Piyasaların Sessizliği: Beklentiler Fiyatlandı, Şimdi Yeni Hikâyeler Zamanı

Yatırımcı için önemli olan, bu sessizliği doğru okuyup yeni hikâyenin ne olabileceğini şimdiden araştırmaya başlamaktır.

Küresel piyasalarda büyük bir risk görünmüyor. İçeride ise siyasi gelişmeler arasında en çok konuşulan CHP davaları haricinde tablo oldukça stabil. Döviz kuru kontrollü seyrediyor, enflasyon gerileme eğiliminde ve faizlerde de iniş yönlü bir politika öne çıkıyor. Teorik olarak bu koşullar, piyasalarda pozitif bir hareketi tetiklemesi beklenen unsurlar. Ancak Borsa İstanbul’da bu beklentiye uygun bir coşku göremiyoruz.

Aslında bu durum, finans piyasalarının doğasına oldukça uygun. Çünkü borsa yalnızca mevcut verileri değil, gelecekteki beklentileri de fiyatlayan bir yapıya sahiptir. Son dönemde yaşanan 8.900 puandan 11.200 puana kadar olan yükseliş, tam da bu beklentilerin fiyatlandığı bir süreçti. Yani “iyi haberlerin” önemli bir bölümü zaten endekse yansımış oldu. Şimdi piyasalar, mevcut olumlu gelişmeleri satın almak yerine, yeni bir hikâyenin peşinde.

Şu anda hisselerde gözlenen yatay ya da kısmen aşağı yönlü hareketler, zayıflığın işareti olarak değil, bir tür soluklanma dönemi olarak okunmalı. Özellikle bilançoları güçlü, temeli sağlam şirketler bu tür süreçlerde yatırımcıların radarında olmaya devam eder. Çünkü piyasa yeni bir katalizör bulduğunda, güçlü şirketler öncülük ederek ralliye daha hızlı uyum sağlar.

Önümüzdeki dönemde piyasaların yönünü belirleyecek birkaç kritik unsur öne çıkıyor: küresel merkez bankalarının faiz politikaları, içerideki siyasi gelişmelerin seyri ve dış sermaye girişlerinin hızı. Eğer bu alanlarda pozitif sürprizler görürsek, şu anki sessizlik kısa sürede yeni bir yükseliş dalgasına dönüşebilir.

Bugünkü durgunluk, bir kararsızlık veya umutsuzluk hali değil, tam tersine bir hazırlık evresi. Borsanın doğası gereği, her sessizlikten sonra yeni bir hikâye başlar. Yatırımcı için önemli olan, bu sessizliği doğru okuyup yeni hikâyenin ne olabileceğini şimdiden araştırmaya başlamaktır.