Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan verilere göre, mevsim etkilerinden arındırılmış özel kapsamlı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) kasım ayında yüzde 1,5 seviyesine gerileyerek son 30 ayın en düşük düzeyine indi. Böylece enflasyonun ana eğilimine ilişkin önemli bir yavaşlama sinyali alınmış oldu.
TÜİK’in kasım ayına ilişkin yayımladığı mevsimsellikten arındırılmış özel kapsamlı TÜFE göstergelerine göre, genel TÜFE aylık bazda yüzde 1,50 artış kaydetti. Bu oran, ekim ayında yüzde 2,07 seviyesinde bulunuyordu. Söz konusu gerileme, fiyat artış hızında belirgin bir düşüşe işaret ederken, enflasyonist baskıların kademeli olarak zayıfladığı yönünde değerlendirmelere neden oldu.
Öte yandan, mevsimsellikten arındırılmış çekirdek TÜFE kasım ayında yüzde 2,11 olarak gerçekleşti. Çekirdek enflasyon ekimde yüzde 1,93 seviyesindeydi. Bu artış, gıda ve enerji gibi oynak kalemler dışlandığında fiyatlama davranışlarının halen görece güçlü seyrettiğini gösterdi. Uzmanlar, çekirdek enflasyondaki bu seyrin para politikasının sıkı duruşunu koruması açısından önemli bir gösterge olmaya devam ettiğini vurguluyor.
Alt kırılımlar incelendiğinde, kasım ayında en yüksek fiyat artışının kira grubunda yaşandığı görüldü. Kira kaleminde aylık artış yüzde 3,41 olarak kaydedildi. Konut piyasasındaki arz-talep dengesizliği ve sözleşme yenilemelerinin etkisiyle kira fiyatlarının genel enflasyonun üzerinde artış göstermeyi sürdürdüğü dikkat çekti. Kirayı yüzde 3,29 artışla ulaştırma, yüzde 3,03 ile diğer hizmetler grubu izledi. Özellikle hizmetler tarafındaki fiyat artışlarının, ücret gelişmeleri ve iç talep kaynaklı baskıların halen güçlü olduğunu ortaya koyduğu belirtildi.
Genel olarak değerlendirildiğinde, mevsimsellikten arındırılmış enflasyonun 30 ayın en düşük seviyesine gerilemesi, dezenflasyon sürecine ilişkin olumlu bir sinyal olarak öne çıkıyor. Ancak kira ve hizmetler gibi kalemlerdeki yüksek artışlar, enflasyonla mücadelenin halen zorlu bir zeminde ilerlediğini gösteriyor. Ekonomistler, önümüzdeki aylarda para ve maliye politikalarının eşgüdümünün, fiyat istikrarı açısından belirleyici olmaya devam edeceğini ifade ediyor.










