Memur-Sen, hükümetin 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde açıkladığı ilk zam teklifini yetersiz bularak 81 ilde eylem kararı aldı. Sendika, hakkaniyetli ve gerçekçi bir teklif gelene kadar eylemleri sürdüreceğini belirterek takvimini kamuoyuyla paylaştı.
İlk Teklif Sert Tepki Çekti
Kamu işvereni, 2026 yılı için %10 + %6, 2027 yılı için ise %4 + %4 zam teklifinde bulundu. Teklifte refah payı ve taban aylığa zam yer almadı. Memur-Sen, bu önerinin “gerçeklerden uzak, emekliyi de memuru da yok sayan” bir yaklaşım olduğunu vurguladı.
Sendika açıklamasında, teklifin gelir dağılımında adaleti sağlamadığını, kamu çalışanlarını açlık ve yoksulluk sınırı arasında yaşamaya mahkûm ettiğini, geçmiş kayıpları telafi etmediğini ve gelecekteki kaygıları gidermediğini ifade etti. Ayrıca Cumhurbaşkanı’nın, en düşük memur maaşının en düşük kamu işçisi maaşından aşağı olmayacağı yönündeki sözüne rağmen, ücret adaletinin sağlanmadığına dikkat çekildi.
“Meydanlara Çıkmaya Zorlandık”
Memur-Sen’e göre, masada çözülmesi mümkün olan sorunlar, hükümetin bu teklifiyle sahaya taşındı. Sendika, işverenin pazarlığa uygun, hakkaniyetli ve gerçekçi bir teklif getirmesi gerektiğini vurguladı.
Eylem Takvimi Açıklandı
Memur-Sen’in açıkladığı eylem takvimi şöyle:
- 13 Ağustos Çarşamba: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önü dahil 81 ilde eylem.
- 14 Ağustos Perşembe: Sendikaların müstakil eylemleri ve Emekli Memur-Sen eylemi.
- 15 Ağustos: Gelecek yeni teklifin ardından eylemlerin devam edip etmeyeceğine karar verilecek.
- 15–16 Ağustos: Teklif yetersiz bulunursa 81 ilde “Memur/Emekli Nöbette Eylem Çadırı” kurulacak.
- 18 Ağustos: İş bırakma, yürüyüş ve Ankara mitingi.
Gergin Süreç Kapıda
Bu gelişme, toplu sözleşme sürecinin sert geçeceğine işaret ediyor. Eğer 15 Ağustos’ta sunulacak ikinci teklif de beklentileri karşılamazsa, memur ve emeklilerin sahada daha geniş katılımlı eylemler yapması bekleniyor. Memur-Sen’in kararlılığı, pazarlık masasında hükümet üzerinde ciddi baskı oluşturabilir.
Bana göre eğer hükümet, 15 Ağustos’ta açıklayacağı teklifte refah payı, taban aylık düzenlemesi ve maaş adaletine dair somut adımlar içermezse, bu eylemler yalnızca memur kesimiyle sınırlı kalmayıp kamu çalışanlarının genelini kapsayan daha geniş bir hareketliliğe dönüşebilir. Bu da önümüzdeki haftalarda kamu sektöründe iş barışının ciddi şekilde gerilmesine neden olabilir.
