Bitcoin’in (BTC) dolar bazlı fiyatının altının ons fiyatına oranı, geçtiğimiz hafta %10’un üzerinde artarak 33,33 seviyesine ulaştı. Bu oran, son iki ayın en güçlü performansına işaret ederken, kripto para piyasalarına dair yeniden yükseliş senaryolarının gündeme gelmesine zemin hazırladı. Bitcoin’in altına karşı sergilediği bu çift haneli yükseliş, aslında yalnızca basit bir fiyat hareketinden ibaret değil; teknik analiz açısından son derece önemli bir gelişmeye de işaret ediyor.
Analistlerin dikkat çektiği temel unsur, “boğa flama formasyonu” olarak adlandırılan teknik modelin kırılması oldu. Bu formasyon, bir varlığın güçlü bir yükseliş trendinden sonra kısa süreli bir duraklama ya da geri çekilme yaşayıp, ardından yeniden hızla değer kazanacağını öngören grafiksel bir yapı olarak biliniyor. Bitcoin’in altına oranında görülen bu formasyonun tamamlanması, teorik olarak yükselişin en az önceki trendin uzunluğu kadar devam edebileceğini gösteriyor. Dolayısıyla, mevcut veriler ışığında bu oranın Aralık ayında görülen tarihî zirve olan 40,73’ü aşarak 42,00 seviyesine kadar yükselmesi şaşırtıcı olmayacak.
Geçmişte bu tür yükselişlerin çoğunlukla altının değer kaybetmesi nedeniyle değil, Bitcoin’in dolar bazlı fiyatında sert sıçramalar gerçekleşmesiyle yaşandığı dikkat çekiyor. Özellikle 2024’ün son çeyreği ile 2025’in Nisan-Mayıs aylarında Bitcoin’de gözlenen hızlı değer artışları, BTC/ALTIN oranını yukarı taşımıştı. Bu örnekler, benzer fiyat hareketlerinin yeniden yaşanabileceği yönündeki beklentileri destekliyor.
Piyasa uzmanları, teknik sinyallerin yanı sıra makroekonomik ve jeopolitik faktörlerin de Bitcoin lehine çalışabileceğini dile getiriyor. Küresel ölçekte merkez bankalarının faiz indirim döngülerine girme ihtimali, riskli varlıklara olan iştahı artırırken, Bitcoin gibi arzı sınırlı dijital varlıkların daha cazip hale gelmesine yol açabilir. Ayrıca, halihazırda borsa yatırım fonlarının (ETF) Bitcoin’e yönelik kurumsal ilgiyi büyütmesi de yükselişi besleyen önemli bir unsur.
Tabii altının bu tabloda tamamen geri planda kaldığını söylemek haksızlık olur. Jeopolitik risklerin artması, merkez bankalarının rezerv çeşitlendirme stratejileri ve enflasyona karşı güvenli liman arayışları altını da güçlü tutmaya devam ediyor. Ancak Bitcoin’in volatil doğası, yükseliş dönemlerinde altına karşı çok daha dramatik fiyat hareketleri sergileyebileceğini gösteriyor.
Sonuç olarak, Bitcoin’in altına karşı fiyat oranındaki bu dikkat çekici yükseliş, yalnızca bir teknik grafik oluşumu değil; kripto paraların makro hikâyesinde yeni bir sayfa açılabileceğinin sinyali olarak da okunabilir. Elbette bu yol düz bir çizgi olmayacak; volatilite her zaman bu piyasanın değişmez gerçeği. Ancak yatırımcı ilgisinin tazelendiği, kurumsal aktörlerin daha fazla alan kapladığı bir dönemde, Bitcoin’in altına karşı performansı belki de önümüzdeki aylarda piyasa manşetlerini daha sık süsleyecek.










