Jeopolitik Gerilimler Petrolü Yukarı Taşıyor

Ukrayna saldırıları ve ABD–Venezuela gerilimi petrolü yukarı çekti. Brent 63,3$, WTI 59,5$’a yükselirken OPEC+ temkinli kaldı.

Arz Endişeleri Güçlenirken OPEC+ Dengeli Duruşunu Koruyor

Küresel petrol piyasaları, jeopolitik risklerin yeniden tırmanmasıyla birlikte haftaya güçlü bir yükseliş eğilimiyle başladı. Ukrayna’nın Rusya’nın enerji altyapısını hedef alan drone saldırıları ile ABDVenezuela hattında artan gerilim, arz tarafında belirsizlikleri artırarak petrol fiyatlarını ikinci günde de yukarı taşıdı. Piyasalarda, özellikle arz güvenliğine ilişkin risklerin yeniden ön plana çıktığı görülüyor.

Salı sabahı işlemlerinde Brent petrol vadeli kontratları yüzde 0,2 artışla 63,31 dolar seviyesine yükselirken, WTI yüzde 0,3’lük artışla 59,50 dolardan işlem gördü. Fiyatlardaki bu yükseliş, son haftalarda küresel talep görünümüne ilişkin temkinli beklentilerle sınırlanan piyasada, arz kaynaklı risklerin yeniden belirleyici olmaya başladığını gösteriyor.

Rusya cephesinde, Karadeniz üzerinden yapılan petrol sevkiyatlarına yönelik gelişmeler piyasaların odağında yer alıyor. Hazar Boru Hattı Konsorsiyumu, 29 Kasım’da gerçekleşen geniş çaplı Ukrayna drone saldırısının ardından kesintiye uğrayan terminalde sevkiyatların bir yanaşma noktasından yeniden başladığını açıkladı. Rus basınında yer alan bilgilere göre, saldırıda zarar gören tek noktalı yükleme hatlarından biri devreye alınırken, diğer hatta yönelik onarım çalışmalarının sürdüğü ifade ediliyor. Bu gelişme kısa vadede akışın kısmen normale döndüğünü gösterse de, altyapının kırılganlığına dair endişeler devam ediyor.

Piyasa yorumcuları, askeri tansiyonun petrol ürünleri fiyatları üzerinde yukarı yönlü bir baskı oluşturabileceği görüşünde. Ritterbusch and Associates tarafından yapılan değerlendirmede, bu tür askeri eylemlerin yakın vadede diplomatik bir çözüm ihtimalini zayıflattığı ve özellikle dizel ile gazoil piyasalarında yeni bir yükseliş dalgasının zemininin oluştuğu vurgulandı. Siyasi cephede ise Volodimir Zelenski, Ukrayna’nın önceliğinin egemenliğini korumak ve güçlü güvenlik garantileri sağlamak olduğunu, toprak konusunun müzakerelerin en zor başlığı olmayı sürdürdüğünü dile getirdi.

Diğer yandan ABD–Venezuela ilişkilerindeki gerilim de petrol piyasasında yakından izleniyor. ANZ’nin analizine göre, Washington’ın Caracas üzerindeki baskıyı artırması, Venezuela’nın petrol ihracatında ilave bir daralma riskini beraberinde getiriyor. Donald Trump’ın üst düzey ekibiyle Venezuela politikasını masaya yatırdığı ve yaptığı açıklamalarda ülkenin hava sahasına ilişkin sert ifadeler kullandığı belirtiliyor. Bu söylemler, piyasalarda yaptırım ihtimallerinin yeniden gündeme gelmesine yol açmış durumda.

Tüm bu gelişmelerin ortasında OPEC+, arz fazlası endişelerini dengelemek amacıyla temkinli duruşunu teyit etti. Grup, aralık ayında sınırlı bir üretim artışı yapılacağını, ancak 2026’nın ilk çeyreğinde ek artışlara ara verileceğini duyurdu. Bu karar, jeopolitik risklerin yükseldiği bir dönemde piyasaya istikrar mesajı verme amacı taşıyor. Uzmanlara göre, OPEC+’ın arz yönetimi yaklaşımı, kısa vadede fiyat kazanımlarının korunmasına katkı sağlayabilir.

Genel tabloda, jeopolitik risklerin belirleyici olduğu bu dönemde petrol fiyatları arz taraflı gelişmelere duyarlı bir seyir izliyor. Ukrayna–Rusya hattındaki askeri hareketlilik ve ABD–Venezuela ilişkilerinin gidişatı, önümüzdeki günlerde de petrol piyasalarının ana yönlendiricileri olmaya devam edecek.