Bedelsiz sermaye artırımı, şirketlerin sermaye yapısını güçlendirmek ve mevcut hissedarların sahip olduğu hisselerin toplam sermaye içerisindeki oranını değiştirmeden artırmak amacıyla gerçekleştirdiği bir yöntemdir. Bu uygulama, şirketin mevcut kaynaklarını kullanarak yeni hisse senetleri oluşturması ve bu hisseleri mevcut ortaklara ücretsiz olarak dağıtması esasına dayanır. Yatırımcılar ve şirketler açısından farklı avantajlar ve sonuçlar doğurur.
Bedelsiz Sermaye Artırımı Nedir?
Şirketlerin mevcut öz kaynaklarını kullanarak sermayesini artırdığı bir finansal işlemdir. Bu işlemde yeni kaynak yaratılmaz; bunun yerine, şirketin geçmiş yıllarda elde ettiği kârlar, yedek akçeler veya diğer öz sermaye kalemleri sermayeye eklenir. Bu tür artırımlarda hissedarlardan herhangi bir bedel talep edilmez.
Bedelsiz sermaye artırımı yapılırken şirket, mevcut hissedarlarına yeni hisseler verir. Örneğin, 1:1 oranında bir bedelsiz sermaye artırımı yapılırsa, her bir hissedar, sahip olduğu her hisse için bir adet yeni hisse alır. Böylece, toplam hisse adedi artarken hissedarların şirketteki sahiplik oranı değişmez.
Sistem Nasıl İşler?
Bedelsiz sermaye artırımı süreci şu adımlarla işler:
1. Yönetim Kurulu Kararı
Şirketin yönetim kurulu, bedelsiz sermaye artırımı yapma kararını alır. Bu karar, genellikle şirketin sermayesini güçlendirmek, hisse senedi fiyatını daha cazip bir seviyeye getirmek veya yatırımcı ilgisini artırmak amacıyla alınır.
2. Kaynak Belirleme
Şirket, bedelsiz sermaye artırımı için kullanılacak kaynağı belirler. Bu kaynaklar genellikle aşağıdaki kalemlerden seçilir:
- Geçmiş yıl kârları: Şirketin geçmiş yıllarda elde ettiği ve dağıtılmamış kârlar.
- Emisyon primleri: Şirketin hisse senetlerini nominal değerinin üzerinde sattığı durumlarda elde edilen fark.
- Yedek akçeler: Şirketin çeşitli amaçlarla ayırdığı ve kullanıma hazır olan fonlar.
3. Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Onayı
Türkiye’de faaliyet gösteren halka açık şirketler için, bedelsiz sermaye artırımı işlemi Sermaye Piyasası Kurulu’nun onayına tabidir. Şirket, SPK’ya gerekli belgelerle birlikte başvuruda bulunur ve onay aldıktan sonra sürece devam eder.
4. Hisse Dağıtımı
Onay sonrasında, yeni oluşturulan hisseler Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) tarafından hissedarlara dağıtılır. Bu dağıtım otomatik olarak yapılır ve hissedarların herhangi bir işlem yapmasına gerek yoktur.
5. Hisse Fiyatında Düzeltme
Toplam hisse adedi artarken şirketin piyasa değeri değişmez. Dolayısıyla, hisse başına fiyat (Borsa İstanbul’daki işlem gören hisse fiyatı) bu artış oranına göre düzeltilir. Örneğin, hisse fiyatı 100 TL olan bir şirket, 1:1 oranında yaparsa, yeni hisse fiyatı 50 TL olur.
Bedelsiz Sermaye Artırımının Avantajları
1. Şirketler İçin Avantajlar
- Sermaye Yapısının Güçlenmesi: Şirket, öz kaynaklarını artırarak finansal yapısını daha sağlam hale getirir.
- Hisse Senedi Likiditesinin Artması: Daha fazla hisse senedinin dolaşıma girmesi, hisse senetlerinin likiditesini artırabilir.
- Yatırımcı Çekme: Düşük hisse fiyatları, daha geniş bir yatırımcı kitlesinin ilgisini çekebilir.
2. Yatırımcılar İçin Avantajlar
- Sermaye Oranının Korunması: Bedelsiz sermaye artırımı sonrasında yatırımcıların şirketteki sahiplik oranı değişmez.
- Vergi Avantajı: Hissedarlar, bu işlem nedeniyle vergi ödemek zorunda kalmazlar.
- Portföydeki Hisse Adedinin Artması: Yatırımcılar, bedelsiz dağıtılan yeni hisselerle portföylerindeki hisse adedini artırır.
Riskler ve Dezavantajlar
- Piyasa Tepkisi: Bazen yatırımcılar tarafından şirketin finansal zorluk yaşadığı şeklinde yorumlanabilir ve bu durum hisse fiyatını olumsuz etkileyebilir.
- Yanıltıcı Algı: Hisse adedinin artması ve fiyatın düşmesi, yatırımcılar tarafından yanlış bir şekilde değer kaybı olarak algılanabilir.
Şirketlerin öz kaynaklarını daha verimli kullanmasını sağlayan, aynı zamanda hissedarların sahip olduğu hakları koruyan önemli bir finansal araçtır. Doğru strateji ve iletişimle yönetildiğinde, hem şirketler hem de hissedarlar için birçok avantaj sunabilir. Ancak piyasa tepkileri ve yanlış algılar gibi potansiyel riskler de göz önünde bulundurulmalı ve süreç dikkatle planlanmalıdır.
Bu yöntem, uzun vadeli bir büyüme stratejisinin parçası olarak uygulandığında, şirketlerin piyasa değerini artırabilir ve yatırımcı güvenini pekiştirebilir.










