Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) yayımladığı 2025 yılı Ağustos ayı finansal yatırım araçlarının reel getiri verileri, farklı zaman dilimlerinde öne çıkan yatırım enstrümanlarını ortaya koydu. Veriler, hisse senedi piyasasının kısa vadede güçlü performans sergilediğini, altının ise uzun vadede yatırımcısına en güvenilir kazancı sunduğunu gösterdi.
Ağustos ayında yatırımcıların en çok kazanç elde ettiği araç BIST 100 endeksi oldu. Endeks, ÜFE’ye göre yüzde 4,15, TÜFE’ye göre ise yüzde 4,60 oranında reel getiri sağlayarak açık ara öne çıktı. Mevduat faizi ve devlet iç borçlanma senetleri de yatırımcısına sınırlı da olsa pozitif getiriler sunarken, döviz cephesinde kayıplar yaşandı. Dolar ve Euro, her iki endekse göre de yatırımcısına reel zarar yazdırırken, altın yalnızca TÜFE’ye göre oldukça sınırlı bir kazanç sağlayabildi. Bu tablo, kısa vadede borsanın yatırımcısına en cazip fırsatları sunduğunu, döviz tarafında ise zayıf seyrin sürdüğünü ortaya koydu.
Üç aylık dönemde de BIST 100 endeksi liderliğini sürdürdü. ÜFE’ye göre yüzde 10,82, TÜFE’ye göre yüzde 12,12 oranında reel getiri sağlayan endeks, yatırımcısına güçlü bir kazanç sağladı. Bu dönemde doların en çok kaybettiren yatırım aracı olması dikkat çekti. Küresel piyasalarda dolara olan güvenin sarsıldığı bir dönemde, Türkiye’de enflasyonun yüksek seyri dövizin reel getirilerini daha da aşağı çekti.
Altı aylık dönemde tablo değişti ve külçe altın öne çıktı. ÜFE’ye göre yüzde 12,64, TÜFE’ye göre yüzde 14,14 oranında getiri sağlayan altın, yatırımcıların güvenli liman arayışında ne kadar önemli bir araç olduğunu bir kez daha kanıtladı. Borçlanma senetlerinin aynı dönemde en fazla kaybettiren yatırım aracı olması, enflasyon karşısında sabit getirili enstrümanların zayıf performansını net bir şekilde ortaya koydu.
Yıllık perspektiften bakıldığında ise altının üstünlüğü açıkça ortaya çıktı. ÜFE’ye göre yüzde 30,44, TÜFE’ye göre yüzde 22,80 oranında kazanç sağlayan külçe altın, uzun vadede enflasyona karşı yatırımcısını koruyan en güçlü araç olarak öne çıktı. Mevduat faizi yıllık ölçekte yatırımcısına pozitif getiri sunsa da altının sağladığı kazancın oldukça gerisinde kaldı. Buna karşılık, BIST 100 endeksi ve Amerikan Doları yatırımcılarına reel kayıplar yaşattı. Özellikle borsada yıllık bazda görülen yüzde 11 ila yüzde 16 arasındaki kayıp, hisse senedi piyasasının kısa vadede cazip olsa da uzun vadede riskli yapısını bir kez daha gözler önüne serdi.
Bu veriler, yatırım araçlarının farklı dönemlerde farklı performanslar sergilediğini ortaya koyuyor. Kısa vadede borsa, volatilitesi yüksek olmasına rağmen hızlı kazanç fırsatları sunarken, altın uzun vadede güvenli liman rolünü pekiştiriyor. Döviz tarafındaki kayıplar ise küresel gelişmelerin yanı sıra Türkiye’deki enflasyon dinamiklerinin de etkisiyle yatırımcı için olumsuz bir tablo çiziyor. Sabit getirili araçların enflasyon karşısında değer kaybetmesi, yatırımcıların çeşitlendirilmiş portföy oluşturmasının önemini bir kez daha hatırlatıyor.
Genel olarak değerlendirildiğinde, 2025 yılı Ağustos verileri yatırımcıların strateji oluştururken vadeyi göz önünde bulundurması gerektiğini gösteriyor. Kısa vadeli fırsat arayanlar için hisse senetleri ön plana çıkarken, uzun vadeli güven arayanlar için altın öne çıkıyor. Mevduat ve DİBS gibi araçlar ise enflasyonun seyriyle birlikte sınırlı kazanç ya da kayıp potansiyeli taşıyor. Dolayısıyla yatırımcıların risk iştahı, vade beklentisi ve ekonomik gelişmeleri yakından takip ederek karar vermesi, getirilerin sürdürülebilirliği açısından kritik bir unsur olarak öne çıkıyor.










