Neoliberalizmin Sonu mu Geliyor? Küresel Ekonomide Yeni Arayışlar

, 1980’lerde Reagan ve Thatcher ile yükselen, serbest piyasa, deregülasyon, özelleştirme ve küreselleşme vurgulu bir ekonomik modeldir. Ancak 2008 finansal krizi ve COVID-19 pandemisi, bu modelin zaaflarını (eşitsizlik, finansal istikrarsızlık, kamu hizmetlerinin aşınması) ortaya çıkardı. Popülist hareketler (Trump’ın gümrük tarifeleri, Brexit) ve artan devlet müdahaleciliği (pandemi döneminde kamu harcamaları) neoliberalizme tepki olarak yorumlanıyor.

Yükselen Trendler ve Yeni Arayışlar:

  1. Devletin Rolünün Yeniden Tanımlanması:
    • Pandemi sonrası ve ekonomiye devlet müdahalesi, Yeşil Yeni Mutabakat gibi projelerle sürdürülebilir yatırımlar artıyor.
    • Çin’in devlet kapitalizmi, neoliberal modelin alternatifi olarak görülüyor.
  2. Eşitsizlik ve Sosyal Politikalar:
    • Servet vergisi tartışmaları (‘de Elizabeth Warren, Avrupa’da reformları) ve asgari ücret artışları, neoliberal vergi indirimleri ve sosyal harcama kısıntılarına karşı bir tepki.
  3. Küreselleşmenin Dönüşümü:
    • “Adil ” vurgusu (çevre ve işçi hakları) serbest ticaret anlaşmalarını revize ediyor.
    • Tedarik zincirlerinin ulusallaşması (ABD-CHIP Yasası, Avrupa’nın yeşil yatırımları) neoliberal küreselleşmeye kısmi bir geri çekilme.
  4. Yeni Ekonomik Teoriler:
    • Modern Teorisi (MMT), kamu harcamalarının sınırlarını yeniden tanımlayarak neoliberal mali disiplini sorguluyor.
    • Paydaş kapitalizmi (şirketlerin hissedarların ötesinde topluma karşı sorumluluğu) yükselişte.
  5. Dijital ve Regülasyon:
    • Teknolojik devlerin gücüne karşı GDPR, rekabet hukuku davaları (Google, Meta) ve gig ekonomisi çalışan hakları tartışmaları neoliberal deregülasyonu zorluyor.

Neoliberalizm mutlak bir çöküş yaşamasa da, derin bir dönüşüm içinde. Serbest piyasa ilkeleri, sosyal ve kaygılarıyla harmanlanıyor. Örneğin, ESG yatırımları piyasa dinamiklerini sosyal hedeflerle birleştiriyor. Ancak küresel ticaret ağları ve finansal entegrasyon devam ediyor; bu da neoliberalizmin tamamen terk edilmediğini gösteriyor.

Neoliberalizm, artan eşitsizlik, iklim krizi ve teknolojik dönüşümler karşısında uyum sağlamak zorunda. Küresel ekonominin yeni arayışları, piyasa verimliliği ile sosyal refah, ekolojik denge ve jeopolitik istikrar arasında dengeler kurmaya odaklanıyor. Bu süreç, neoliberalizmin sonundan ziyade, onun post-neoliberal bir hibrit modele evrildiğine işaret ediyor.