Şirket İstatistikleri Alarm Veriyor: Ekim Verileri Ekonomide Sessiz Gerilime İşaret Ediyor

TOBB verileri, ekimde kapanan şirketlerde sert artış ve yıl genelinde girişimciler için zorlaşan ekonomik koşulları ortaya koyuyor.

TOBB’un açıkladığı ekim ayı şirket istatistikleri, Türkiye ekonomisinde son yıllarda giderek belirginleşen yapısal sıkışmanın yeni bir fotoğrafını sunuyor. İlk bakışta kurulan şirket sayısındaki aylık artış olumlu görülebilir; ancak büyük resme bakıldığında kapanan şirketlerdeki sert yükseliş ve yıl genelindeki tablo, ekonomik aktivitenin kırılganlığını açıkça ortaya koyuyor.

Ekim ayında kurulan şirket sayısının bir önceki aya göre yüzde 7,6 artarak 10 bin 505’e yükselmesi, ticari hayatın hâlâ dinamizmini koruduğunu düşündürüyor. Fakat aynı dönemde kapanan şirketlerin yüzde 15,1 artması, bu dinamizmin aynı zamanda bir hayatta kalma mücadelesine dönüştüğünü gösteriyor. Eylülde kapanan 2 bin 336 şirketin ekimde 2 bin 688’e çıkması azımsanacak bir hız değil. Üstelik geçen yılın aynı ayına kıyasla kapanan şirketlerdeki yüzde 10,2’lik artış, daralan kârlılık ve artan finansman maliyetlerinin girişimciler üzerindeki basıncını görünür kılıyor.

Asıl çarpıcı tablo ise 10 aylık verilerde ortaya çıkıyor. Ocak–Ekim döneminde kurulan şirket sayısı geçen yıla göre yüzde 1,3 düşmüş durumda. Bu, girişim iştahının zayıfladığını ve yeni iş kurmanın giderek daha zor bir ekonomik karara dönüştüğünü gösteriyor. Aynı dönemde kapanan şirket sayısının yüzde 10,7 artarak 23 bin 506’ya yükselmesi ise iş dünyasında “tutunma eşiğinin” giderek aşağı çekildiğini kanıtlıyor. Yalnızca bir yılda kapanan şirket sayısının 2 bin 276 artması, piyasalardaki belirsizliklerin ve maliyet baskılarının işletmeleri nasıl zorladığını ortaya koyuyor.

Gerçek kişi ticari işletmelerdeki kapanışların bir ayda yüzde 35,8 artması, küçük ölçekli girişimlerin ekonomik dalgalanmalardan ne kadar hızlı etkilendiğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Kooperatiflerde yaşanan kapanış artışları da aynı ekonomik gerilimin yansıması. Her ne kadar yılın geneline bakıldığında gerçek kişi işletmelerinde kapanış sayısının gerilemiş olması dikkat çekici bir veri olsa da, şirketlerin ve kooperatiflerin kapanış hızındaki artış, dengeli bir resim sunmuyor.

Veriler, Türkiye’de ticari yapının hem maliyet yükünden hem yüksek faiz ortamından hem de talep daralmasından aynı anda etkilendiğini gösteriyor. Şirket kurmak hâlâ cazip görünse de sürdürülebilirlik giderek zorlaşıyor. İş dünyası, belirsizliğin gölgesinde ayakta kalmaya çalışıyor. Bu noktada finansman politikalarının yeniden ele alınması, KOBİ’lere yönelik desteklerin güçlendirilmesi ve piyasa güveninin artırılması hayati önem taşıyor. Aksi halde önümüzdeki yıl kapanan şirket sayısının daha da artması şaşırtıcı olmayacaktır.

Ekonomideki kırılganlık, her ay açıklanan bu verilerde artık daha net iz düşümlerini bırakıyor. Kurulan şirket sayısı değil, kapanan şirketlerin neden hızla arttığı sorusu önümüzdeki dönemin en kritik gündem maddelerinden biri olmalı.