Kripto para piyasaları Temmuz ayında yeniden hareketlendi. Ancak bu kez sahneye çıkan sadece Bitcoin değil, Ethereum’un (ETH) etkileyici yükselişi oldu. Temmuz ayında %60’ın üzerinde değer kazanan Ethereum, 2.398 dolardan 3.850 dolara kadar çıkarak yatırımcıların ve analistlerin dikkatini üzerine çekti. Bu sert yükselişin ardından sosyal medya ve bazı piyasa yorumcuları, yatırımcıların Bitcoin’den çıkıp Ethereum’a geçtiğini öne sürdü. Ancak zincir üstü (on-chain) veriler, bu iddiaların tersine işaret ediyor.
CryptoQuant tarafından paylaşılan verilerde, Bitcoin’in “Realized Cap” (Gerçekleşmiş Piyasa Değeri) metriği, önemli bir gösterge olarak öne çıkıyor. Bu metrik, Bitcoin’in gerçek piyasa değerini, yani her bir Bitcoin’in en son hangi fiyattan el değiştirdiğine bakılarak hesaplanan toplam değeri ifade ediyor. Eğer yatırımcılar gerçekten Bitcoin satarak Ethereum alıyor olsaydı, bu metriğin düşmesi gerekirdi. Ancak 25 Temmuz itibarıyla Bitcoin Realized Cap, 1,018 trilyon dolarla tarihi zirvesine ulaştı. Bu, piyasada Bitcoin satışlarının değil, aksine yeni girişlerin ve alımların sürdüğünü gösteriyor.
Bu veri, Ethereum’un yükselişinin Bitcoin’den çıkan sermayeyle değil, piyasaya giren taze parayla desteklendiğini açıkça ortaya koyuyor. Bu durum kripto piyasaları açısından önemli bir dönüşümün işareti olabilir. Çünkü genellikle piyasalarda bir varlığın yükselmesi, diğerinden kaynaklanan sermaye hareketleriyle açıklanır. Oysa burada söz konusu olan, Ethereum’un kendi başına cazip bir yatırım aracı haline gelmiş olmasıdır.
Ethereum’un son dönemdeki cazibesini artıran birçok etken bulunuyor. Özellikle Ethereum 2.0 dönüşüm süreciyle birlikte staking gelirlerinin artması, işlem ücretlerinin düşmesi, Layer 2 çözümleri ve Ethereum tabanlı DeFi ve NFT projelerindeki büyüme, yatırımcıların dikkatini çekiyor. Ayrıca, spot Ethereum ETF beklentileri de piyasa algısını destekleyen faktörlerden biri olarak öne çıkıyor.
Bu noktada Ethereum için yapılan “gerçek yükseliş şimdi başlıyor” değerlendirmesi, yalnızca fiyat artışı üzerinden değil, ekosistem gelişimi ve yatırımcı profili açısından da anlam kazanıyor. Ethereum’a yönelen yeni para, bu ekosistemin sadece bir “altcoin” olmaktan çıktığını ve kendi başına bir değer önerisi sunduğunu ortaya koyuyor.
Sonuç olarak, Ethereum’un Temmuz ayındaki yükselişi, kripto piyasalarının sadece spekülatif dalgalarla değil, temele dayalı sermaye akımlarıyla da yön bulduğunu gösteriyor. Bitcoin hâlâ güçlü kalmaya devam ederken, Ethereum’un kendi cazibesiyle yeni yatırımcıları çekmesi, önümüzdeki dönemde bu iki varlık arasındaki rekabetin daha sağlıklı bir zeminde ilerleyeceğinin habercisi. Bu tablo, kripto paraların artık sadece bireysel değil, kurumsal düzeyde de ciddi analizlere konu olduğunu ve sermayenin stratejik hareket ettiğini kanıtlıyor. Ethereum için yeni bir çağ başlamış olabilir.










