Alüminyum ve Bakır Fiyatları, ABD-Çin Ticaret İyimserliğiyle Zirvede

Küresel emtia piyasaları, ABD ve Çin arasındaki ticari gerilimlerde yaşanan yumuşama sonrası önemli bir toparlanma sürecine girdi.

Küresel emtia piyasaları, ABD ve Çin arasındaki ticari gerilimlerde yaşanan yumuşama sonrası önemli bir toparlanma sürecine girdi. Özellikle alüminyum fiyatları, Mayıs 2022’den bu yana en yüksek seviyesine ulaşarak dikkatleri üzerine çekti. Geçen hafta iki ülke arasında sağlanan ticaret ateşkesi, yatırımcıların risk iştahını artırarak baz metaller için güçlü bir zemin oluşturdu.

Alüminyumda Üç Yılın Zirvesi ve Çin Kısıtlamaları

Alüminyum, Ekim ayında gösterdiği yüzde 7’nin üzerindeki artışla son üç yılın zirvesine tırmandı. Metal, Mayıs 2022’den bu yana ilk kez ton başına 2.900 dolar seviyesini aşarak güçlü bir performans sergiledi. Bu yükselişte sadece ABD-Çin iyimserliği değil, aynı zamanda arz endişeleri de önemli bir rol oynadı.

Analistlere göre, alüminyum fiyatları Çin’in üretim kapasitesi üzerindeki resmi sınırlamalara yaklaşmasıyla oluşan daralan pazardan da fayda sağladı. Çin hükümetinin kapasite fazlasıyla mücadele etmek amacıyla uyguladığı kısıtlamalar, küresel alüminyum arzında bir sıkışıklık beklentisi yaratarak fiyatları yukarı yönlü destekledi. Bu kısıtlamalar, hem mevcut talebi karşılamakta zorlanma potansiyeli hem de uzun vadeli arz görünümüne dair belirsizlik nedeniyle alüminyumu yatırımcılar için cazip kılıyor.

Bakırda Rekor Seviyeler ve Tedarik Şokları

Sanayi metallerinin bir diğer kritik oyuncusu olan bakır da benzer bir ivme kazandı. Bakır fiyatları, Asya’dan Afrika’ya kadar uzanan çeşitli tedarik bölgelerinde yaşanan beklenmedik üretim kesintilerinin etkisiyle geçen hafta rekor seviyelere ulaşmıştı. Şili, Endonezya ve Dominik Cumhuriyeti gibi önemli maden bölgelerindeki aksaklıklar ve üretim düşüşleri, küresel bakır arzında ciddi bir sıkıntı yaratarak fiyatların yükselişini hızlandırdı.

Bu durum, bakırın sadece küresel ekonomik canlanmanın bir göstergesi olmakla kalmayıp, aynı zamanda arz şoklarına karşı ne kadar hassas olduğunu da bir kez daha ortaya koydu. Arz endişelerinin devam etmesi, Goldman Sachs ve Citi gibi büyük finans kuruluşlarını bile bakır için 2026 fiyat tahminlerini yukarı yönlü revize etmeye itti.

Ticaret Anlaşması Belirsizliği Azalttı, Ancak Riskler Süre Duruyor

Piyasalardaki genel iyimserlik, büyük ölçüde ABD-Çin arasındaki anlaşmaya dayanıyor. Tarafların geniş kapsamlı bir uzlaşmaya varması ve ihtilaflı konuların bir yıl sonra yeniden ele alınacak olması, küresel ekonomik görünüm ve emtia talebi üzerindeki belirsizliği önemli ölçüde azalttı ve böylece fiyatları destekledi. Ticaret gerilimlerinin azalması, küresel ticaret akışının normalleşeceği ve sanayi üretiminin hız kazanacağı beklentisini güçlendirdi.

Ancak, bu olumlu tabloya rağmen riskler tamamen ortadan kalkmış değil. Özellikle Çin ekonomisindeki yavaşlama işaretleri, emtia talebi açısından büyük bir endişe kaynağı olmayı sürdürüyor. Ülkenin özel sektör imalat endeksi verisinin beklentilerin aksine 50,6’ya gerilemesi, dünyanın en büyük emtia tüketicisindeki talep gücüne dair soru işaretleri yaratıyor.

Sonuç olarak, baz metaller kısa vadede ticari iyimserlik ve arz kısıtlamalarıyla desteklense de, Çin’deki ekonomik yavaşlama riskleri, bu rallinin sürdürülebilirliği açısından yakından izlenmesi gereken kritik bir faktör olmaya devam ediyor.