Küresel petrol piyasaları, zayıflayan talep görünümü ve artan jeopolitik belirsizliklerin etkisiyle aşağı yönlü seyrini sürdürüyor. Asya piyasalarında işlemlerin ilk saatlerinde petrol fiyatlarında düşüş gözlenirken, Brent petrol vadeli işlemleri varil başına 62,4 dolar seviyelerinde işlem gördü ve önceki seanstaki kayıplarını korudu. Piyasa aktörleri, hem makroekonomik sinyalleri hem de siyasi gelişmeleri yakından izlemeye devam ediyor.
Analistlere göre fiyatlardaki gerilemenin temelinde küresel ekonomik büyümeye ilişkin endişeler bulunuyor. Özellikle Çin ve Avrupa’dan gelen zayıf talep sinyalleri, enerji tüketiminde beklenen toparlanmanın gecikebileceğine işaret ediyor. ANZ Araştırma analistleri, piyasalardaki dalgalanmanın sadece talep cephesiyle sınırlı kalmadığını, Rusya-Ukrayna hattındaki diplomatik temasların da fiyatlamalarda belirleyici olduğunu vurguluyor.
Bu kapsamda, ABD temsilcisi Steve Witkoff’un Ukrayna’daki savaşı sona erdirebilecek olası bir barış anlaşmasını görüşmek üzere Moskova’ya gitmesi yatırımcıların odağına yerleşti. Kremlin, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD’li yetkililer arasında yapılan görüşmeleri “çok faydalı” olarak tanımlasa da, somut bir anlaşmanın ortaya çıkmaması piyasalarda beklenen rahatlama etkisini yaratmadı. Aksine, sürecin belirsizliği koruması petrol fiyatları üzerinde baskı oluşturmaya devam etti.
Diplomatik temasların hemen ardından Rusya bağlantılı bir gemiye yönelik gerçekleştirilen saldırı ise tansiyonu yeniden yükseltti. Saldırının sorumlusu henüz netleşmezken, Putin’in destekçilerine yönelik saldırıların sürmesi halinde Ukrayna’ya yardım eden ülkelerin gemilerine karşılık verilebileceğine dair açıklamaları jeopolitik risk algısını artırdı. Bu durum, fiyatların yukarı yönlü riskler barındırmasına rağmen kısa vadede belirsizlik nedeniyle satış baskısının ağır basmasına yol açtı.
Öte yandan ABD ile Venezuela arasındaki gerilim de enerji piyasalarında tedirginlik yaratan bir başka unsur olarak öne çıktı. ABD Başkanı Donald Trump’ın uyuşturucu kartellerine karşı Pentagon aracılığıyla olası operasyonlar yapılabileceğine yönelik açıklamaları, bölgedeki arz risklerine ilişkin endişeleri gündeme taşıdı. Venezuela, küresel petrol arzında sınırlı paya sahip olsa da, ABD’nin sert söylemleri piyasada temkinli bir duruşun benimsenmesine neden oldu.
Jeopolitik gelişmelerin yanı sıra arz-talep dengesine ilişkin veriler de fiyatları aşağı çekti. ABD’de yayımlanan son endüstri verilerine göre ham petrol stokları geçen hafta yaklaşık 2,5 milyon varil artarken, benzin stoklarında da yükseliş kaydedildi. Stoklardaki bu artış, talep tarafındaki zayıflama sinyalleriyle birleşerek petrol fiyatları üzerinde ek baskı oluşturdu. Uzmanlar, stok verilerinin kısa vadede piyasaya yön vermeye devam edeceğini, talep görünümünde belirgin bir iyileşme görülmedikçe fiyatlarda kalıcı bir toparlanmanın zor olacağını ifade ediyor.
Genel görünüm, petrol piyasalarında dalgalı ancak ağırlıklı olarak aşağı yönlü risklerin öne çıktığını gösteriyor. Küresel talepteki kırılganlık, diplomatik belirsizlikler ve stok artışları bir araya geldiğinde, yatırımcıların temkinli pozisyon almaya devam etmesi bekleniyor.








