Gayrimenkul Yatırımı Hâlâ Güvenli Liman mı?

Ekonomik dalgalanmaların arttığı, yatırım kararlarının giderek daha temkinli verildiği bir dönemdeyiz. Belirsizliklerin yükseldiği bu tablo içerisinde yatırımcılar, hem kısa vadeli getiri hem de uzun vadeli güvence arayışıyla hareket ediyor. Bu noktada ise gayrimenkul, hâlâ birçok kişi için vazgeçilmez bir yatırım aracı olma özelliğini sürdürüyor. Emlakjet’in Temmuz 2025’te gerçekleştirdiği kapsamlı anket çalışması ve TÜİK’in yayımladığı son veriler, bu eğilimin hem nicel hem de nitel göstergelerini sunuyor.

Yatırım yapmayı düşünenlerin neredeyse yarısı, tercihini gayrimenkulden yana kullanacağını ifade ediyor. Bu oran, gayrimenkulün istikrar, güvenlik ve getiri beklentileri açısından hâlâ güçlü bir seçenek olarak görüldüğünü ortaya koyuyor. Yüzde 48 gibi ciddi bir kesimin tercihi, aynı zamanda diğer yatırım araçlarıyla kurulan karşılaştırmalı değerlendirmeyi de gözler önüne seriyor.

Ankete katılanların yüzde 35’i altın, döviz ve kripto gibi alternatif yatırımlara yönelirken; yüzde 17’si mevduat faizini öncelikli yatırım aracı olarak görüyor. Bu oranlar, gayrimenkul dışında da dikkat çeken seçeneklerin bulunduğunu, fakat bunların hâlâ ikinci planda değerlendirildiğini gösteriyor. Özellikle kripto gibi dalgalı piyasa araçlarıyla karşılaştırıldığında gayrimenkul, yatırımcılara daha somut, fiziksel ve güvenli bir yatırım vaadi sunuyor.

Verilere göre, yatırımcıların gayrimenkul tercihlerinde en önemli kriter kira getirisi. Katılımcıların yüzde 27’si için bu unsur, yatırım kararında belirleyici bir rol oynuyor. Bunu yüzde 24 ile uzun vadeli güvence ve yüzde 22 ile mülkün gelecekteki değer kazanma potansiyeli takip ediyor. Bu tablo, gayrimenkulün yalnızca bir mülkiyet değil, aynı zamanda sürdürülebilir bir gelir ve değer artışı aracı olarak değerlendirildiğini ortaya koyuyor. Diğer yandan lokasyon, yüzde 21 ile hâlâ etkili bir faktör olmayı sürdürüyor. Ancak vergi ve yasal avantajlar yalnızca yüzde 6 oranında etkili olmuş; bu da yatırımcıların daha çok somut kazançlara odaklandığını gösteriyor.

Konut tipi tercihleri incelendiğinde, yatırımcıların büyük kısmının 3+1 ve 2+1 gibi çok odalı daireleri tercih ettiği görülüyor. Bu da hem oturum hem de kiralama potansiyeli açısından daha cazip bulunan dairelerin öne çıktığını kanıtlıyor. Yüzde 35 oranında 3+1 daire tercihi, yatırımcıların gayrimenkulü aynı zamanda yaşanabilir bir alan olarak da düşündüklerine işaret ediyor. Villa, yazlık gibi alternatif konutlar ise yüzde 16’lık bir payla sınırlı kalıyor.

Haziran ayında Türkiye genelinde konut satışlarının bir önceki yıla göre yüzde 35,8 artmış olması, bu ilginin sadece bir niyet değil, eyleme de dönüştüğünü gösteriyor. Ancak dikkat çekici bir ayrıntı şu ki, satışlar yıllık bazda artsa da son 12 ayın en düşük seviyesine gerilemiş durumda. Bu durum, piyasada hâlâ birçok yatırımcının “bekle-gör” politikasını sürdürdüğünü, faiz, kur ve ekonomik göstergelerdeki oynaklık nedeniyle temkinli hareket edildiğini düşündürüyor.

Öte yandan, yabancılara yapılan konut satışlarında da dikkat çeken bir artış söz konusu. Yüzde 8,7’lik yükselişle bin 565 konutun yabancılara satılmış olması, Türkiye’nin hâlâ uluslararası yatırımcılar açısından da ilgi çekici bir pazar olduğunu gösteriyor. Antalya, İstanbul ve Mersin gibi iller, bu yatırımların merkez üssü olmaya devam ediyor.

Sonuçlar, gayrimenkulün yatırım kararlarında hem finansal hem de psikolojik bir güvence sunduğunu gösteriyor. Kira getirisi ile kısa vadeli nakit akışı sağlayan gayrimenkul, aynı zamanda mülkiyet duygusu, değer artışı ve yaşanabilirlik gibi unsurları da beraberinde getiriyor. Her ne kadar diğer yatırım araçları da cazibesini korusa da, gayrimenkul hâlâ “güvenli liman” imajını güçlü bir şekilde sürdürüyor.

Eklemek gerekirse, gelecekteki yatırım trendlerini şekillendirecek olan şey yalnızca ekonomik veriler değil. Aynı zamanda kentleşme politikaları, altyapı projeleri, iklim riskleri ve teknolojik dönüşüm gibi unsurlar da gayrimenkul değerlemesini etkileyen faktörler olacak. Bu yüzden yatırımcıların sadece bugünün değil, yarının ihtiyaçlarını da gözeterek karar vermesi, her zamankinden daha kritik hale geliyor. Gayrimenkul, geçmişte olduğu gibi bugün de cazip bir yatırım aracı olabilir; ama onu akıllı bir yatırım haline getiren şey, zamanlama, analiz ve stratejik bakış açısıdır.