Modern Para Teorisi: Temelleri, Politikaları ve Eleştiriler

Modern Para Teorisi (MPT), son yıllarda hem akademik çevrelerde hem de politik tartışmalarda öne çıkan, devlet harcamaları, para politikası ve ekonomik istikrar arasındaki ilişkiyi yeniden yorumlayan heterodoks bir makroekonomik teoridir. MPT, Stephanie Kelton, Warren Mosler ve Bill Mitchell gibi ekonomistler tarafından geliştirilmiş olup, geleneksel maliye politikası anlayışını kökten sorgular. Temel argümanı, para birimini kontrol eden egemen devletlerin “borçlanma gereksinimi” olmaksızın tam istihdam ve sosyal hedeflerine ulaşmak için kaynak yaratabileceğidir. Ancak teori, “sonsuz para basma” şeklinde eleştirilere maruz kalmakta ve uygulanabilirliği konusunda tartışmalar devam etmektedir.

1. Tarihsel Gelişim

MPT’nin kökenleri, 20. yüzyıl başlarında Georg Friedrich Knapp‘ın “Chartalizm” teorisine dayanır. Knapp, paranın değerinin devletin vergi talebiyle oluştuğunu savunmuştur. Daha sonra, Abba Lerner‘in “Fonksiyonel ” kavramı (1943) ve Hyman Minsky‘nin finansal istikrarsızlık hipotezi, MPT’nin temellerini güçlendirdi. 1990’larda Warren Mosler’ın “Soft Currency Economics” çalışması ve Avustralyalı ekonomist Bill Mitchell’in işsizlik analizleriyle teori modern formunu aldı.

2. Temel İlkeler

MPT, aşağıdaki prensipler üzerine inşa edilir:

A. Egemen Para Birimi ve Vergilerin Rolü

  • Egemen bir para birimine sahip devletler ( doları, Japon yeni gibi), borçlanma veya vergi gelirleri olmadan para yaratabilir.
  • Vergiler, enflasyonu kontrol etmek ve para talebini sürdürmek için kullanılır; devlet harcamalarını finanse etmek için değil.

B. ve İstihdam Garantisi

  • MPT, “İstihdam Garantisi Programı” (Job Guarantee) önerir: Devlet, özel sektörde iş bulamayan herkese asgari ücretle kamu işi sağlar. Bu, hem işsizliği ortadan kaldırır hem de ücret baskısını dengeler.

C. Enflasyon: Tek Gerçek Kısıt

  • MPT’ye göre, devlet harcamalarının sınırı enflasyondur. Kaynaklar tam kapasite kullanıldığında, ek harcamalar fiyat artışına yol açar. Bu nedenle, vergi artışları veya harcama kesintileri enflasyonu kontrol etmek için kullanılmalıdır.

D. Bütçe Açığı ve Dinamikleri

  • Geleneksel ekonomiye karşıt olarak, MPT bütçe açığını “ekonomiye para enjekte etme aracı” olarak görür. Devlet borçları, özel ün finansal varlıklarını artırır.

3. Politik Öneriler

  • Yeşil Yeni Düzen: MPT savunucuları, iklim krizine karşı devletlerin sınırsız finansmanla altyapısı inşa etmesini önerir.
  • Evrensel Temel Gelir: Vergi gelirlerine bağlı olmadan, merkez bankası kaynaklarıyla finanse edilebilir.
  • Sağlık ve Eğitimde Kamu Harcamaları: Özel sektörün yetersiz kaldığı alanlarda devlet, tam istihdam hedefiyle yatırım yapar.

4. Eleştiriler ve Zayıf Noktalar

  1. Enflasyon Riski: Eleştirmenler (Paul Krugman, Lawrence Summers), MPT’nin enflasyon kontrol mekanizmalarını yetersiz bulur. Örneğin, 2021’de ABD’de COVID-19 sonrası artan harcamalar ve tedarik zinciri sorunları enflasyonu %9’a çıkardı.
  2. Politik Suistimal: Hükümetlerin popülist harcamalarla ekonomiye zarar verebileceği düşünülür.
  3. Kuru ve Dış Borç: Egemen para birimi olmayan ülkeler (Arjantin, ) için MPT geçerli değildir; döviz kuru çöküşleri hiperenflasyona yol açabilir.
  4. Merkez Bankası Bağımsızlığı: MPT, maliye politikasını merkeze alarak merkez bankalarının rolünü zayıflatır.

5. Vaka Çalışmaları

  • Japonya: GSYİH’nın %260’ı borcu olmasına rağmen, Japon yeni rezerv para olduğu için enflasyon %2 civarında seyrediyor. Bu, MPT’nin “borç korkusuzluğunu” destekler.
  • ABD COVID-19 Paketleri: 2020’deki 2.3 trilyon dolarlık CARES Yasası, işsizlik oranını hızla düşürdü ancak enflasyonist etkiler tartışmalı kaldı.
  • Zimbabve Hiperenflasyonu: Yerel para birimine olan güvenin kaybı, MPT’nin koşullu geçerliliğini gösterir.

6. Sonuç ve Gelecek Perspektifi

MPT, ekonomik politikaları “enflasyon odaklı” yeniden düşünmeye davet eder. Ancak, teorinin uygulanması için güçlü kurumlar, şeffaf yönetim ve kaynak verimliliği şarttır. Özellikle iklim değişikliği ve çağında, MPT’nin “tam istihdam” vurgusu dikkat çekicidir. Eleştirilere rağmen, teori, küresel ekonomik paradigmaları dönüştürme potansiyeli taşımaktadır.

Kaynakça:

  • Stephanie Kelton, The Deficit Myth (2020)
  • Warren Mosler, Soft Currency Economics (1994)
  • Bill Mitchell, Modern Monetary Theory and Practice (2019)