Çin’den Altın Piyasasına Vergi Freni: Maliyetler Artacak, Talep Nasıl Etkilenecek?

Çin, 1 Kasım itibarıyla altın perakendecilerine uygulanan katma değer vergisi (KDV) muafiyetini kaldırma kararı aldı.

Dünyanın en büyük altın tüketim piyasalarından biri olan Çin, 1 Kasım itibarıyla altın perakendecilerine uygulanan katma değer vergisi (KDV) muafiyetini kaldırma kararı aldı. Maliye Bakanlığı tarafından duyurulan düzenleme, hem külçe ve altın barları gibi yüksek saflıktaki yatırım ürünlerini hem de mücevherat ve aksesuarları kapsıyor. Bu adımla birlikte, Çinli tüketiciler için altın alım maliyetleri belirgin şekilde yükselecek. Pekin yönetimi, söz konusu uygulamayla kamu gelirlerini artırmayı hedeflerken, ekonomik büyümede yavaşlama ve emlak piyasasındaki durgunluk dikkat çekiyor.

Çin’de son yıllarda konut piyasasının ivme kaybetmesi ve tüketici güveninin zayıflaması sonucu, geleneksel tasarruf aracı olarak güvenli liman görülen altına yönelim belirgin şekilde artmıştı. Özellikle genç yatırımcılar ve tasarruf sahipleri, dalgalı finansal koşullarda altını güvenli bir varlık olarak görüp birikimlerini bu yönde değerlendirmeye başlamıştı. Ancak KDV muafiyetinin kaldırılmasıyla birlikte, altına erişim maliyeti yükseliyor ve tüketici davranışlarında kısa vadede yavaşlama görülebileceği değerlendiriliyor.

Buna rağmen sektör temsilcileri, uzun vadede altının cazibesinin süreceği görüşünde. Küresel enflasyonist baskıların devam ettiği, jeopolitik risklerin yoğun olduğu bir dönemde altının korunma aracı olarak rolünün zayıflaması beklenmiyor. Çin’deki vergi adımı kısa vadede tüketimi frenleyebilir, ancak altının geleneksel önemi ve tasarruf kültüründeki yeri düşünüldüğünde orta–uzun vadeli talep görünümü güçlü kalmayı sürdürecektir. Ayrıca bu karar, Çin hükümetinin ekonomik toparlanmayı destekleme çabasının yanında mali disiplin ve vergi tabanını genişletme yönlü politikalarının bir parçası olarak da okunabilir.

Uluslararası yatırımcılar açısından bakıldığında ise Çin’in altın piyasasındaki dinamikleri küresel fiyatlamalar üzerinde belirleyici olmaya devam edecek. Çin talebindeki olası geçici yavaşlama fiyatlara sınırlı baskı yaratabilir, ancak merkez bankalarının altın alımlarının güçlü devam ettiği küresel ortamda bu etkinin kalıcı olması beklenmiyor.

Pekin’in bu hamlesi, altına olan ilgiyi bir süre soğutabilir ancak Çinli tüketicilerin güvenli liman tercihini kökten değiştirmeyecektir. Küresel belirsizlik ortamının sürdüğü, para politikalarında yön arayışının devam ettiği bu dönemde altın, hem Çin’de hem de dünya genelinde portföylerin önemli bir parçası olmaya devam edecek gibi görünüyor.