Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) son verilerine göre 2025 yılının ilk beş ayında konut satışları, geçen yılın aynı dönemine göre %25,4 artarak 584 bin 170’e ulaştı. Bu güçlü artış, yalnızca gayrimenkul sektörünü değil, sermaye piyasalarında gayrimenkul yatırım ortaklıklarını (GYO) da doğrudan etkileyen bir gelişme. Özellikle konut talebinin yeniden güç kazandığı bu dönemde, GYO hisseleri yatırımcıların daha fazla radarına girmeye başladı.
Konut satışlarındaki bu ciddi yükseliş, uzun süredir faiz baskısı, ekonomik belirsizlikler ve yabancı yatırımcı çekilmesiyle zayıf seyreden gayrimenkul piyasasına adeta can suyu oldu. Artan satışlar, hem firmaların bilanço beklentilerini olumlu etkilerken hem de borsadaki karşılıklarının daha dikkat çekici hale gelmesine neden oluyor. Bu dönemde özellikle büyük ölçekli ve konut odaklı GYO şirketlerinin değerlemeleri yeniden gündeme gelirken, yatırımcılar hisse senetlerine olan ilgilerini artırmış durumda.
Diğer yandan, yabancılara yapılan konut satışlarında %14,2’lik bir düşüş göze çarpıyor. Bu durum, döviz bazlı gelir beklentisi olan GYO’lar için kısa vadeli bir risk oluştursa da, iç piyasadaki güçlü talep bunu büyük ölçüde dengeliyor. Özellikle İstanbul ve Antalya gibi şehirlerde yoğunlaşan satışlar, bu bölgelerde proje geliştiren şirketleri öne çıkarıyor. Bu firmaların hem kira geliri potansiyelleri hem de varlık değerlemeleri yukarı yönlü revize edilebilir.
Son dönemde Borsa İstanbul’da işlem gören GYO hisselerinde yukarı yönlü hareketlilik dikkat çekiyor. Konut satış verilerinin pozitif seyretmesi, piyasalarda “konut sektörü canlanıyor” algısını besliyor. Bu da, yüksek enflasyon ve faiz baskısı altında alternatif yatırım arayan yatırımcıların GYO hisselerine yönelmesine zemin hazırlıyor. Ayrıca yeni konut projelerinin artması, bu şirketlerin portföy büyümesini hızlandırabilir ve temettü beklentilerini destekleyebilir.
Sonuç olarak, 2025’in ilk yarısında gözlenen konut satışlarındaki ciddi artış, ekonomik aktivitenin yeniden toparlandığını ve konuta olan güvenin arttığını gösteriyor. Bu gelişme, GYO sektörü için hem psikolojik hem de reel bir destek sunuyor. Ancak yatırımcıların sadece satış rakamlarına değil, şirket bazında finansal sağlamlık, portföy kalitesi ve bölgesel yoğunluk gibi kriterlere de dikkat etmeleri önemli olacaktır.
