2024 yılının son çeyreği küresel piyasalar için zorlu bir süreç oldu. Ancak asıl dalgalanma, Trump’ın Beyaz Saray’a dönüşüyle başladı. Küresel ticaret savaşlarının yeniden alevlenme ihtimali, yatırımcıları tedirgin ederken, ABD borsalarındaki sert satışlar dikkat çekti. Avrupa ve Asya piyasaları bu gelişmelerden farklı tepkiler verirken, gelişmekte olan ülkelerde siyasi ve ekonomik riskler artıyor. Merkez bankaları ise belirsizliğin gölgesinde para politikalarını şekillendirmeye çalışıyor. Önümüzdeki hafta açıklanacak ekonomik veriler, piyasalardaki yön arayışına ışık tutacak.
ABD Borsalarında Satış Dalgası
Donald Trump’ın yeniden Beyaz Saray’a dönmesi, küresel piyasaları beklenmedik bir şekilde etkiledi. Büyük bir ticaret savaşı ihtimali, yatırımcıların hızla ABD borsalarından uzaklaşmasına neden oldu. ABD borsalarındaki sert satışlar devam ederken, daha önce göz ardı edilen piyasalar yatırımcıların ilgisini çekmeye başladı. S&P 500 endeksi yılın ilk çeyreğinde %4,5 gerilerken, Avrupa’nın STOXX 600 endeksi %9,3 yükseliş kaydetmeye hazırlanıyor.
Öte yandan, Avrupalı liderlerin savunma harcamalarını artırma çabaları, savunma hisselerinde yukarı yönlü bir ivme yarattı. Avrupa’nın ABD’ye askeri bağımlılığını azaltma eğilimi, bu yükselişi destekleyen faktörlerden biri oldu. Aynı zamanda, Çin borsasındaki teknoloji hisseleri de güçlü bir yükseliş trendine girdi.
MSCI küresel hisse senedi endeksi, 2019’dan bu yana en iyi ilk çeyrek performansını sergilemeye hazırlanıyor. Küresel yatırımcılar, ABD borsalarına alternatif olarak yeni yatırım fırsatları arayışına girerken, “TINA” (There Is No Alternative/Başka Alternatif Yok) yaklaşımının yerini “TIARA” (There Is A Real Alternative/Gerçek Bir Alternatif Var) anlayışının aldığı konuşuluyor.
Gelişmekte Olan Piyasalar ve Türkiye’deki Son Durum
Bazı gelişmekte olan piyasalarda yaşanan dalgalanmalar, kronik ekonomik sorunları tekrar gündeme getirdi. Türkiye, Endonezya ve Kolombiya piyasalarında son günlerde yoğun satışlar görüldü.
Türkiye’de, son iki yılda ortodoks para politikasına dönüş, yabancı yatırımcıların ilgisini artırmıştı. Ancak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu‘nun gözaltına alınması, Türk lirasında keskin bir değer kaybına neden oldu. Hisse senetleri ve tahviller sert düşüş yaşarken, Merkez Bankası gecelik borç verme faiz oranlarını artırmak zorunda kaldı.
Endonezya’da ise ekonomik büyüme beklentileri ve mali stratejiye yönelik endişeler nedeniyle Endonezya rupisi ve hisse senetleri sert düşüş yaşadı. Merkez Bankası, piyasaya müdahale etmek zorunda kaldı.
Kolombiya’da Cumhurbaşkanı Gustavo Petro’nun teklif ettiği ücret reformunun reddedilmesi ve bütçe kesintisi tartışmalarının alevlenmesi, maliye bakanının istifasına yol açtı. Kabinedeki 19 bakandan 12’sini değiştiren Petro yönetimi, piyasalarda belirsizlik yarattı.
ABD’de Ekonomik Veriler ve Fed‘in Politikaları
ABD’de yatırımcılar, ekonomide yavaşlama sinyalleri ve Trump’ın gümrük vergilerinin etkileri karşısında temkinli bir tutum sergiliyor.
Gelecek hafta şubat ayına ait enflasyon verileri açıklanacak. Kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi, piyasalarda enflasyonun gidişatı açısından kritik bir gösterge olacak.
ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell, faiz indirimlerini değerlendiren Fed’in, Trump’ın ekonomi politikalarına dair daha fazla netlik sağlanmadan harekete geçmeyeceğini belirtti.
Ayrıca, şubat ayındaki perakende satışların hafif toparlanmasının ardından tüketici güven endeksi de yakından takip edilecek.
İngiltere’de İşçi Partisi Hükümetinin Ekonomi Politikaları
İngiltere’de yatırımcılar, zayıf büyüme ve yüksek borçlanmanın İşçi Partisi hükümetinin bütçe hedeflerini ne ölçüde etkileyeceğini merak ediyor.
Maliye Bakanı Rachel Reeves, 26 Mart’ta Bahar Açıklaması yapacak. Bütçe Sorumluluk Ofisi’nin (OBR) ekim ayında hükümetin belirlediği harcama kurallarını karşılayamayacağını öngörmesi bekleniyor.
Mali Araştırmalar Enstitüsü, OBR’nin küçük bir not indiriminin bile Reeves’i vergi artışları, harcama kesintileri ya da sonbahar bütçesinde radikal kararlar almak zorunda bırakabileceği konusunda uyardı.
İngiltere’de devlet tahvili faizleri, sosyal yardımlardaki kesinti planlarına dair belirsizlikler nedeniyle ocak ayında ulaştığı en yüksek seviyenin 15 baz puan altında seyrediyor. Ancak, tahvil yatırımcıları hükümetin bütçe kurallarını aşmasına karşı tetikte bekliyor.
Asya’da Enflasyon Verileri ve Para Politikaları
Önümüzdeki hafta, Avustralya ve Japonya’da enflasyon verileri açıklanacak. Küresel merkez bankaları, ABD’nin gümrük vergilerinin küresel fiyat baskıları üzerindeki etkilerini değerlendirirken, bu veriler büyük önem taşıyor.
Çarşamba günü açıklanacak Avustralya tüketici fiyat endeksinin (TÜFE) yatay seyretmesi bekleniyor. Bu durum, Avustralya Merkez Bankası’nın (RBA) faiz indirimi konusundaki temkinli duruşunu destekleyebilir.
Japonya Merkez Bankası (BOJ), yurt içindeki fiyat artışlarını yakından izliyor. Tokyo enflasyon verileri önümüzdeki Cuma açıklanacak.
BOJ, Mart ayındaki toplantısında faiz oranlarını değiştirmezken, Başkan Kazuo Ueda ABD’de gümrük vergilerinin etkileri netleşmeden önce faiz artışı ihtimalini dışlamadı.
Özetle, ABD Başkanı Trump’ın yeniden göreve gelmesiyle küresel piyasalar yeni bir belirsizlik dönemine girerken, yatırımcılar ABD borsalarından uzaklaşarak alternatif piyasalara yöneliyor. Özellikle Avrupa ve Çin borsaları yükseliş gösterirken, gelişmekte olan ülkelerde siyasi ve ekonomik riskler yatırımcıları endişelendiriyor. Önümüzdeki hafta açıklanacak kritik enflasyon verileri ve merkez bankalarının kararları, piyasaların yönü açısından belirleyici olacak.