Bankalar Öncülüğünde Güçlü Sıçrama: Borsa İstanbul’da Yeni Haftaya Umutlu Başlangıç

Borsa İstanbul’da yeni haftanın ilk gününde yaşanan yükseliş, yatırımcılara yeniden moral verdi. BIST 100 endeksi, yüzde 1,82’lik artışla 9.659 puana tırmanarak piyasalardaki toparlanma sinyallerini güçlendirdi. Toplam işlem hacminin 98,9 milyar liraya ulaşması, piyasanın yalnızca yön olarak değil, hacim açısından da canlandığını gösteriyor. Bu hareketlilikte başrolü yine bankacılık ve holding hisseleri oynadı. Bankacılık endeksinde gün sonunda görülen yüzde 5,05’lik artış, sektörün risk iştahındaki toparlanmaya olan katkısını gözler önüne serdi.

Özellikle son dönemde TL likiditesine dair atılan adımlar ve para politikasındaki sıkı duruş, banka bilançolarına olumlu yansırken, yatırımcıların bankacılık hisselerine olan ilgisinin de yeniden canlandığını gösteriyor. Holding endeksinin yüzde 1,87 oranında değer kazanması ise geniş portföy yapısına sahip şirketlere olan kurumsal güvenin sürdüğüne işaret ediyor.

Günün en yüksek performansını gösteren sektör ise yüzde 7,81’lik sıçrama ile spor endeksi oldu. Borsada genellikle sınırlı hacimle hareket eden bu alandaki dikkat çekici artış, spekülatif beklentilerin yeniden devreye girdiğini düşündürüyor. Buna karşılık menkul kıymet yatırım ortaklıkları yüzde 0,50 gerileyerek günü eksi bölgede tamamladı. Bu da yatırımcıların kısa vadeli belirsizlikler karşısında daha seçici davrandıklarını ve temkinli bir pozisyon aldıklarını gösteriyor.

Borsadaki bu iyimser havanın bir diğer kaynağı ise küresel ticaret cephesinde yaşanan gelişmeler. ABD ve Çin’in Londra’da gerçekleştirdiği ikinci tur görüşmeler, uzun süredir piyasaların üzerinde baskı oluşturan tarife gerilimini azaltma yönünde bir umut ışığı doğurdu. Küresel ticaretin iki devi arasındaki her olumlu temas, yalnızca gelişmiş piyasaları değil, Türkiye gibi dış ticarete duyarlı gelişen ekonomileri de doğrudan etkiliyor. Bu nedenle bu diplomatik adımların seyri, Borsa İstanbul’un kısa vadeli yönü açısından da belirleyici olabilir.

Bugün için ise veri akışının yurt içinde sakin olacağı belirtiliyor. Ancak yurt dışı piyasalar, özellikle de Japonya’dan gelecek ÜFE verisi, Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde’ın açıklamaları ve ABD enflasyon verileri ile oldukça hareketli bir gün geçirecek. Küresel merkez bankalarının faiz kararlarında önemli rol oynayan bu tür veriler, Türk varlıkları üzerinde dolaylı ama etkili baskılar yaratabiliyor.

Teknik açıdan bakıldığında BIST 100 endeksinin 9.700 ve 9.800 seviyelerinde dirençle karşılaşması muhtemel. Bu seviyelerin aşılması, endekste psikolojik eşiğin kırıldığını ve yukarı yönlü trendin daha da güçlendiğini gösterecektir. Öte yandan 9.500 ve 9.400 puanlık seviyeler kısa vadeli destek noktaları olarak önem taşıyor. Bu seviyelerin altına sarkma, piyasada tekrar temkinli bir havanın egemen olmasına neden olabilir.

Sonuç olarak, Borsa İstanbul’da yaşanan bu yükselişin ardında yalnızca iç dinamikler değil, küresel gelişmelerin yansıması da etkili oluyor. Bankacılık sektörü öncülüğünde gelen bu ivme, orta vadeli bir toparlanmanın sinyali olabilir ancak yatırımcıların hâlâ veri odaklı ve temkinli kalmayı sürdürmeleri gerektiği unutulmamalı. Özellikle dış piyasalardan gelecek mesajlar ve jeopolitik başlıklar, bu kazanımların kalıcılığı açısından belirleyici olacak.