Bitcoin Sert Düştü; Kripto Piyasasında Döngüsel Belirsizlik Yeniden Güçlendi

Bitcoin kurumsal çıkışlar, tarife şoku ve zayıf risk iştahıyla sert düştü; kripto piyasasında döngüsel belirsizlik yeniden güçlendi.

Bitcoin’in yıl içinde ulaştığı tüm kazanımları silecek kadar sert bir geri çekilmeye sahne olan son haftalar, kripto ekosisteminin kırılganlığını yeniden gözler önüne seriyor. Bir ay önce 126 bin dolar seviyelerinde dolaşan Bitcoin’in 93 bin doların altına kadar gerilemesi, yalnızca teknik bir düzeltme değil; aynı zamanda yatırımcı psikolojisinin, makroekonomik beklentilerin ve siyasi söylemlerin birleştiği daha geniş bir hikâyenin dışa vurumu.

Trump yönetiminin kripto dostu politikalarına yönelik beklentilerin sönmesi ve küresel piyasalardaki risk iştahının zayıflaması, bu çalkantının temel taşlarından biri. Trump’ın seçim zaferi sonrası finansal piyasaların bir süreliğine canlanması, Bitcoin’i de yukarı taşımıştı. Ancak özellikle tarife açıklamalarındaki sert ton ve beklenmedik çıkışlar, son yıllarda alışılan “Trump etkisinin” kripto lehine çalışmayabileceğini gösterdi. 10 Ekim’de açıklanan sürpriz tarife kararlarının küresel piyasaları sert satışa zorlaması, Bitcoin’de rekor likidasyonları tetikledi. Bu psikolojik darbe, aradan haftalar geçmesine rağmen tam anlamıyla telafi edilemedi.

Piyasadaki kırılganlığın bir diğer boyutunu ise kurumsal yatırımcıların geri çekilmesi oluşturuyor. Yılın başlarında Bitcoin ETF’lerine 25 milyar doları aşan girişler, dijital varlıkların meşruiyetini güçlendirmiş, Bitcoin’i enflasyon ve politik belirsizliğin karşısında bir çeşit portföy sigortası haline getirmişti. Ancak bugün aynı kurumlar pozisyon azaltıyor, riskten kaçış eğilimi ağır basıyor. Bu durum, yıl boyunca taşıyıcı güç olan kurumsal talebin yerini temkinli bekleyişe bırakmasına neden oluyor. Teknoloji hisselerindeki soğuma ve küresel belirsizlikler de bu tabloyu pekiştiriyor.

Kripto topluluğu için sembolik önem taşıyan Michael Saylor’ın şirketi bile bu dalgadan payını alıyor. Bir dönem Bitcoin hazinesi tutmanın en yüksek profilli temsilcisi olan şirketin hisselerinin artık Bitcoin rezerviyle neredeyse aynı seviyede fiyatlanması, yatırımcıların kaldıraçlı agresif stratejilere prim ödemeyi bıraktığını işaret ediyor. Bu, risk algısının ne kadar sert değiştiğinin küçük ama çarpıcı bir özeti.

Kripto piyasasının tarihsel döngüselliği de kendini yeniden gösteriyor. 2017’deki olağanüstü yükselişin ardından yaşanan yüzde 75’lik çöküş, Bitcoin’in ne kadar hızlı zirve yapıp ne kadar hızlı dibi görebileceğini hatırlatmıştı. Bugün de benzer bir döngünün içindeyiz; yalnızca ölçek büyümüş, oyuncular değişmiş, rakamlar üç haneli binlere taşınmış durumda. Ama temel psikoloji aynı: yükselişte coşku, düşüşte panik.

Perakende yatırımcıların ruh hali ise piyasa dinamiklerini daha da belirginleştiriyor. Küçük yatırımcı bir kez daha “acaba bir yüzde 50 daha düşer mi?” kaygısına saplanmış durumda. Telegram gruplarında, sohbetlerde, konferanslarda hâkim olan duygu temkin, hatta yer yer karamsarlık. Kimse bir kez daha ters yakalanmak istemiyor ve bu nedenle doğal bir şekilde satış tarafı güçleniyor.

Bitcoin’in yanı sıra küçük tokenlardaki yıkım çok daha derin. Likiditenin daraldığı bu dönemlerde volatilitenin simgesi olan alt coinler en sert darbeyi alan kesimde. İlk 100 varlığın alt yarısını izleyen endeksin yıl içinde yaklaşık yüzde 60 değer kaybetmesi, bu piyasanın kuyruk riskinin ne kadar ağır olduğunu bir kez daha kanıtlıyor.

Tüm bu tablo içinde belki de en dikkat çekici olan, piyasada güçlü bir yükseliş katalizörünün henüz görünmemesi. Bir önceki döngüde NFT furyası, kurumsal alımlar, pandemi sonrası likidite bolluğu gibi faktörler piyasayı bir noktaya taşımıştı. Bugün ise küresel ekonomik sıkıntılar, siyasi belirsizlikler ve kurumların temkinli duruşu hâkim. Kripto piyasası bir süredir süren konsolidasyon döneminin ardından yönünü aşağı çevirmiş görünüyor. Bu, döngünün sona erdiği anlamına gelmiyor; yalnızca bir kısmının daha yaşanmamış olduğunu gösteriyor.

Bitcoin’in düşüşü, bir dönem “kriptoya verilen kurumsal güvenin” sembolü haline gelen 2024 yükseliş anlatısının kırılganlığını ortaya çıkardı. Piyasa henüz nefesini toparlayamadı; belki toparlayacak, belki daha da derinleşecek bir düzeltme yaşayacak. Ancak kesin olan şu: kripto, hâlâ küresel risk iştahının en hassas göstergesi ve ekonomik tansiyonda yaşanan her değişim, ilk olarak burada yankı buluyor.