Kripto para piyasası, son günlerde yaşanan sert satışların ardından kısa vadeli bir toparlanma çabası içinde. Bitcoin’in yeniden 93 bin dolar seviyesinin üzerine çıkması, ilk bakışta yatırımcılara bir nefes aldırmış olsa da bu hareketin arkasındaki dinamikler temkinli olunması gerektiğini gösteriyor. Uzmanların önemli bir bölümü, bu yükselişin kalıcı bir trend başlangıcından ziyade “fakeout” olabileceği konusunda uyarıyor. Hafta başında yaşanan yüksek hacimli tasfiyeler sonrası piyasa güveninin tam olarak onarılamadığı, fiyatın hâlen kırılgan bir dengede ilerlediği görüşü öne çıkıyor.
Kısa vadeli teknik görünümde asıl belirleyici alanın 90 bin ile 91 bin dolar bandı olduğu ifade ediliyor. Bu bölge, yalnızca teknik bir destek değil, aynı zamanda piyasa psikolojisinin de sınandığı bir eşik konumunda. Fiyatın bu aralıkta tutunamaması halinde satış baskısının yeniden hızlanabileceği, buna karşılık güçlü bir tutunmanın daha dengeli bir yükseliş zemini oluşturabileceği konuşuluyor. Bitunix tarafından yapılan değerlendirmelerde, 93 bin doların üzerine çıkan fiyatın hızla geri çekilmesinin klasik bir sahte kırılım görüntüsü verdiği ve 93 bin 200 dolar seviyesinin artık yeni bir direnç olarak izlenmesi gerektiği vurgulanıyor.
Piyasanın geneline bakıldığında bazı altcoinlerdeki pozitif ayrışma dikkat çekiyor. Cardano’nun yaklaşık yüzde 5’lik yükselişi, ağda gerçekleşen ve 70 milyon ADA oyunun kullanıldığı ilk büyük yönetişim oylamasının yarattığı beklentiyle ilişkilendiriliyor. Ethereum cephesinde ise Fusaka güncellemesinin ana ağa uygulanması fiyatı yaklaşık yüzde 4 yukarı taşıdı. Bu hareketler, kasım ayının son günlerindeki sert düşüşten sonra piyasanın daha yüksek dipler oluşturma çabasına girdiğini düşündürüyor; ancak bu çabanın henüz net bir trende dönüştüğü söylenemiyor.
Kurumsal taraftaki gelişmeler ise piyasa algısını destekleyen unsurlar arasında yer alıyor. Uzun süredir kripto ETF işlemlerini sınırlandıran Vanguard’ın, 2 Aralık itibarıyla bu işlemleri yeniden açması, geleneksel finans cephesinde risk iştahının kontrollü biçimde geri döndüğüne işaret ediyor. Benzer şekilde Bank of America’nın kurumsal müşterilerine portföylerin yüzde 1 ila 4’ünün dijital varlıklara ayrılabileceğini önermesi, kriptonun artık “tamamen dışlanan” bir varlık sınıfı olmaktan çıktığını gösteriyor.
ETF akımlarındaki ayrışma da bu tabloyu tamamlıyor. Bitcoin odaklı ürünlere 58,5 milyon dolarlık giriş yaşanırken, Ether ürünlerinden yaklaşık 9,9 milyon dolarlık çıkış olması, belirsiz makroekonomik ortamda kurumsal yatırımcıların önceliği hâlâ Bitcoin’e verdiğini ortaya koyuyor. Toplam kripto para piyasa değerinin 3,15 trilyon dolara yükselmiş olması kısa vadeli olumlu bir sinyal olarak görülse de, piyasada geniş ölçekli ve kalıcı bir trend dönüşümünden söz edilebilmesi için 3,38 trilyon dolarlık seviyenin aşılması gerektiği ifade ediliyor.
Tüm bu veriler bir arada değerlendirildiğinde, kripto piyasasının şu aşamada umut ile ihtiyat arasında gidip geldiği söylenebilir. Bitcoin’in 93 bin doları aşması sembolik bir güç gösterisi olsa da, bu hareketin gerçek bir boğa koşusuna dönüşüp dönüşmeyeceği önümüzdeki günlerde kritik destek bölgelerinde verilecek sınavla belli olacak. Yatırımcılar için asıl soru artık “yükseldik mi?” değil, “bu yükseliş ne kadar sağlam?” sorusu etrafında şekilleniyor.










