Kurumsal Sermayenin Gücü: Bitcoin ve Ethereum’a Dev Yatırım Dalgası

Kripto piyasasında kurumsal yatırımcıların bitmek bilmeyen iştahı, 2025’in ilk yarısında da tüm hızıyla devam ediyor. Dijital varlık yatırım ürünlerine son 11 haftadır üst üste girişlerin yaşanması, kripto paralara duyulan güvenin ve orta-uzun vadeli beklentilerin hala oldukça yüksek olduğunu net bir şekilde ortaya koyuyor. Geçtiğimiz hafta açıklanan veriler, sektöre 2,7 milyar dolarlık yeni para girdiğini gösterdi. Böylece yılın ilk altı ayındaki toplam girişler 16,9 milyar dolara yükseldi. Bu rakam, geçen yılın aynı dönemindeki 17,8 milyar dolarlık rekorun hemen gerisinde kalırken, mevcut trendin sürmesi halinde 2025’in çok daha güçlü kapanabileceğine işaret ediyor.

Kurumsal yatırımcıların kripto piyasalarına yönelik ilgisinin artmasında birkaç temel unsur öne çıkıyor. Küresel ekonomide büyüyen belirsizlikler, faiz oranlarının gidişatına dair kafa karışıklığı ve jeopolitik risklerin yoğunluğu, portföylerini çeşitlendirmek isteyen büyük yatırımcıları dijital varlıklara yönelmeye teşvik ediyor. Özellikle son yıllarda Bitcoin’in, dijital “güvenli liman” algısını pekiştirmesi, enflasyondan veya kurumsal risklerden korunmak isteyen sermayeler için cazip bir seçenek haline gelmesini sağladı.

Veriler ülke bazında incelendiğinde ise ABD’nin ezici bir üstünlüğü göze çarpıyor. Geçen hafta gerçekleşen toplam girişlerin neredeyse tamamı ABD merkezli yatırımcılardan geldi; rakam tam olarak 2,65 milyar dolar. İsviçre 23 milyon dolarla, Almanya ise 19,8 milyon dolarla daha mütevazı girişler gördü. Öte yandan Hong Kong tarafında farklı bir tablo ortaya çıktı. Haziran ayı boyunca Hong Kong merkezli yatırım ürünlerinden toplam 132 milyon dolarlık çıkış yaşandı. Bu da Asya’daki bazı yatırımcıların fiyatların yükseldiği dönemde kâr realizasyonuna yöneldiğini düşündürüyor. Kanada ve Brezilya da daha küçük çaplı çıkışlarla dikkat çekti.

Kurumsal sermayenin tercihlerine bakıldığında Bitcoin’in tartışmasız liderliği açıkça ortada. Bitcoin, geçtiğimiz hafta tek başına toplam yatırım girişlerinin %83’ünü topladı ve 2,2 milyar dolar yeni yatırım çekti. Bu rakamlar Bitcoin’in halen dijital varlık piyasasının lokomotifi olduğunu güçlü biçimde teyit ediyor. Ayrıca Bitcoin fiyatının yükseleceğine dair beklentilerin ne kadar diri olduğunu gösteren bir diğer sinyal de short-Bitcoin (BTC’nin değer kaybına oynayan ürünler) tarafında yaşanan para çıkışları. Geçtiğimiz hafta bu ürünlerden 2,9 milyon dolar daha çıkış yaşandı ve böylece yılın başından beri toplam çıkış 12 milyon dolara ulaştı. Yatırımcılar açıkça “Bitcoin düşmez, aksine yükselir” yönünde pozisyon alıyor.

Ethereum cephesinde de dikkat çekici bir hareketlilik söz konusu. Ethereum geçen hafta 429 milyon dolarlık yeni girişle, yılın başından beri toplam 2,9 milyar dolarlık yatırım çekmiş oldu. Bu da yatırımcı güveninin Bitcoin dışında ikinci en güçlü şekilde Ethereum’a yöneldiğini ve ETH ekosistemine dair beklentilerin canlılığını koruduğunu gösteriyor.

Tüm bu tablo, dijital varlık piyasalarının artık yalnızca bireysel yatırımcıların heyecanına dayanmadığını, tam tersine kurumsal sermayenin stratejik portföylerinde giderek daha fazla yer bulan bir alan haline geldiğini net biçimde ortaya koyuyor. 2025’in ikinci yarısında küresel makroekonomik politikalar, ABD başkanlık seçim süreci, FED’in faiz stratejileri gibi başlıklar kripto para piyasasının yönünü belirleyecek. Ancak şimdiden söylemek mümkün ki kurumsal yatırımcıların kripto ekosistemine olan ilgisi, kısa vadeli fiyat düzeltmelerinden etkilenmeyecek kadar sağlam bir temele oturmuş durumda.

Bu gelişmeler, geleneksel finans dünyası ile blokzincir tabanlı yeni dijital finans sisteminin kaynaşmasının hızlandığını gösteriyor. Önümüzdeki dönem, yalnızca Bitcoin ve Ethereum’un değil; blokzincir teknolojisinin genel kabulünün, regülasyonların oturmasının ve alternatif dijital varlıkların daha geniş portföylere girmesinin de dönemi olabilir. Şüphesiz ki bu süreç, piyasalar kadar yatırımcı psikolojisini de yeniden şekillendirecek.