Faiz Kararının Gölgesinde Piyasa Nabzı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) 2025 Temmuz ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında alacağı faiz kararı, ekonominin üç temel bileşeni olan döviz kurları, altın ve hisse senetleri piyasası üzerinde doğrudan etkili olacak. Saat 14.00’te açıklanacak karar öncesinde piyasalar büyük ölçüde 250 baz puanlık bir faiz indirimi beklentisini fiyatlamış durumda. Bu beklenti, yalnızca bir faiz oranı düzenlemesi değil; aynı zamanda ekonomi yönetiminin yönüne dair bir mesaj olarak da değerlendiriliyor.

Uzun süredir yüksek enflasyon ve döviz kuru baskısı altında şekillenen Türkiye ekonomisi, son aylarda kademeli olarak sıkı para politikası döneminden çıkış sinyalleri vermeye başladı. Bugün alınacak faiz indirimi kararı, bu sürecin yeni bir evresine geçiş anlamı taşıyabilir. Özellikle karar metninde “indirimin devam edeceğine” dair ifadeler yer alırsa, piyasaların tepkisi çok daha belirgin olabilir.

Borsa İstanbul tarafında, faiz indirimi genel olarak olumlu karşılanan bir gelişme. Çünkü daha düşük faiz oranları, kredi maliyetlerini azaltarak şirket bilançolarını güçlendirir, yatırım iştahını artırır ve tüketici harcamalarını destekler. Bu da şirketlerin kârlılığına yansıyarak hisse senedi piyasalarında yukarı yönlü hareketleri teşvik eder. Piyasada, 250 ile 350 baz puan arasında bir indirim gelmesi ve TCMB’nin bunu devam ettirme niyetinde olduğuna dair sinyaller vermesi halinde BIST 100 endeksinin yeniden 10.800 – 11.000 puan bandına yönelmesi bekleniyor. Ancak daha temkinli bir mesaj verilirse veya faiz indirimi sınırlı kalırsa, yatırımcılar kısa vadeli kâr satışlarına yönelebilir. Endeks için 10.300 – 10.400 aralığı ise ilk önemli destek noktaları arasında yer alıyor.

Döviz piyasasında ise durum biraz daha karmaşık. Dolar/TL kuru, hem iç politik riskleri hem de küresel dolar hareketlerini yakından izliyor. Son günlerde ABD Başkanı Donald Trump’ın artan gümrük vergisi tehditleri ve Fed üzerindeki faiz indirimi baskısı, küresel dolar endeksinde hafif bir gevşemeye yol açtı. Bu da gelişmekte olan ülke para birimlerine kısa süreli bir rahatlama sağladı. Ancak Türkiye’de faiz indirimi, TL’nin taşıdığı reel faizi azaltacağı için kur üzerinde yukarı yönlü baskı yaratabilir. Beklentilere paralel gelen bir karar durumunda, piyasalar bu indirimi çoktan fiyatlamış olacağı için kurda sert dalgalanmalar beklenmiyor. Ancak 250 baz puanın üzerinde bir sürpriz indirim TL’de değer kaybını hızlandırabilir. Bu senaryoda ilk direnç noktası 40,50 seviyesi olarak öne çıkarken, aşağı yönlü hareketlerde 40,30 seviyesi kritik destek alanı olarak takip ediliyor.

Altın fiyatları açısından ise daha çok küresel gelişmeler belirleyici rol oynuyor. ABD Doları’nın zayıf seyri ve uluslararası belirsizlikler altının değerini korumasına yardımcı oluyor. Ancak genel olarak yatırımcıların risk iştahının artması, güvenli liman talebini azaltarak gram altın fiyatlarını baskılayabilir. Türkiye’de faiz indirimi kararı, TL’nin değer kaybetmesi durumunda gram altının yeniden yukarı yönlü hareket etmesine neden olabilir. Bu noktada hem ons altın hem de dolar/TL kuru birlikte izlenmeli. Faiz indiriminin kur üzerinde yaratabileceği baskı, altının gram fiyatında yeni rekor seviyelerin görülmesine kapı aralayabilir.

Sonuç olarak TCMB’nin açıklayacağı faiz kararı, ekonominin yönünü tayin edecek bir dönüm noktası olmasa da piyasalar açısından güçlü sinyaller barındırıyor. Beklentiler doğrultusunda gelen bir karar piyasalarda istikrar duygusunu desteklerken, sürpriz boyutta bir faiz indirimi kurda ani oynaklıklara yol açabilir. PPK metnindeki yönlendirmeler ise sadece bugünü değil, önümüzdeki ayları da şekillendirecek nitelikte olacak. Bu nedenle piyasaların sadece rakama değil, mesajlara da odaklanacağı bir gün yaşanması bekleniyor. Ekonomik görünümde belirsizliklerin sürdüğü bir dönemde, TCMB’nin iletişim dili en az faiz oranı kadar kritik hale gelmiş durumda.