Borsa İstanbul Temmuz’a Hızlı Başladı: Enflasyon, Faiz ve Teknik Beklentiler
Temmuz ayına güçlü bir giriş yapan Borsa İstanbul, hem iç makroekonomik gelişmeler hem de uluslararası piyasaların sınırlı etkisiyle dikkat çekici bir performans sergiliyor. Haziran ayında %10 yükselerek güçlü bir aylık kapanış yapan BIST 100 endeksi, Temmuz’un ilk iki işlem gününde de %7’nin üzerinde değer kazanarak kritik eşikleri aştı. Böylece endeks, psikolojik 10.000 puan seviyesinin üzerine kalıcı biçimde yerleşme çabasında.
İç Dinamikler: Enflasyon ve Faiz Beklentileri Öne Çıkıyor
Piyasada yaşanan bu iyimser havanın temelinde dezenflasyon beklentisi ve faiz indirimi umudu yatıyor. İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) açıkladığı Haziran ayı verilerine göre İstanbul’da enflasyon, yıllık bazda %44,38, aylık bazda ise %1,77 ile önceki aylara kıyasla daha ılımlı bir artış gösterdi. Bu durum, Türkiye genelinde yarın açıklanacak TÜFE verisi için de piyasalarda %35,30 civarında ya da daha altında bir rakam beklentisini güçlendirdi.
Beklentilerin altında gelecek bir TÜFE verisi, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) 24 Temmuz toplantısında 300 baz puan veya üzeri bir faiz indirimi yapabileceği beklentisini canlı tutuyor. Özellikle uzun süre yüksek faiz ortamına alışan piyasa için bu tip bir indirim, hem hisse senetlerine hem de krediye dayalı sektörlere ciddi bir değerleme potansiyeli yaratabilir.
Risk Priminde Gerileme: Yabancı Girişi İçin Elverişli Ortam
Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS) 284 baz puan seviyelerine gerileyerek son yılların en düşük noktalarından birine geldi. Bu, Türkiye’ye yönelik risk algısında kayda değer bir iyileşmeye işaret ediyor. Aynı zamanda tahvil faizlerinde gözlenen düşüş, TL varlıklara olan yabancı ilgisini artırarak Borsa İstanbul’da alımları destekliyor. Sermaye girişleri sayesinde hem kur tarafında hem de faiz cephesinde dengeli bir görünüm oluşuyor.
Siyasi Görünüm: Yaz Aylarında Daha Düşük Tansiyon
Siyasi cephede de yaz aylarının görece sakin geçmesi bekleniyor. CHP Kurultayı davasının 8 Eylül 2025’e ertelenmesi, iç politikadaki belirsizliklerin ötelenmesini sağlarken, yaz döneminde düşük siyasi tansiyonun yerli yatırımcının risk iştahını canlı tutabileceği değerlendiriliyor.
Hangi Sektörler Öne Çıkıyor?
Sektörel bazda bakıldığında, banka hisseleri başı çekmeye devam ediyor. Faiz indirimi olasılığı bankacılık sektöründe kredibiliteyi, dolayısıyla hisse performansını güçlendiren başlıca unsur. Bunun yanı sıra, iç talep artışından faydalanabilecek ulaştırma, iletişim, sigortacılık ve gayrimenkul yatırım ortaklıkları (GYO) da öne çıkıyor.
Ayrıca faizlerdeki düşüş potansiyeli, emlak ve çimento gibi sektörlerde yeniden değerleme ihtimalini artırıyor. Türkiye’nin uzun vadede mega konut projeleri ve kentsel dönüşüm hedefleri de bu sektörler için pozitif beklentileri destekliyor.
Dış Dinamikler: Fed ve Küresel Etki Sınırlı
ABD’de tarım dışı istihdam, ücret artışları ve enflasyon gibi verilerin güçlü gelmesi, Fed’in kısa vadede faiz indirimine gitmesini zorlaştırıyor. Fed Başkanı Powell da bu nedenle “bekle-gör” stratejisini sürdürüyor. Ancak iç dinamikler ve Türkiye özelindeki makro görünüm şu an için Borsa İstanbul’un performansında belirleyici ana unsur durumunda. Dolayısıyla küresel cepheden gelen nötr sinyaller, şimdilik iç iyimser havayı bastıracak düzeyde değil.
BIST 100’ün Teknik Görünümü: 10.150 Kritik Destek
BIST 100 endeksi, son günlerdeki hızlı yükselişle birlikte 10.000 puan psikolojik direncini aşarak yukarı yönlü ivmesini güçlendirdi. Özellikle 9.700 puanda uzun süre konsolide olan endeksin bu bölgeyi hacimli biçimde kırması, yeni yükseliş dalgasını tetikledi.
Geldiğimiz noktada, 10.150 seviyesi kısa vadede kritik bir destek haline gelmiş durumda. Endeksin bu seviye üzerinde kalıcı olması halinde, bir sonraki hedef 10.465 – 10.860 puan bandı olabilir. Bununla birlikte, son yükselişin oldukça hızlı gerçekleşmesi, kısa vadede kâr realizasyonu riskini de beraberinde getiriyor. 10.150 desteğinin altında yaşanabilecek olası bir geri çekilmede 9.900 seviyesine kadar bir düzeltme mümkün görünüyor.
Genel Değerlendirme
Özetle, Borsa İstanbul’da yukarı yönlü ivmenin temelinde enflasyonun düşeceği ve TCMB’den kuvvetli bir faiz indiriminin geleceği beklentisi var. CDS’in düşük kalması, tahvil faizlerinin gerilemesi ve yabancı girişlerinin yeniden hızlanması, bu iyimserliği teknik anlamda da destekliyor.
Ancak dikkat edilmesi gereken bir diğer unsur, piyasaların “beklenti fiyatlamasını” genellikle veriden önce yapması. Bu nedenle yarın açıklanacak Haziran TÜFE’sinin beklentilerin üzerinde gelmesi halinde kısa vadeli bir satış baskısı görebiliriz. Öte yandan piyasa beklentisinin altında bir veri, BIST 100’ün yükseliş trendini daha da hızlandırabilir.
Bu süreçte yatırımcıların portföylerini sektörel çeşitlilik ve güçlü bilanço dinamikleriyle desteklenen hisseler üzerinden kurgulamaları, volatilite karşısında koruyucu strateji olarak öne çıkıyor.
Analiz Uyarı
Eğitim amaçlı hazırlanan ve örnek verilerle desteklenen bu analiz (temel analiz, teknik analiz ve bilanço analizi), ilgili şirketin, endeksin, finansal aracın, emtianın, dövizin veya kripto paranın performansı hakkında genel bir bakış sunmaktadır. Bilançolarda güncel, doğru ve düzeltilmiş veriler için KAP bildirimleri ve şirket açıklamalarını takip etmenizi öneririz. Bu çalışmanın hazırlanmasında yapay zeka ve analiz yazılımları kullanılmıştır. Bilgilerde yanlışlık olabileceği unutulmamalı. Burada yazılan bilgilere istinaden işlem yapmayınız.










