HSBC, gümüş piyasasına dair görünümünü önemli ölçüde iyileştirerek 2025, 2026 ve 2027 yılları için fiyat tahminlerinde büyük revizyonlar açıkladı.
Bu yükselişin arkasında, başta altın olmak üzere değerli metallere yönelik artan güvenli liman talebinin yattığı vurgulanıyor. Altın fiyatlarının Nisan ayında ons başına 3.500 dolar gibi tarihi bir zirveye ulaşması ve yıl başından bu yana %29’luk güçlü kazanç kaydetmesi, gümüş için de yukarı yönlü bir rüzgar estirdi. HSBC, gümüşün altınla olan güçlü korelasyonuna dikkat çekerek, bu yükselişte temel arz-talep dinamiklerinden ziyade altının “çekim gücü”nün etkili olduğunun altını çiziyor.
Tahminlerdeki artışlar oldukça dikkat çekici: 2025 için ortalama fiyat beklentisi 30,28 dolardan 35,14 dolara, 2026 için 26,95 dolardan 33,96 dolara ve 2027 için de 28,30 dolardan 31,79 dolara yükseltildi. Bu, özellikle 2026 tahmininde önemli bir sıçramayı temsil ediyor. Banka, bu iyimser revizyonu destekleyen faktörler arasında ABD ile Çin arasında derinleşen ticaret gerilimleri gibi jeopolitik belirsizliklerin güvenli varlık talebini körüklemesini ve zayıflayan ABD dolarını gösteriyor. Önümüzdeki dönemde ABD Merkez Bankası (Fed) başta olmak üzere küresel merkez bankalarının beklenen faiz indirimleri de gümüş fiyatları için potansiyel destek olarak görülüyor.
Gümüş piyasasının bir diğer önemli ayağı olan sanayi talebi ise karışık bir tablo çiziyor. Son dört yıldır rekor seviyelerde seyreden sanayi talebinin 2025’te biraz soluklanması, bir miktar gerileyebileceği öngörülüyor. Ancak bu düşüşün sınırlı kalacağı ve 2026’da, özellikle fotovoltaik (güneş paneli) sektörü ve elektronik endüstrisinin öncülüğünde yeniden toparlanarak büyüme eğilimine gireceği bekleniyor. Bu, gümüşün yeşil enerji geçişindeki kritik rolünü bir kez daha ortaya koyuyor. Öte yandan, yüksek fiyatların tüketici davranışları üzerindeki etkisi de göz ardı edilmiyor. Mücevher ve gümüş eşya talebinin fiyat hassasiyeti nedeniyle zayıflaması, madeni para ve külçe talebinin ise önceki güçlü alımların ve yüksek fiyatların etkisiyle baskı altında kalması beklenen diğer gelişmeler.
Arz tarafında ise gümüş madenciliği üretiminin ılımlı bir artışla devam ettiği belirtiliyor. HSBC’nin arz-talep modeli, piyasa dengesi açısından kritik bir noktaya işaret ediyor: 2024’te 167 milyon ons olarak tahmin edilen gümüş açığının, 2025’te 206 milyon onsa yükselmesi bekleniyor. Bu, kayda değer bir arz sıkıntısı anlamına geliyor. 2026’da ise bu açığın 126 milyon onsa kadar daralması öngörülse de, piyasanın önümüzdeki birkaç yıl boyunca yapısal bir açıkla karşı karşıya kalacağı açık. Bu sürekli açık durumu, fiyatlar için temel bir destek sağlayıcı olarak öne çıkıyor.
HSBC’nin bu revize tahminleri, gümüşe dair uzun vadeli iyimserliği net bir şekilde yansıtıyor. Altının parıltısı gümüşe de yansıyor, ancak güneş enerjisi ve elektronik gibi dinamik endüstrilerdeki vazgeçilmez rolü, gümüşe kendine özgü bir dayanak noktası sağlıyor. Yatırımcılar için mesaj açık: Altının yanında, gümüş de artan jeopolitik riskler ve enerji dönüşümü çağında parlayan bir değer olarak portföylerde dikkate değer bir yer edinebilir. Ancak, her zaman olduğu gibi, merkez bankası politikaları ve küresel ekonomik sağlık gibi makro faktörlerin bu parlak görünüme gölge düşürebileceğini unutmamak gerekiyor. Gümüşün yükselişi, altının gölgesinde de olsa, kendi temel gücünden besleniyor.








