ABD Merkez Bankası (Fed), piyasa beklentilerine paralel olarak politika faizinde değişikliğe gitmeyerek faiz oranını yüzde 4,25-4,50 aralığında sabit tuttu. Fed Başkanı Jerome Powell, karar sonrası yaptığı açıklamada, enflasyonda düşüş eğilimi görülse de hedef seviyeye ulaşılmadığını belirtti.
Para Politikası ve Ekonomik Belirsizlikler
Powell, Fed’in hedeflerini desteklemek amacıyla politika faizini değiştirmeme ve bilanço küçültme hızını yavaşlatma yönünde teknik bir karar aldıklarını ifade etti. Ekonomik görünüme ilişkin belirsizliğin arttığını vurgulayan Powell, 2024’ün ikinci yarısında yaşanan güçlü büyümenin ardından tüketici harcamalarında yavaşlama sinyalleri alındığını belirtti.
Hanehalkı ve iş dünyasına yönelik yapılan anketlerin de ekonomik belirsizliğin arttığını gösterdiğini söyleyen Powell, bu durumun gelecekteki harcama ve yatırımlara nasıl yansıyacağının net olmadığını dile getirdi.
İş gücü piyasasının güçlü kalmaya devam ettiğini belirten Powell, mevcut göstergelerin iş gücü piyasasının büyük ölçüde dengede olduğunu ve önemli bir enflasyonist baskı kaynağı oluşturmadığını söyledi.
Enflasyon ve Gelecek Beklentileri
Powell, enflasyonun son iki yılda önemli ölçüde yavaşladığını ancak yüzde 2’lik hedefin üzerinde seyretmeye devam ettiğini vurguladı. Kısa vadeli enflasyon beklentilerinde bir artış gözlemlendiğini belirten Powell, piyasa ve anket bazlı ölçümlerin tüketiciler ve işletmeler tarafından tarifelerin ana etken olarak gösterildiğini ortaya koyduğunu aktardı.
Bununla birlikte, uzun vadeli enflasyon beklentilerinin büyük ölçüde Fed’in hedefleriyle uyumlu kaldığını ifade eden Powell, yeni yönetimin ticaret, göç, maliye politikası ve düzenlemeler gibi dört ana alanda önemli politika değişiklikleri uygulama sürecinde olduğunu belirtti. Bu değişikliklerin ekonomi ve para politikası üzerindeki net etkilerinin belirsiz olduğunu dile getiren Powell, özellikle ticaret politikası alanındaki gelişmelerin yakından takip edilmesi gerektiğini söyledi.
Faiz Politikası ve Bilanço Yönetimi
Fed’in politika duruşunu değiştirmek için acele etmeyeceğini belirten Powell, ekonomik gelişmelere bağlı olarak maksimum istihdam ve fiyat istikrarı hedeflerini destekleyecek adımlar atacaklarını ifade etti.
Bilanço küçültme sürecine de değinen Powell, Fed’in bilanço küçültmeye başladığından bu yana menkul kıymet varlıklarının 2 trilyon dolardan fazla azaldığını açıkladı. Piyasa göstergelerinin rezerv miktarının yeterli seviyede olduğunu gösterdiğini belirten Powell, ancak para piyasalarında sıkılığın arttığına dair bazı işaretler aldıklarını söyledi.
Enflasyonun Gelecekteki Seyri
Powell, yılın ilk iki ayında mal enflasyonundaki yükselişin büyük ölçüde tarifelerden kaynaklandığını düşündüklerini ve tarife etkilerini diğer enflasyon bileşenlerinden ayırmak için çalışmalar yaptıklarını belirtti. Uzun vadeli enflasyon beklentilerinin genel olarak sabit kaldığını vurgulayan Powell, büyüme ve tüketici harcamalarının hala sağlam bir hızda devam ettiğini, istihdam yaratma oranının ise sağlıklı seyrettiğini dile getirdi.
Fed Başkanı, enflasyonun kısmen tarifelere tepki olarak yükseldiğini düşündüklerini ve bu yıl içinde enflasyonda beklenen düşüş sürecinde gecikme yaşanabileceğini belirtti. Son iki aydaki güçlü mal enflasyonunun kalıcı olup olmadığını anlamak için detaylı analiz yaptıklarını ifade eden Powell, resesyon ihtimalinin her zaman var olduğunu ancak şu an için böyle bir öngörüde bulunmadıklarını vurguladı.
Powell, dış faktörlerin etkisiyle resesyon olasılığının bir miktar yükseldiğini ancak bunun halen ılımlı seviyelerde kaldığını belirterek açıklamalarını tamamladı.