MSCI, 2025 üçüncü dönem endeks revizyonunu açıkladı ve bu değişiklikler 26 Ağustos 2025 kapanışından sonra yürürlüğe girecek.
Yapılan duyuru, özellikle Borsa İstanbul’daki büyük ve orta ölçekli şirketlerin hisse performansları üzerinde kısa vadede dalgalanma yaratabilecek nitelikte. Standard Endeks tarafında Türkiye’den dört şirketin çıkarılması dikkat çekerken, bu segmentte yeni bir ekleme yapılmadı. Coca Cola İçecek, Pegasus, Sasa ve Şişecam artık MSCI Standard Endeks’te yer almayacak. Bu karar, uluslararası yatırımcıların takip ettiği portföylerde bu hisselerin ağırlığını doğrudan etkileyebilir ve özellikle pasif fon çıkışlarına yol açabilir.
Small Cap tarafında ise hareketlilik daha fazla. Bu endekse Türkiye’den altı yeni şirket dahil edildi: Efor Çay, Margun Enerji, Pegasus, Tera Yatırım Menkul, Şişecam ve Vişne Madencilik. Burada dikkat çeken nokta, Standard Endeks’ten çıkarılan Pegasus ve Şişecam’ın Small Cap endeksine alınarak MSCI kapsamı içinde kalması. Bu durum, şirketlerin tamamen MSCI radarından çıkmasını engellese de uluslararası yatırımcı profilinde farklı bir segmentte konumlanacaklarını gösteriyor.
Öte yandan Small Cap endeksinden on şirketin çıkarılması, bu hisselerde likidite ve yabancı ilgisi açısından zayıflama riski barındırıyor. Akfen Yenilenebilir Enerji, Eczacıbaşı İlaç, Kontrolmatik, Konya Çimento, MİA Teknoloji, Politeknik Metal, Smart Güneş Enerjisi, Tureks Turizm, YEO Teknoloji ve Zorlu Enerji artık MSCI Small Cap’te yer almayacak. Özellikle son yıllarda teknoloji ve yenilenebilir enerji alanında öne çıkan bazı hisselerin bu listeden çıkması, yabancı yatırımcıların bu sektörlere bakışında kısa vadede temkinli bir duruşa işaret edebilir.
MSCI endeks değişiklikleri genellikle pasif fonların portföy düzenlemelerini tetikler. Standard Endeks’ten çıkışlar, kısa vadeli satış baskısına yol açabilirken Small Cap’e eklenen şirketler için belirli ölçüde girişlerin yaşanması muhtemeldir. Ancak bu etkiler çoğu zaman geçici olur ve şirketlerin uzun vadeli performansı, temel finansal göstergeler ve sektörel dinamiklerle belirlenir. Yine de MSCI kararlarının yarattığı fiyat hareketleri, özellikle işlem hacminin düşük olduğu yaz aylarında daha belirgin hissedilebilir.
Türkiye açısından bakıldığında, bu revizyonun önemli bir mesajı var: küresel endeks sağlayıcıları, şirketlerin piyasa değeri, halka açıklık oranı ve işlem hacmi gibi kriterlere bakarak sürekli değerlendirme yapıyor. Bu nedenle Borsa İstanbul’daki şirketler, sadece finansal sonuçlar değil, aynı zamanda yatırımcı ilişkileri ve piyasa derinliği açısından da rekabetçi kalmak zorunda. MSCI’nin son değişiklikleri, yatırımcıların dikkatini yeniden endeks kriterlerine ve şirketlerin uluslararası görünürlüğüne çekmiş durumda.










