Geride bıraktığımız hafta, Türkiye finans piyasalarında yatırımcıların yüzünü güldüren gelişmeler yaşandı. Borsa İstanbul’da hisse senetleri adeta coşarken, altın ve avro da yatırımcısına kazandırdı. Dolar ise sınırlı bir geri çekilme ile haftayı tamamladı. Yatırım fonları ve emeklilik fonları da önemli artışlar kaydederek portföylerde değer artışı sağladı.
Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi bu hafta yüzde 9,26 gibi güçlü bir yükseliş sergileyerek 10.275,75 puana yerleşti. Hafta içinde en düşük 9.450,80 ve en yüksek 10.379,27 puanı gören endeks, yatırımcısına son dönemde sık rastlanmayan bir haftalık kazanç sundu. Küresel piyasalarda risk iştahının artması, yurt içinde bilanço beklentileri ve düşen faiz ortamı borsaya olan ilgiyi artıran başlıca faktörler olarak öne çıktı.
Altın tarafında da haftayı artıda kapatan bir tablo vardı. Kapalıçarşı’da 24 ayar külçe altının gram satış fiyatı yüzde 1,62 artışla 4.267 liraya yükseldi. Cumhuriyet altınının satış fiyatı yüzde 1,31 artışla 28.754 liraya, çeyrek altın da yüzde 1,32 yükselişle 7.126 liraya çıktı. Böylece uzun vadeli yatırımcının olduğu kadar, düğün sezonu nedeniyle fiziki altına yönelen vatandaşın da beklentileri boşa çıkmadı.
Döviz cephesinde ise tablo biraz daha karmaşıktı. ABD doları haftayı yüzde 0,13 gerileyerek 39,8360 liradan kapatırken, avro yüzde 0,35 artarak 46,9920 liraya çıktı. Döviz kurlarındaki bu hareketlerde global dolar endeksindeki dalgalanma ve Avrupa Merkez Bankası’ndan gelen mesajların etkisi hissedildi.
Yatırım fonları bu hafta ortalama yüzde 2,95 yükselirken, emeklilik fonları yüzde 4,29 değer kazandı. Fon kategorileri içinde en çok kazandıran grup ise yüzde 8,32’lik artışla hisse senedi fonları oldu. Borsadaki güçlü yükselişin, bu fonların performansına birebir yansıdığı net şekilde görüldü.
Tüm bu veriler, piyasalarda yatırımcının bu hafta önemli bir değer artışı ile karşılaştığını gösteriyor. Ancak unutmamak gerekir ki; finansal piyasalar uzun vadeli bir yolculuktur ve her zaman bu kadar pozitif bir tablo olmayabilir. Bu nedenle yatırımcıların kısa vadeli dalgalanmalardan ziyade, hedeflerine ve risk profillerine uygun stratejiler belirleyerek yol almaları büyük önem taşıyor.
Önümüzdeki haftalarda gözler hem global ekonomiden gelecek sinyallerde hem de yurt içi makroekonomik göstergelerde olacak. Özellikle ABD Merkez Bankası (Fed) ve Avrupa Merkez Bankası (ECB) kanadından gelecek olası faiz adımları, döviz ve emtia fiyatları üzerinde belirleyici rol oynamaya devam edecek. Türkiye’de ise enflasyon, cari denge ve kamu maliyesine ilişkin gelişmeler borsa ve kur tarafındaki hareketleri şekillendirecek ana başlıklar olacak.
Özetle; geride bıraktığımız hafta, borsa, altın, avro ve yatırım fonlarıyla yatırımcısına kazandıran, dolardaki hafif düşüşle de ithalatçılara bir nebze nefes aldıran bir dönem oldu. Piyasalarda bu hafta yaşanan iyimser hava, umarız önümüzdeki günlerde de istikrarlı bir şekilde devam eder. Ancak yatırımcıların her zaman olduğu gibi temkinli duruşlarını elden bırakmadan, portföylerini çeşitlendirmeyi ve soğukkanlı hareket etmeyi sürdürmeleri gerektiğini de hatırlatalım.










