç olmadığı kadar kolaylaştı. Ancak bu kolaylık, beraberinde ciddi soruları da getirdi. Özellikle sosyal medya üzerinden yayılan içeriklerin doğruluğu ve bu içeriklerin kamuoyu üzerindeki etkisi, son yıllarda daha fazla tartışılır hale geldi. Ekonomik verilerin, siyasi gelişmelerin ve hatta toplumun geleceğini etkileyen olayların artık sosyal medya aracılığıyla algılanması, gerçekliğin yerini zaman zaman manipülasyona bırakmasına neden olabiliyor.
Sosyal medya platformları, kullanıcılarına haberleri anında ulaştırma imkânı sunarken, aynı zamanda geniş kitlelerin duygu ve düşüncelerini şekillendirme potansiyeline de sahiptir. Bu durum, özellikle ekonomi ve siyaset gibi karar alma süreçlerinin merkezinde yer alan alanlarda, algı yönetimini stratejik bir araç haline getirmiştir. Bir ekonomide enflasyon, faiz, döviz kuru gibi teknik kavramların sosyal medyada eksik ya da yanlış bilgilerle yayılması, yatırımcı güvenini sarsabilir, piyasa oynaklığını artırabilir ve karar alma süreçlerini manipüle edebilir. Aynı şekilde siyasi aktörlerin sosyal medya üzerinden oluşturduğu gündemler, toplumda algı ile gerçeklik arasındaki farkın açılmasına neden olabilir. Bu bağlamda sosyal medya, sadece bir iletişim aracı değil, aynı zamanda bir güç unsuru olarak değerlendirilmelidir.
Siyasi kampanyalar ve ekonomik söylemler artık büyük ölçüde sosyal medya üzerinden yürütülmekte ve bu platformlarda yaratılan algılar, seçim sonuçlarından tüketici davranışlarına kadar birçok alanda belirleyici olmaktadır. Gerçek zamanlı veri paylaşımı, kullanıcı yorumları ve içerik üreticilerinin etkisiyle şekillenen gündem, çoğu zaman kamuoyunun kararlarını etkileyebilecek güce ulaşmaktadır. Bu durum, bazı durumlarda toplumun rasyonel karar alma mekanizmasını zayıflatabilir. Çünkü sosyal medyada en çok dikkat çeken içerikler genellikle en doğru olanlar değil, en çok etkileşim alanlar olur. Bu da ekonomik veriler ya da siyasi gelişmeler hakkında yanıltıcı algıların daha fazla görünür olmasına neden olabilir.
Algının gerçeği yenmesi olarak tanımlanabilecek bu durum, demokrasilerin işleyişi açısından da riskler barındırır. Toplumlar, kararlarını veriye ve bilgiye dayalı olarak değil, çoğu zaman sosyal medya üzerinden edindikleri duygusal ve yüzeysel içeriklere göre şekillendirebilir. Bu da popülizmin ve kutuplaşmanın artmasına, ekonomik reformların yanlış anlaşılmasına ve siyasi istikrarın bozulmasına neden olabilir. Ayrıca, sosyal medya algoritmalarının kullanıcıya benzer görüşleri daha fazla göstermesi, yankı odaları oluşmasına ve farklı fikirlerin dışlanmasına zemin hazırlamaktadır.
Ancak sosyal medya tamamen olumsuz bir etki aracı olarak değerlendirilmemelidir. Doğru kullanıldığında bilgiye erişimi demokratikleştiren, toplumsal farkındalık oluşturan ve karar alma süreçlerinde şeffaflık sağlayan güçlü bir araçtır. Önemli olan, bu mecraların etkisinin farkında olunması ve bilinçli bir medya okuryazarlığının yaygınlaştırılmasıdır. Ekonomi ve siyaset gibi kritik alanlarda sosyal medya içeriği üreticilerinin sorumluluk bilinciyle hareket etmesi, bireylerin ise kaynakları sorgulayan bir yaklaşımla bilgiye yaklaşması, toplumsal gerçeklik ile algı arasındaki dengeyi kurmak açısından hayati öneme sahiptir.
Sonuç olarak, sosyal medya çağında algılar her zamankinden daha güçlü hale gelmiştir ve bu durum hem ekonomik hem de siyasi süreçleri doğrudan etkilemektedir. Gerçeğin önüne geçen algılar, karar mekanizmalarını yönlendirebilir, piyasaları dalgalandırabilir ve toplumsal kutuplaşmayı derinleştirebilir. Bu nedenle sosyal medyanın etkisi iyi analiz edilmeli, bu alanlarda düzenleme ve denetim mekanizmaları geliştirilerek toplumsal farkındalık artırılmalıdır. Gerçeği yeniden merkeze almak, ancak doğru bilgiye ulaşan, eleştirel düşünebilen ve dijital mecraları bilinçli kullanan bireylerin çoğalmasıyla mümkün olabilir.










