Borsa İstanbul, Küresel Belirsizliklerin Gölgesinde Direnç Arayışında

Küresel ekonomik belirsizliklerin etkisi altında kalan Borsa İstanbul (BIST), yılın ilk çeyreğinde sınırlı da olsa direnç göstermeye çalışıyor. Ancak kırılganlık, hâlâ piyasaların ana teması olmaya devam ediyor.

Ticaret Savaşları ve Belirsizlikler Etkili Oluyor

ABD’nin agresif tarifeleri ve küresel ticaret savaşlarının etkisi, sadece küresel piyasaları değil, Türkiye’yi ve Borsa İstanbul’u da derinden etkiliyor. Özellikle yatırımcı psikolojisinde oluşan güvensizlik ortamı, piyasalardaki oynaklığı artırıyor.

Volatilite Artarken Yatırımcı İlgisi Sınırlı

  • Yabancı yatırımcı ilgisi, hem yüksek faiz ortamı hem de siyasi gelişmeler, örneğin İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında alınan tutuklama kararı nedeniyle zayıf kaldı.
  • Bankacılık endeksi, enflasyonla mücadelede uygulanan sıkı para politikalarına karşı oldukça hassas bir seyir izliyor.
  • Sanayi endeksi, ihracat ağırlıklı sektörlerin Avrupa’daki ekonomik yavaşlamadan olumsuz etkilenmesiyle baskı altında.
  • Teknoloji ve savunma sanayii hisseleri ise, Avrupa Birliği kaynaklı kamu projeleri ve dijital dönüşüm beklentileri sayesinde görece daha iyi bir performans sergiliyor.

Orta Vadeli Toparlanma Umudu Var mı?

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) sıkı para politikası duruşunu sürdürmesi ve dış finansman girişlerinin yeniden artması durumunda, Borsa İstanbul’da orta vadeli bir toparlanma potansiyeli doğabilir. Bu süreçte özellikle:

  • Altyapı yatırımları,
  • Yeşil dönüşüm projeleri,
  • Dijitalleşme yatırımları,

gibi alanlarda sağlanacak dış kaynaklar, seçici hisse yatırımlarını ön plana çıkarabilir.

Küresel Riskler Belirleyici Olmaya Devam Ediyor

Kısa vadede BIST üzerindeki fiyatlamalarda belirleyici olacak başlıca dış faktörler:

  • ABD-Çin müzakerelerinin seyri,
  • Avrupa’daki büyüme görünümü,
  • Küresel risk iştahındaki dalgalanmalar,
  • FED’in faiz politikası olacak.

Bu gelişmeler, piyasalarda dalgalanmaların süreceğini ve yatırımcıların temkinli kalmaya devam edeceğini gösteriyor.

Türkiye İçin Bir Fırsat Penceresi Olabilir

Her ne kadar küresel belirsizlikler risk yaratsa da, Türkiye açısından bu dönem bir fırsata dönüşebilir. Güçlü bir para politikası, dış kaynak çeşitlendirme stratejisi ve aktif diplomatik açılımlarla Türkiye bu fırtınadan daha dirençli çıkabilir.

ABD’li yetkililerin Türkiye’yi “kritik bir ticaret ve yatırım ortağı” olarak tanımlaması da, Türkiye’nin küresel sistemdeki yerini güçlendirme potansiyelini artırıyor.

Önümüzdeki altı aylık dönemde hem küresel gelişmelerin seyri hem de Türkiye’nin içeride atacağı yapısal reform adımları, ekonomik dayanıklılığın şekillenmesinde kritik rol oynayacak. Borsa İstanbul, bu dönemde seçici yatırımlarla ve sürdürülebilir politikalarla daha sağlam bir zemin yakalayabilir.