Karel’den IDEF 2025’te İki Stratejik Hamle

Karel Savunma Teknolojileri (KAREL), IDEF 2025 kapsamında HAVELSAN ve TUSAŞ ile yaptığı işbirliği anlaşmalarıyla, entegre sistem sağlayıcısı olma vizyonunu güçlendiriyor. Yenilikçi ürünlerini tanıtan şirket, uluslararası pazarlara açılma hedefinde önemli adımlar attı.

Avrupa Pazarına Açılım: Karel Europe – HAVELSAN İşbirliği

Karel’in Romanya’daki iştiraki Karel Europe ile HAVELSAN arasında imzalanan mutabakat zaptı (MoU), Avrupa savunma pazarına yönelik yüksek teknolojili entegre çözümlerin geliştirilmesini hedefliyor. Taraflar, bilgi teknolojileri ve savunma alanlarında ortak projeler geliştirme ve operasyonel işbirliği yürütme konusunda anlaştı.

TUSAŞ ile BFI Sisteminde Yeni Aşama

Karel, daha önce döner kanatlı hava araçları için geliştirdiği Yedek Uçuş Göstergesi (BFI) sistemini, sabit kanatlı platformlara uyarlamak için TUSAŞ ile başlattığı işbirliğini derinleştirdi. Yapılan yeni anlaşmaya göre, donanım, yazılım, entegrasyon ve test süreçleri iki kurumun mühendislik ekipleri tarafından birlikte yürütülecek.

Yeni Nesil Ürünler Tanıtıldı

Fuarda tanıtılan Karel ürünleri, özellikle güvenlik ve taktik sahada iletişim ihtiyaçlarına odaklandı:

  • 5G Özel Mobil Ağ: Birimlerin kendi güvenli haberleşme ağını taşınabilir şekilde kurmasına olanak sağlıyor. Kapalı devre yapısıyla askeri operasyonlara uygun çözümler sunuyor.
  • Araç İçi İletişim Ağ Geçidi: Askeri kara araçları için geliştirilen bu sistem, farklı iletişim protokolleri ve elektronik bileşenler arasında kesintisiz iletişim sağlıyor.
  • Operasyonel Başlık Takımı MOBAT: Üç boyutlu ses teknolojisi, durumsal farkındalık modu ve gürültü engelleme özellikleri ile sahadaki personelin çevresel farkındalığını artırıyor.

Bayız: “Bütünleşik Yaklaşım En Güçlü Yönümüz”

Karel Savunma Teknolojileri Grup Başkanı Yavuz Bayız, IDEF 2025’in sadece bir tanıtım platformu değil, aynı zamanda stratejik işbirliklerini hayata geçirme fırsatı olduğunu vurguladı. Bayız, şu değerlendirmelerde bulundu: “HAVELSAN ve TUSAŞ ile yaptığımız mutabakatlar, yerli teknolojilerimizi sistem seviyesinde uluslararası pazarlara taşımamıza olanak tanıyor. Bizi farklı kılan; yalnızca entegrasyon değil, bu sistemlerin AR-GE, donanım, yazılım ve üretim süreçlerinin tümünü kendi bünyemizde geliştirmemiz.”


Karel’in bu adımları, Türkiye’nin savunma sanayi vizyonuna katkı sunarken, şirketin uluslararası entegrasyon ve teknoloji ihracatı konusunda kararlılığını ortaya koyuyor. Yerli teknoloji üreticilerinin küresel oyuncularla rekabet etmesinde, bu tür sistemsel işbirliklerinin kritik öneme sahip olduğu görülüyor.