ABD ekonomisine ilişkin bugün açıklanan üç temel veri, ilk bakışta karmaşık bir tablo sunsa da, aslında para politikasının yönü açısından oldukça net ve pozitif sinyaller veriyor. Tarım dışı istihdam, işsizlik oranı ve ortalama saatlik ücretler gibi ana göstergeler, piyasaların beklediği doğrultuda ya da daha da zayıf geldi. Bu zayıflık ilk anda olumsuz gibi algılansa da, özellikle Fed’in faiz politikası açısından değerlendirildiğinde, taşlar yerine oturuyor.
Tarım dışı istihdam verisi 73 binle beklentilerin oldukça altında kaldı. Bu, istihdam piyasasında ciddi bir yavaşlamaya işaret ediyor. İşsizlik oranı ise %4.2’ye yükseldi ve bu da iş gücü piyasasındaki gevşemeyi teyit ediyor. Ortalama saatlik ücretlerde sürpriz yaşanmadı, beklendiği gibi geldi. Ancak asıl dikkat çekici olan, önceki iki aya ilişkin revizyonlar oldu: Toplam 258 bin istihdam aşağı yönlü revize edildi. Bu da ABD ekonomisinin geçmişte sanılandan daha zayıf bir performans sergilediğini ortaya koyuyor.
Bu üç verinin ortak paydası, ekonomideki soğumayı işaret ediyor olması. Peki bu neden pozitif? Çünkü ABD Merkez Bankası’nın (Fed) enflasyonla mücadele gerekçesiyle sürdürdüğü sıkı para politikasını yumuşatması için gerekçe sunuyor. Nitekim tahvil piyasası da bunu fiyatlamaya başladı. 2 yıllık ABD devlet tahvili faizi, %5 seviyesinin üzerinden hızla aşağıya indi. Bu düşüş, yatırımcıların Fed’in yakın gelecekte faiz indireceği beklentisine yöneldiğinin açık bir işareti.
En somut örnek ise vadeli piyasalardan geliyor. Dün Eylül ayında faiz indirimi olasılığı %37 seviyesindeyken, bugün bu oran %78’e çıktı. Bu dramatik artış, verilerin yatırımcılar tarafından net şekilde “güvercin” okunduğunu gösteriyor. Yani faizlerin daha erken indirileceği beklentisi artık piyasaya daha fazla nüfuz etmiş durumda.
Ancak bu kadar pozitif veri ve beklentiye rağmen, Nasdaq ve S&P500 gibi endekslerde satış baskısı sürüyor. Bunun bir nedeni, tarım dışı istihdam verisinin sadece beklentinin altında kalması değil, ciddi oranda düşmesi olabilir. Ani ve keskin zayıflıklar, her ne kadar faiz indirimi anlamına gelse de, kısa vadede “resesyon” endişelerini gündeme getirebilir. Bu da bazı yatırımcıları temkinli davranmaya itebilir.
Diğer yandan Bitcoin gibi kripto varlıklarda yaşanan düşüşler ise zamanlamayla açıklanabilir. Son dönemlerde düşüşlerin ağırlıklı olarak gece saatlerinde gerçekleşmesi, piyasada ABD merkezli kurumsal likiditenin çekilmesiyle ilgili olabilir. Bu da teknik bir unsur olarak değerlendirilebilir. Burada önemli olan, düşüşün nedeni değil, düşüşe rağmen makro verilerin oluşturduğu pozitif zemin. Yani kripto yatırımcısı için şu an likidite kaynaklı bir gerileme yaşanıyor olabilir ama yapısal resim hâlâ destekleyici.
Sonuç olarak açıklanan veriler, piyasa psikolojisinden bağımsız şekilde değerlendirildiğinde pozitif. Tahvil faizleri ve vadeli piyasalardaki faiz indirimi beklentisi bu durumu net şekilde yansıtıyor. Kısa vadeli dalgalanmalar ve ilk şok etkileri bir kenara bırakıldığında, esas olan şey paranın maliyeti. Şu anda veriler, paranın maliyetinin düşeceği yönünde güçlü bir sinyal veriyor. Geri kalanı, şimdilik sadece kuru gürültü.










