Finansal Piyasalarda Dalgalı Hafta: Kazananların Güldüğü, Kaybedenlerin Sorguladığı Bir Dönem
Finansal piyasalar geçtiğimiz haftayı oldukça hareketli, bir o kadar da öğretici bir tabloyla geride bıraktı. 17–21 Kasım 2025 tarihleri arasındaki dönemde hem küresel hem de yerel dinamiklerin etkisiyle yatırım araçlarında belirgin ayrışmalar görüldü. Borsa İstanbul güçlü bir performans sergilerken, döviz piyasasında yön arayışı ve değer farklılaşması dikkat çekti. Altın ise güvenli liman rolünü bu hafta da koruyarak yatırımcısını memnun eden bir performans ortaya koydu.
BIST 100 haftaya 10.585 puan civarında başlayan ve 11.038 puanı test ettikten sonra 10.922 puanda kapanan bir grafik çizdi. Yüzde 3,38’lik haftalık kazanç, borsanın son dönemdeki dalgalı seyrine rağmen hâlâ güçlü alıcıların olduğunu gösteriyor. Endeksin 11.000 puan üzerini zorlaması ise piyasadaki direnç seviyelerinin önemini yeniden hatırlattı. Özellikle küresel merkez bankalarına yönelik beklentiler, dış piyasalardaki iştah ve yerel verilerin etkisi tüm hafta boyunca işlem psikolojisini şekillendirdi.
Altın tarafında tablo daha sakindi ancak yön netti. Gram altın yüzde 0,89 artışla 5.568 liraya yükseldi. Cumhuriyet altını ve çeyrek altındaki benzer oranlı yükselişler, yatırımcıların güvenli liman tercihini sürdürdüğünü gösteriyor. Jeopolitik risklerin ve küresel ekonomik belirsizliklerin tamamen gündemden düşmediği bir ortamda altının istikrarlı performansı şaşırtıcı değil. Daha düşük volatilite arayan yatırımcıların altına yönelimi, bu trendi yıl sonuna doğru da sürdürebilir.
Döviz piyasasında ise haftanın ilginç ayrışması dolar ve avro tarafında yaşandı. ABD doları yüzde 0,26’lık sınırlı bir değer artışıyla 42,44 liraya çıkarken, avro yüzde 0,74 gerileyerek 48,93 liraya indi. Bu durum, dolar endeksindeki küresel güçlenmenin ve Avrupa tarafındaki ekonomik belirsizliklerin yansıması olarak okunabilir. Euro Bölgesi’ndeki büyüme endişeleri ve enflasyonla mücadelede sıkışan politika alanı, avronun global ölçekte zayıf seyrettiğini gösteriyor. Türkiye’de ise dolar karşısındaki daha dengeli, avro karşısındaki daha belirgin hareket bu haftanın döviz cephesindeki temel ayrışmasıydı.
Yatırım fonları ve emeklilik fonlarında yaşanan yükseliş ise sermaye piyasalarına olan ilginin canlılığını gösteriyor. Haftalık bazda yatırım fonları yüzde 0,47, emeklilik fonları ise yüzde 1,11 değer kazandı. Fon kategorileri içinde hisse senedi fonlarının yüzde 2,07 ile en çok kazandıran grup olması, piyasada risk iştahının hâlâ canlı olduğunun bir başka göstergesi. Yatırımcıların doğrudan hisse alımı yerine fonlar üzerinden çeşitlendirilmiş bir risk yönetimi tercih etmesi, volatil dönemlerde daha akılcı stratejilerden biri olarak öne çıkıyor.
Geçtiğimiz hafta finansal piyasalar, yatırımcılara bir kez daha portföy çeşitlendirmenin önemini hatırlattı. Borsa güçlü bir performans sergilerken, altın istikrarını korudu; dolar sınırlı da olsa yukarı yönlü hareket etti, avro zayıfladı. Bu ayrışmalar, yatırımcıların tek bir araca bağlı kalmak yerine çoklu stratejiler kurmasının gerekliliğini bir kez daha ortaya koyuyor. Önümüzdeki hafta küresel merkez bankalarından gelecek mesajlar, enflasyon verileri ve yerel ekonomik göstergeler piyasanın yönünü belirleyecek. Bu nedenle yatırımcıların temkinli ancak fırsatları kollayan bir yaklaşım benimsemesi, önümüzdeki dönemin en sağlıklı stratejisi olabilir.










