Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Türkiye’nin kredi notunu “B1”den “Ba3”e yükseltti. Not görünümünü ise “durağan” olarak belirledi. Bu gelişme, Türkiye’nin ekonomi politikalarına duyulan uluslararası güvenin arttığını gösteriyor.
Aynı gün yapılan bir diğer açıklamada, kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Türkiye’nin kredi notunu “BB-”, görünümünü ise “durağan” olarak korudu. Fitch’in bu kararı, ekonomik programın istikrarını teyit eder nitelikte.
Şimşek: “Olumlu Döngüye Girildi”
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Moody’s’in kararını değerlendirdi. X (eski adıyla Twitter) hesabından yaptığı açıklamada, Türkiye ekonomisinin zorlu bir dönemi geride bırakarak yeniden pozitif bir sürece girdiğini belirtti. “Bu not artışı, süreci başarıyla yönettiğimizi ve ekonomimizin dayanıklılığını teyit ediyor” diyen Şimşek, programın kararlılıkla uygulanmaya devam edeceğini vurguladı.
Reform ve Disiplin Vurgusu
Şimşek, enflasyonu kalıcı biçimde düşürmeye, cari açığı sürdürülebilir seviyelerde tutmaya, ve deprem harcamaları hariç bütçe disiplinini güçlendirmeye kararlı olduklarını belirtti.
Ayrıca, sanayide yeşil ve dijital dönüşüm başta olmak üzere yapısal reformlarla programın kazanımlarının kalıcı hale getirileceğini açıkladı. “Sabır ve kararlılıkla programımızı uygulamayı sürdürdükçe, risk primimiz daha da düşecek, finansmana erişimimiz artacak ve yeni not artışları gelecektir” ifadesiyle, Şimşek geleceğe yönelik olumlu mesajlar verdi.
Moody’s’in bu kararı, uluslararası yatırımcıların Türkiye’nin ekonomik dengeleri sağlama çabasına güven duymaya başladığını işaret ediyor. Not artışı, sadece kamu finansmanı değil, özel sektörün dış borçlanma koşullarını da doğrudan etkiliyor.
Ayrıca risk priminin (CDS) düşmesi, Türkiye’nin dış kaynaklara daha düşük maliyetle erişebilmesini sağlayarak, ekonomik toparlanmayı hızlandırabilir.










