Finansal Hizmetler Güven Endeksi 2025 Mayıs’ta Geriledi

Finansal Hizmetler Güven Endeksi 2025 Mayısta Geriledi: Endeks 9,2 Puan Azalarak 168,5’e Düştü

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Mayıs 2025 dönemine ait Finansal Hizmetler İstatistikleri ve Finansal Hizmetler Güven Endeksi (FHGE) verilerini açıkladı. Finansal sektörde faaliyet gösteren 147 kuruluşun katıldığı anket sonuçlarına göre, FHGE bir önceki aya kıyasla 9,2 puan azalarak 168,5 seviyesine geriledi.

Güven Endeksinde Tüm Alt Kalemler Negatif Etki Yarattı

Endeksi oluşturan üç ana unsur olan:

  • Son 3 aydaki iş durumu,
  • Son 3 aydaki hizmetlere olan talep,
  • Gelecek 3 aydaki hizmetlere olan talep beklentisi

FHGE üzerinde azalış yönünde etkide bulundu. Özellikle iş durumunda ve hizmet talebindeki artış değerlendirmeleri, önceki aya göre zayıfladı. Gelecek 3 aya yönelik talep beklentileri de benzer şekilde gerileme gösterdi.

İstihdamda Pozitif Sinyaller Dikkat Çekti

Olumsuz genel görünüme rağmen, istihdam verileri olumlu yönde ayrıştı. Katılımcıların hem son 3 ayda istihdamda artış olduğunu bildirmesi, hem de önümüzdeki 3 ayda artış beklentisinin güçlenmesi, sektörde insan kaynağına olan güvenin sürdüğünü gösteriyor.

Alt Sektörlerde Farklı Yönlü Hareketler

NACE Rev.2 sektör sınıflamasına göre yapılan değerlendirmede, finansal hizmet faaliyetleri genelinde güven azalsa da bazı alt sektörlerde ayrışmalar yaşandı:

  • 64 – Finansal Hizmet Faaliyetleri (sigorta ve emeklilik fonları hariç): 10,4 puan azaldı.
  • 66 – Finansal Hizmetler ve Sigortacılığa Yardımcı Faaliyetler: 7,6 puan azaldı.
  • 65 – Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Fonları: 8,8 puan artış gösterdi.

Sigorta ve emeklilik fonları alt sektöründeki güven artışı, bu alanda faaliyetlerin daha istikrarlı sürdüğüne işaret ediyor.

Genel Değerlendirme

Mayıs 2025 verileri, finans sektöründe hizmet talebi ve genel iş durumuna yönelik beklentilerin zayıfladığını ortaya koyuyor. Bu durum, yüksek faiz ortamı, ekonomik belirsizlikler ve talep daralması gibi makroekonomik faktörlerle ilişkilendirilebilir. Öte yandan istihdamdaki olumlu seyrin devam etmesi, sektörün uzun vadeli potansiyeline olan güveni koruduğuna işaret ediyor.

Sonuç olarak, finansal hizmetler sektöründeki güven dalgalanması, hem ekonomik aktörler hem de politika yapıcılar açısından dikkatle izlenmesi gereken bir sinyal niteliğinde. Önümüzdeki dönemde talep tarafında toparlanma yaşanması, genel güvenin yeniden yükselmesine katkı sağlayabilir.