Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) 38. Olağan Kurultayı ve 21. Olağanüstü Kurultayı’nın iptali talebiyle açılan davanın 8 Eylül’e ertelenmesinin ardından Borsa İstanbul’da sert yükseliş, dolar/TL ve Türkiye’nin risk priminde (CDS) ise düşüş görüldü.
Dava 8 Eylül’e Ertelendi
Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen davada, CHP’nin 4-5 Kasım 2023’te yapılan 38. Olağan Kurultayı ile 6 Nisan 2025’te gerçekleştirilen 21. Olağanüstü Kurultayı’nın iptali isteniyordu. Duruşma, saat 10.00’da başladı. Mahkeme, ceza yargılamasına konu davadaki görevsizlik kararına yapılan itirazın sonuçlanmasını beklemek üzere duruşmayı 8 Eylül saat 10.00’a erteledi.
Borsa İstanbul Hızlı Tepki Verdi
Davaya ilişkin ara kararın ardından Borsa İstanbul’da alımlar güçlendi. Güne yüzde 0,51 artışla 9.452,86 puandan başlayan BIST 100 endeksi, karar sonrası yükselişini hızlandırarak yüzde 3’ü aştı. Saat 11.58 itibarıyla endeks yüzde 3,07 primle 9.693,06 puana ulaştı.
Bankacılık endeksi (XBANK) ise açılışta yüzde 1,27 yükseldikten sonra karar sonrası yüzde 5,66 artışla 14.810,64 puan seviyesine çıktı. Özellikle bankacılık hisselerindeki güçlü performans, piyasadaki risk iştahının arttığını gösterdi.
Dolar/TL ve CDS Geriledi
Karar sonrası döviz tarafında da sakinleşme gözlendi. Sabah saatlerinde 39,88 seviyelerinde işlem gören dolar/TL, yüzde 0,27 düşerek 39,76’ya geriledi. Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS) ise 300 baz puanın altına inerek 296 baz puana geriledi. Bu düşüş, Türkiye’nin dış borçlanma maliyetleri açısından olumlu bir sinyal olarak değerlendirildi.
İç Siyaset ve Finansal Piyasalar
Davada ara kararın ertelenmesi, siyasi belirsizlik riskinin en azından kısa vadede ötelenmesi anlamına gelirken, bu gelişmenin Borsa İstanbul’da pozitif fiyatlandığı görüldü. Türkiye’nin risk primindeki gerileme ve dolar/TL’deki düşüş de piyasanın bu aşamada siyasi tansiyonun tırmanmamasını olumlu karşıladığını gösteriyor.
Ancak siyasi davaların nihai sonuçları ve içerideki makroekonomik gelişmeler, önümüzdeki dönemde piyasalarda tekrar dalgalanmalara zemin oluşturabilir. Bu nedenle yatırımcıların iç siyasi gündemi ve makroekonomik verileri yakından izlemeyi sürdürmesi bekleniyor.










