Bitcoin, son haftalarda kripto piyasasını baskılayan sert satış dalgasının ardından yeniden 91 bin doların üzerine çıkarak sadece bir fiyat toparlanmasına değil, aynı zamanda piyasa psikolojisinde belirgin bir iyileşmeye işaret etti. Geçen hafta 81 bin dolar seviyesine kadar gerileyen BTC’nin kısa sürede 91 bin 755 dolara kadar yükselmesi, yatırımcıların risk algısındaki değişimi net biçimde ortaya koyuyor. Bu hareket, teknik bir sıçramanın ötesinde, makro ekonomik beklentilerin kripto varlıklara yeniden alan açtığını gösteriyor.
Toparlanmanın merkezinde ise ABD Merkez Bankası’na yönelik beklentiler yer alıyor. Piyasanın yakından takip ettiği CME Group FedWatch verileri, yatırımcıların Aralık ayındaki Federal Reserve toplantısında faiz indirimi ihtimalini yüzde 84,7 gibi yüksek bir oranda fiyatladığını ortaya koyuyor. Faiz indirimi beklentisi, geleneksel piyasalarda olduğu gibi kripto tarafında da likiditeye duyarlı varlıklar için pozitif bir arka plan oluşturuyor. Her ne kadar Fed Başkanı Jerome Powell şu ana kadar Aralık indirimi konusunda açık bir sinyal vermemiş olsa da, piyasanın “olası gevşeme” senaryosunu şimdiden satın aldığı görülüyor.
Bu noktada Bitcoin’deki yükselişi tek başına faiz indirimi beklentisine bağlamak eksik kalır. Kronos Research CIO’su Vincent Liu’nun da vurguladığı gibi bu hareket, güçlü satışların ardından gelen doğal bir tepki alımı niteliği taşıyor. Aşırı kaldıraçlı uzun pozisyonların tasfiye edilmesiyle piyasa daha sağlıklı bir zemine oturdu ve yeni alımlar için alan açıldı. Bu durum, yükselişin “kırılgan” değil, daha dengeli bir yapı üzerinde gerçekleştiğine işaret ediyor.
Bitcoin’deki ivme altcoin piyasasına da sirayet etti. Ethereum’un 3 bin doların üzerine çıkması, XRP, BNB ve Solana gibi büyük ölçekli projelerde görülen toparlanma, piyasanın genelinde risk iştahının arttığını gösteriyor. Bu tablo, Bitcoin merkezli yükselişlerin hâlâ piyasanın yönünü belirlediğini, ancak sermayenin yavaş yavaş daha geniş bir alana yayıldığını düşündürüyor.
Makro cephede ise tablo kripto lehine. ABD hisse senetlerinin tüm zamanların zirvesine yakın seyretmesi, küresel yatırımcıların “riskten kaçış” modunda olmadığını ortaya koyuyor. Tahvil faizlerinde gevşeme beklentisi ve Aralık ayı için dillendirilen faiz indirimi senaryosu, kripto piyasasına daha likidite dostu bir ortam sunabilir. ETF girişleri, türev piyasalardaki fonlama oranları ve kurumsal pozisyonlanma bu nedenle önümüzdeki günlerde daha da kritik hale gelecek.
Sonuç olarak Bitcoin’in 91 bin doların üzerine çıkışı, tek başına yeni bir boğa piyasasının ilanı anlamına gelmeyebilir. Ancak bu seviye, piyasanın sert düşüşlere rağmen ne kadar hızlı toparlanabildiğini ve makro beklentilerle birlikte kriptonun hâlâ güçlü bir alternatif risk varlığı olarak görüldüğünü net biçimde ortaya koyuyor. Eğer faiz indirimi beklentileri korunur ve makro veri akışı bu hikâyeyi desteklemeye devam ederse, Bitcoin’in önündeki yol psikolojik olduğu kadar yapısal olarak da daha açık görünüyor.
