Küresel ve Yerel Gelişmelerin Işığında: Borsada Yön Neresi?

TL varlıklardan borsaya olası kayış hızlanıyor

Resmi Gazete’de yayımlanan son kararname ile kısa vadeli TL mevduat ve yatırım fonlarındaki stopaj oranlarının %15’ten %17,5’e yükseltilmesi, TL varlıklarda net getiriyi aşağı çekerek yatırımcı davranışlarını yeniden şekillendirme potansiyeli taşıyor. Zaten yüksek enflasyon nedeniyle reel getirileri sınırlı kalan kısa vadeli araçlarda stopajın artırılması, yatırımcıları alternatif getiri arayışına yöneltebilir. Bu dinamik, özellikle Borsa İstanbul için ilave bir fon akışı anlamına gelebilir.

Borsa İstanbul’da son dönemde bankacılık hisseleri başta olmak üzere riskli varlıklara yönelimin artması, bu politikanın doğrudan bir sonucu olarak yorumlanıyor. Nitekim BİST100 endeksi önceki günü %1,1 düşüşle kapatmasına karşın, bankacılık sektörü endeksten pozitif ayrışmayı başardı. Bu durum, kredi faizlerinin geri çekilmesi beklentileriyle de destekleniyor. Ancak T+2 bakiye düzenlemeleri ve stopaj kaynaklı yeniden fiyatlamalar volatiliteyi artırabilir.

Türkiye’de siyaset ve adli gelişmeler: Piyasalar nasıl etkilenir?

Yurtiçinde ise Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın tutuklanması, Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere hakkında ev hapsi kararı verilmesi ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yapay zeka platformu Grok hakkında soruşturma başlatması gündemi belirliyor. Bu haberler özellikle uluslararası yatırımcılar için Türkiye’de hukuk devleti ve siyasi istikrar algısını hassaslaştırabilecek unsurlar. Kısa vadede sert fiyatlamalar beklenmese de yatırımcı güvenini şekillendiren önemli başlıklar olarak masada kalacak.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in Londra’da İslami Finans Zirvesi’ne katılarak verdiği mesajlar ise Türkiye’nin orta vadeli görünümü için kritik. Şimşek, Türkiye’nin net döviz rezervlerinin haziran sonu itibarıyla yaklaşık 89 milyar dolar artarak uluslararası standartlarda yeterlilik seviyesine ulaştığını ve programın şoklara karşı dirençli olduğunu vurguladı. Enflasyon hedeflerini yineleyerek 2027’de tek haneli seviyelerin mümkün olacağını ifade etti. Bu söylem, Türkiye’nin küresel yatırımcılar nezdinde risk primini azaltma stratejisinin sürdüğünü gösteriyor.

Küresel gelişmeler: ABD’den ticaret savaşı sinyalleri, AB’den Ukrayna planları

Küresel piyasalarda ise ABD Başkanı Trump’ın açıklamaları damga vurdu. Trump, eczacılık ürünlerine %200’e varan tarifeler getirebileceklerini, BRICS ülkelerine %10 gümrük vergisi uygulayacaklarını ve bakır ithalatına %50 tarife koyacaklarını açıkladı. Bu söylem, özellikle emtia piyasalarında yeni bir korumacılık dalgası endişesini doğuruyor. Nitekim bakır fiyatları üzerinde kısa süreli spekülatif baskılar gözlenebilir.

Öte yandan AB’nin Ukrayna bütçesindeki 19 milyar dolarlık açığı finanse etmek için Rus varlıklarını daha riskli fonlarda değerlendirme olasılığını tartışması, küresel finansal istikrar için dikkatle izlenmesi gereken bir gelişme. Avrupa Komisyonu’nun bu adımı, uluslararası hukuk ve varlık güvenliği tartışmalarını da beraberinde getirebilir.

Kısa vadeli piyasa takvimi: Beklentiler ve riskler

  • Yurt içinde bugün önemli bir makroekonomik veri bulunmazken, yarın sanayi üretimi, Cuma günü ise perakende satışlar açıklanacak.
  • ABD’de bugün yayımlanacak FOMC tutanakları, küresel risk iştahı açısından belirleyici olabilir.
  • G20 toplantısının ise 17-18 Temmuz tarihlerinde yapılması planlanıyor. Türkiye açısından hem jeopolitik hem de ticaret diplomasisi başlıklarında yeni mesajlar gelebilir.

Bu çerçevede Borsa İstanbul’un bu sabah hafif alıcılı açılış yapması, stopaj düzenlemesinin riskli varlıklara kayış etkisi, güçlü bankacılık bilanço beklentileri ve küresel risk iştahıyla destekleniyor. Ancak siyasi gelişmeler ve ABD’den gelebilecek yeni korumacılık adımları, kırılganlığı canlı tutuyor. Bu nedenle kısa vadede hızlı yön değişimlerine hazırlıklı olunmalı.

Genel değerlendirme

Türkiye ekonomisi açısından bakıldığında, Şimşek’in ifade ettiği “dezenflasyon süreci” kritik önemde. Enflasyonun %35’e gerilemesi bir ivme sağlasa da, yüksek nominal faiz ortamı ve bunun üzerinden artırılan stopaj baskısı, reel sektör maliyetleri üzerinde yük oluşturmayı sürdürüyor. Bu dengenin nasıl yönetileceği, borsanın orta vadeli fiyatlamasında ana belirleyici olacak.

Özetle; stopaj artışı sonrası TL pasif yatırım araçlarının cazibesi zayıflarken, Borsa İstanbul ve alternatif yatırım ürünlerine kayışın hızlanması olası. Ancak global ticaret gerilimleri, Türkiye’deki siyasi-adli gelişmeler ve makroekonomik programın sonuçları önümüzdeki dönemin risk-ödül dengesini belirleyecek.

Analiz Uyarı

Eğitim amaçlı hazırlanan ve örnek verilerle desteklenen bu analiz (temel analiz, teknik analiz ve bilanço analizi), ilgili şirketin, endeksin, finansal aracın, emtianın, dövizin veya kripto paranın performansı hakkında genel bir bakış sunmaktadır. Bilançolarda güncel, doğru ve düzeltilmiş veriler için KAP bildirimleri ve şirket açıklamalarını takip etmenizi öneririz. Bu çalışmanın hazırlanmasında yapay zeka ve analiz yazılımları kullanılmıştır. Bilgilerde yanlışlık olabileceği unutulmamalı. Burada yazılan bilgilere istinaden işlem yapmayınız.