Yoğun Veri Akışı ve Küresel Gündemde Kritik Başlıklar
24–28 Kasım 2025 haftası, hem yurt içi hem de küresel piyasalarda son derece yoğun bir veri gündemine sahne olacak. Ekonomik görünümün yönü üzerinde etkili olabilecek verilerin art arda açıklanacağı haftada, özellikle büyüme, enflasyon ve güven endeksleri ön planda yer alacak. Haftanın son gününde ise TCMB’nin yılın ikinci Finansal İstikrar Raporunu yayımlayacak olması, yatırımcıların yurt içi finansal sistemin genel dayanıklılığına ilişkin güncel değerlendirmeleri daha yakından takip etmesine imkân sağlayacak.
Yurt içinde haftanın ilk bölümünde Kapasite Kullanım Oranı, Reel Kesim Güven Endeksi ve Hizmet Sektörü Güven Endeksi açıklanacak. Bu göstergeler, üretim cephesindeki eğilimleri ve hizmet sektörünün mevcut talep koşullarına bakışını ortaya koyması açısından kritik öneme sahip. Özellikle reel kesim güvenindeki olası değişimler, firmaların önümüzdeki aylara ilişkin yatırım ve istihdam planları hakkında önemli sinyaller verecek. Haftanın devamında açıklanacak Dış Ticaret Dengesi ve Ekonomik Güven Endeksi, makroekonomik aktivitenin genel seyrine dair daha kapsamlı bir görünüm sunacak. Ayrıca İşsizlik Oranı verisi, işgücü piyasasının 2025 yılının son çeyreğinde nasıl bir eğilim sergilediğini göstermesi açısından yakından izlenecek.
Küresel veri akışının merkezi ise ABD olacak. Üretici Fiyat Endeksi’nden Perakende Satışlar’a, S&P Case-Shiller konut fiyatlarından Bekleyen Konut Satışları’na kadar geniş bir yelpazede veri paylaşılacak. Bu göstergeler, özellikle ABD’de talep koşullarının ve konut piyasasının sağlığına dair önemli ipuçları verecek. Ayrıca büyüme tarafında açıklanacak GSYH verisi ve Fed’in en çok önem verdiği gösterge olan Çekirdek PCE, ABD ekonomisinin 2025 yılındaki dirençliliği ve enflasyon görünümüne ilişkin kritik bilgiler sunacak. Hafta içinde yayımlanacak İşsizlik Başvuruları, Dayanıklı Mal Siparişleri, Öncü Mal Ticaret Dengesi ve Kişisel Gelirler verileri de ekonomik aktivitenin genel yönünü tamamlayıcı nitelikte olacak. DoE petrol stokları ve Chicago PMI ise emtia piyasaları ile üretim cephesine yönelik beklentileri şekillendirecek. Çarşamba günü yayımlanacak Beige Book raporu ise Fed’in bölgesel ekonomik değerlendirmelerine ışık tutacak.
Hafta, ABD’de Şükran Günü tatilinin etkisiyle piyasa tarafında hacimsel olarak dalgalı bir görünüme sahip olabilir. Perşembe günü New York Borsası’nın kapalı olması ve Cuma günü erken kapanış uygulanacak olması, özellikle hafta sonuna doğru likiditede sınırlı hareketliliğe yol açabilir.
Asya tarafında Japonya’nın İşsizlik Oranı, Sanayi Üretimi ve Perakende Satışlar verileri, ülke ekonomisinin talep ve üretim tarafındaki mevcut görünümünü ortaya koyacak. Japonya ekonomisinde toparlanmanın hızı ve para politikasına etkileri açısından bu veriler önemli bir referans niteliği taşıyor.
Avrupa’da Almanya başta olmak üzere kritik göstergeler gündeme gelecek. Almanya’da açıklanacak İfo İş Ortamı Endeksi, GSYH, Perakende Satışlar ve İşsizlik Oranı verileri, Euro Bölgesi’nin lokomotif ekonomisindeki momentumun güçlü kalan veya zayıflayan yanlarını göstermesi açısından dikkatle izlenecek. Ayrıca Almanya’nın Tüketici Fiyat Endeksi, bölge genelinde enflasyon baskılarının seyri hakkında önemli bir fikir verecek. Euro Bölgesi’nde yayımlanacak Ekonomik Görünüm Endeksi ise genel ekonomik aktiviteye ilişkin mevcut ve geleceğe yönelik algıları yansıtacak.
Genel olarak bakıldığında piyasalarda hem yurt içi hem de global ölçekte yön belirleyici verilerin yoğunlaştığı bir haftaya giriliyor. Özellikle enflasyon, büyüme, istihdam ve güven endekslerinde oluşabilecek sürprizler, piyasaların fiyatlamalarında kısa vadeli dalgalanmaları beraberinde getirebilir. TCMB’nin yayımlayacağı Finansal İstikrar Raporu ise yılın son dönemine yaklaşırken Türkiye’de finansal sistemin dayanıklılığına, risklere ve genel görünümüne ilişkin kritik değerlendirmeleri ortaya koyacaktır. Bu nedenle hem yatırımcılar hem de ekonomi çevreleri için oldukça hareketli ve bilgi akışının yüksek olduğu bir hafta olacak.
